Barzani: PKK bahane

Barzani: PKK bahane

Türkiye'nin açılımının PKK'yı silah bırakmaya mecbur edeceğini savunan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'ye göre PKK bir bahane...

Nur Batur'un Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile yaptığı röportajın ilk bölümü bugün Sabah'ın manşet haberi olarak, "Açılık PKK'yı pes ettirecek" başlığı ile yayınlanmaya başladı ve ilk bölümü sabahın iki iç sayfasınında sunuldu.

Sunuş yazısında "Barzani'nin geniş arazideki kartal yuvasına benzeyen Başkanlık Sarayı'na girerken peşmergeler çantalarımızı didik didik arıyor. Sarayın merdivenlerinden çıkarken biraz tedirgindim. Aklımda o kadar çok soru var ki?" diyerek röportajı hangi şartlarda gerçekleştirdiğini belirtti.

İşte röportajın Sabah'ta bugün yayınlanan kısmının bir bölümü:

2003'den beri Irak kan gölü. Kürt bölgesi ise güvenli. Türkiye İncirlik'ten Kürtlere 18 yıl önce güvenlik şemsiyesi sağlamasaydı ne olurdu?
Kürdistan Bölgesinin savunması için Türkiye devletinin ve halkının oynadığı rolü ve İncirlik Üssü'nün açılmasını hiçbir zaman unutamayız. Saldırılardan kaçan Kürt göçmenleri de korudunuz. Bunu da unutamayız. Bizim için büyük değişimdi. Daha önce Türkiye bizi tanımıyordu bile. Bizimle konuşmuyordu. Özal'la ve Türk hükümetiyle görüşmek büyük bir olaydı. Ne yazık ki, Kürtler arasında sonra çok kötü şeyler oldu. PKK'yla da öyle.

Kararı alan Turgut Özal'dı. 1992'de Özal'la ilk tanıştığınız zaman neler hissettiniz?
Merhum (Barzani merhum sözcülüğü kullandı) Özal'la iki üç defa görüştüm. Büyük gurur duydum. Büyük bir insandı. Hem Türkiye hem bölge için çok önemli ve değerli görüşleri vardı. Çok açık bir insandı. Bence onun ölümü sadece Türkiye'nin kaybı olmadı. Bizim ve bütün bölgenin de büyük bir insanını kaybettik.

TÜRK-KÜRT FEDERASYONU

3 ay önce Talabani bana Özal'la gizli görüşmelerinizi anlattı. Özal'la Kürt sorununun çözümünü konuştunuz mu?
Evet konuştuk..

Talabani Özal'la Türk-Kürt federasyonunu bile konuştuğunuzu söyledi. Özal federasyondan nasıl bahsetti?
Evet Talabani'yle birlikte görüştük. Rahmetli Özal konuyu açtı. Sadece ne düşündüğümüzü sordu..

Musul'un iadesini istedi mi?
Gerçekleşebilir mi diye sordu. Ama fazla üzerine gitmedi.

Özal'ın formülü gerçekleşebilir miydi?
Bence zor. O kadar kolay değil..

Talabani "Özal yaşasaydı sorunlar çözülürdü" diyor. Şans var mıydı?
Özal gerçekten çok açık bir insandı. Çözüm istiyordu ve çözüme de çok yakın bir siyasetçiydi.

SOĞUKLUĞU BİZ YARATMADIK.

Türkiye'yle bir dönemde çok yakındınız. Hatta size kırmızı pasaport bile verilmişti. Ne oldu da ilişkiler böylesine birden soğudu?
Gerçekten çoğu zaman biz de bu soruyu soruyoruz. 1991'den 2003'e kadar yakın ilişkilerimiz sürdü. Rahmetli Özal hayattayken çok sıcaktı ama sonra da Özal dönemindeki sıcaklık olmasa da devam etti. 1991-2003 arasında yasal durumumuz da yoktu. 2003'den sonra yasallaştık. Türkiye'ye soruyorum. Yasallaştıktan sonra neden ilişkilerimiz soğudu? Bu soğukluğu biz yaratmadık. Bizden kaynaklanmadı. Soğukluk Türkiye hükümetlerinden kaynaklandı.

BENCE PKK BAHANE

Herkes sorunun Kuzey Irak'ta barınan PKK'dan kaynaklandığını düşünüyor ama.
Daha önce de PKK sorunu vardı. Bence PKK bahane.

Bir ara PKK'yı atmak için savaşmıştınız. Sonra neden değiştiniz?
Evet biz de çarpıştık ama bu da sorunun sadece savaşla çözülemeyeceğinin bir göstergesidir. Tabi biz PKK'nın saldırılarından sorumlu değiliz. Dökülen kan bizi de çok üzüyor. Ama sorunun savaşla çözülmeyeceği ortaya çıktı.

BÖLGENİN GÜVENLİĞİ VE PKK

Peki sizce PKK sorunu nasıl çözülür?
Bir Türk askerinin ya da Kürt oğlunun ölmesinden gerçekten çok üzülüyoruz. Kan dökülmesi bizi çok üzüyor. Hiçbir şey şiddetle çözülmüyor. Bu sorun hepimizi etkiliyor. PKK, bölgenin güvenliğini etkiliyor. Bence bu sorunu Türk hükümeti herkesden daha iyi çözebilir.

Türkiye önemli açılımlar yapıyor. Bunlar dağdan iniş yolunu açabilir mi?
Evet açılımlar sorunun çözüm yolunu açabilir. Atılan adımları çok olumlu buluyorum. Sorunun savaşla ve şiddetle çözülmeyeceğini herkes anladı. Ama, Türkiye nasıl bir yol arayışında olur ve nasıl bir yol bulur, neye karar verir bilemiyorum. Karar Türkiye'nindir. Biz Türkiye'ye her türlü yardımı yapmaya hazırız.

Nasıl yani? Kandil dağında bulunan PKK kampını kapatacak mısınız?
Bakın Kandil dağı çok büyük bir bölge. PKK tek bir yerde kamp kurmuş da değil. Bugün bir yerde, ertesi gün başka bölgeye gidiyorlar. Türkiye bu kadar hava bombardımanı yaptı. Askeri operasyon yapıldı. Neden sorunu çözemedi? Ben PKK'yla ilgili iddiaları yersiz gerekçeler olarak görüyorum. PKK, üç ülke arasında çok sarp ve dağlık bir bölgede bulunuyor. Türk askeri bu bölgenin ne kadar zor bir bölge olduğunu çok iyi biliyor. Gerilla savaşıyla mücadele çok zordur. Bu nedenle sadece askeri çözüme odaklanmakla sorun çözülemeyecek. Eğer çözüm sadece askeri yoldan aranırsa daha fazla kan dökülecek.

ÖLÜMLERE ÇOK ÜZÜLÜYORUZ

Türkiye'de açılım sürüyor ama her şehit cenazesi büyük tepki yaratıyor.
Gerçekten insanların ölmesinden dolayı çok üzülüyoruz. Her zaman şiddete karşı çıktık ve çıkıyoruz. Türkiye devletindeki bu değişimi ve açılımı çok olumlu görüyoruz. Sıcak bakıyoruz. Nihai çözüme ulaşmak için mutlaka mevcut ortam devam etmeli. Bu gelişmelerin iyi bir sonuca varacağını umuyoruz..

Ama cenazeler geldiği sürece değişimin devam etmesi zor. Önce PKK'nın silah bırakması gerektiği görüşü yaygın.
Sorun çözüm yoluna girdikçe PKK silahı mecburen bırakacak. Silahlı mücadeleyi sürdüremezler. Halk bunu desteklemez.

Ama nasıl silah bırakacaklar?
Türkiye'nin açılımını çok olumlu buluyoruz. Teşvik ediyoruz, kutluyoruz. Doğrudur bu sorun hepimizi kapsıyor Ama genel olarak Türkiye içindeki bir sorun. Bir Türk askerinin ölmesi ya da bir Türk gencinin ölmesi hepimizi üzüyor. Bu nedenle Türkiye halkının güvenlik çıkarları doğrultusunda daha cesaretli adımlar atılması gerekiyor. Ancak yine de yaşadığımız ortam bile büyük bir olaydır. Atılan adımlar çok önemli..

ARABULUCU OLMADIM

Siz nasıl rol oynacaksınız? "Değişim var silahı bırakın" diyecek misiniz?
Kürtler haklarını ararken şiddetle değil demokratik yollarla arasınlar. Şiddetle kimse bir şey kazanamaz. Onları ikna etmek için hepimiz çalışmalıyız. Şiddet kalmasın. Herkes birbirini kabullensin. Çözüm Anayasal, yasal ve barışçıl yollarla aransın.

Amerikalılara silahlarını teslim ederler mi?
Bilmiyorum.

Öcalan'la geçmişte konuştunuz mu? Silahla hak aramanın sonu yok dediniz mi?
İlki 1984'te ikincisi de 1996'da Şam'da görüştüm. O zaman bugünkü ortam yoktu.

Arabuluculuk yaptınız mı?
Hayır.

Öcalan İmralı'dan PKK'ya silahları bırakın çağrısı yapsa, barış için nasıl bir rol oynayabilir sizce?
Bir şey söyleyemem. Cezaevinde olan bir insan ne yapabilir bilemiyorum.