'Başbakan imam hatip mezunu diye mi bunları yapıyorsunuz?'

'Başbakan imam hatip mezunu diye mi bunları yapıyorsunuz?'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay'ın katsayı kararını eleştirdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay'ın katsayı kararını eleştirdi. Bu kararı alanların, AK Parti'ye engel koymaya çalışırken milleti cezalandırdığını dile getirdi. "Başbakan imam hatip mezunu olduğu için mi bunları yapıyorsunuz? Böyle bir yaklaşım olamaz." sorusunu yönelten Erdoğan, evrensel hukuk değerleri ve çağdaş normların çiğnendiğini savundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay'ın aldığı katsayı kararına tepki gösterdi. Türkiye'nin dünyada itibar kazanırken hâlâ meslek liselilerin tartışma konusu yapılıyor olmasına anlam veremediğini belirten Erdoğan, engel çıkaranların AK Parti'ye değil millete köstek olduklarını vurguladı. Erdoğan, tepkisini ilginç bir soruyla dile getirdi: "Başbakan imam hatip mezunu olduğu için mi bunları yapıyorsunuz? Çirkin bir şey. Böyle bir yaklaşım olmaz. Bunun ne evrensel hukuk değerleriyle ne çağdaş normlarla örtüşen bir yanı vardır. Bu, akla da, mantığa da, vicdana da aykırıdır. Bu, her şeyden önce bu ülkeye, bu millete, bu milletin evlatlarına haksızlıktır."

AK Parti Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin önemli mesajlar veren Erdoğan'ın konuşması sırasında dinleyici sıralarından Greenpeace üyesi olduğu belirtilen bir kişi, elindeki pankartı açarak nükleer protestosunda bulundu. Medya mensuplarının çekim yapmak için kapıya yönelmesi üzerine Erdoğan da kürsüden, "Açın kapıları hemen gitsinler. Gayri ciddi olanları takip etmek isteyenlere kapıları açsınlar, gitsinler." dedi. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

BİZ GAZA BASIYORUZ, BİRİLERİ FRENE:
Her zaman değişime direnen bir yaklaşımın Türkiye'ye ne gibi bir faydası olabilir? Dünya değişiyor ama bazı anlayışlar tarihin karanlıklarından bir türlü çıkamıyor. Hükümet yatırım, hizmet edecek, birileri çukur kazacak, mayın döşeyecek. Köstek olunan AK Parti iktidarı değildir, bilesiniz ki Türkiye'dir.

FAŞİZMİ BAHÇELİ KADAR BİLMEM:
Sayın Bahçeli benim faşizmi bilmediğimi söylüyor. Sayın Bahçeli biz faşizmi sizin kadar iyi bilmeyiz. Çünkü faşizmle bir bağlantımız yok. Faşizmin özelliklerini bir anlatın da sizin nasıl bir zihniyete sahip olduğunuzu daha iyi anlayalım. Milliyetçilik adı altında nasıl kafatasçılık yapıldığını, dayatmacı, kavgacı yöntemlerin nasıl sergilendiğini daha iyi anlasın.

BAYKAL, NİHAYET İKTİDARIN HALKTAN GEÇTİĞİNİ ANLADI AMA ONU DA YANLIŞ ANLADI:
Seviniyorum, dün Altındağ'da bir garip gureba evine gitmişler. Ne kadar güzel, millet bunu bekliyor. Maşallah, güzel gelişmeler oluyor. Ama bu, günübirlik olmasın. Sayın Baykal, her aileye 300 lira maaş vereceğini söylüyor. Peki kaynak ne? Bizden öncekilerin yaptığı gibi Merkez Bankası'nın banknot matbaası. Bunlar matematik de bilmiyorlar. Bu ülkede yüksek enflasyon işte bu zihniyetin eseridir. Bu millet bu vaatlerin bedelini çok ağır ödedi, karnı artık tok. Sayın Baykal, iktidarın yolunun milletle diyalog yolundan geçtiğini anladı ama bunu da maalesef yanlış anladı.

BAYKAL'IN YAŞI KEMALDEN DE ÖTE:
Tabii biz Baykal'ın hırçınlığını anlıyoruz. Sayın Baykal'ın yaşı artık kemale erdi. Kemalden de tabii öte. Böyle bir durum var. Bu seçimde de iktidara ulaşamazsa, jübilesini müzmin bir muhalefet olarak yapacak.

Bahçeli'yi tıp dünyasına havale ediyorum

Erdoğan, Bahçeli'nin, "MHP sıralarına 1 metre yaklaşanlar ne olacağını görecektir." şeklindeki sözlerine de benzeri sertlikte cevap verdi. Başbakan, Bahçeli'nin kendilerini 'Haçlı ordularına' benzetmesini 'densizlik' olarak nitelerken şu ifadeleri kullandı: "Sağ olsun, eline metre almış 'bundan böyle AK Partililer bizim sıralarımıza bir metre yaklaşamazlar, yaklaşırlarsa görürler.' Bunun şöyle tıp dünyasında karşılığını tıp dünyasındaki ilgililere havale ediyorum. Bu nasıl demokrasi anlayışı, bu nasıl fikir düşünce özgürlüğünden yana olmak? Hani milletin maneviyatını en üst düzeyde önemsiyordunuz, hani nerede? Bu mu milliyetçilik? Özür dilemek yerine zeytinyağı gibi üste çıkarak özür beklediklerini söylüyor. Bu da yetmiyor, tehdit ediyorlar."

Kırmızı Kitap da değişiyor; 'irtica'nın yerine işsizlik geliyor

EMASYA Protokolü'nden sonra Kırmızı Kitap olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi de değişiyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yapılacak değişikliğin ilk işaretini önceki gün milletvekilleriyle yaptığı toplantıda verdi. Edinilen bilgilere göre AK Parti Genel Merkezi'nde yapılan toplantıda EMASYA'nın uygun bir zamanda kaldırıldığını ifade eden Erdoğan, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde de gerekli değişikliklerin yapılacağını açıkladı. Başbakan Erdoğan, yapılan araştırmalarda Türkiye'nin en önemli sorunlarının işsizlik, ekonomi ve terör olarak sıralandığını belirtti. Erdoğan'ın bu sözleri iç tehdit değerlendirmesi ve önceliğinin değişeceği şeklinde değerlendirildi. "Gizli Anayasa" olarak adlandırılan MGSB'lerde öncelik hep "irtica" ve "bölücülük" olarak sıralanmıştı. Yeni siyaset belgesinde yasalarda bile tanımı olmayan "irtica"nın yerini "işsizlik"in alması bekleniyor. MGSB'nin "kırmızı" olan rengi de birkaç yıl önce "lacivert" olarak değiştirilmişti. Milletin emanetine sahip çıkmaya devam edeceklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, "öç alma ve rövanşist" duygularla hareket etmediklerini de ifade etti.

Ben kral da, padişah da değilim

Başbakan Erdoğan, "açılım askıya alınsın" diyen AK Partili milletvekiline de tepki gösterdi. Açılımdan geriye dönüş olmayacağını güçlü bir biçimde ifade eden Erdoğan, "Bölünme boş laf." derken, halkın tamamını ikna etmelerinin de mümkün olamayacağına işaret etti. Erdoğan, iddialara göre, "Biz kimiz ki, herkesi ikna edebilelim. Sevgililer sevgilisi Hakk'ı söyledi; O'na bile inanmayanlar oldu. Ben kral değilim, padişah değilim. Kısa, orta, uzun vadeli planlarımız olduğunu söylemiştik. Buradan geriye dönüş olmaz. Biz yeter ki işimizi dört dörtlük yapalım." ifadelerini kullandı. Erdoğan, bir milletvekilinin, "IMF'ye muhtaç mıyız?" sözlerine de, "ABD muhtaç mı ki kapısına dayandı?" şeklinde karşılık verdi.

 

ZAMAn