Başbakan: Yahudi yanlısı medya var

Başbakan: Yahudi yanlısı medya var

Erdoğan Gazze konusunda yine sert uslupla konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tüm dünya devletlerine bir kez daha seslenerek, ''Gazze'de sivillerle çocuklarla birlikte insanlık ölüyor. Hangi çıkar adına olursa olsun, hangi ince hesap adına olursa olsun, hangi diplomatik çekince ile olursa olsun, bu saldıralara sessiz kalanlar, tarih önünde bunun hesabını verecekler'' dedi.

Erdoğan, Partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmaya, önceki gün vefat eden eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik'e Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı dileyerek başladı.

İsrail'in Gazze'de başlattığı operasyonun üçüncü haftasına girdiğine dikkati çeken Erdoğan, hava harekatı ile başlayan saldırıların, tanklar ve ağır silahlarla karadan devam ettiğini anlattı. Ölü sayısının 900'e yaklaştığını kaydeden Erdoğan, bölgede yaşayanların ifadesine göre de enkaz altında çok sayıda kayıp ve parçalanan ceset bulunduğunu söyledi. Hastanelerde ağır yaralılar bulunduğunu, kayıp sayısının da bu rakamın çok üzerinde olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Krizin başından beri ifade ettiğim gibi Gazze'de tüm bir insanlık adeta test ediliyor, sınanıyor. İnsanlığın vicdanı, merhameti aslında ciddi bir imtihandan geçiyor. Geçen süreye ve kayıp sayısının 900'e yaklaşmasına rağmen, masum çocuk ölümleri canlı yayınlarla dünya üzerindeki her eve ulaşmasına rağmen ateşkes sağlanamıyor.

BM Güvenlik Konseyi'nin, ABD'nin çekimser, diğer 14 üyenin ise oybirliği ile vermiş olduğu ateşkes kararına İsrail'in tepkisi, 'biz bu ateşkes kararını tanımıyoruz' oldu. Bağlayıcılığı olmasına rağmen böyle bir tepkiyi İsrail'in ortaya koyması, İsrail'in uluslararası anlaşmalara karşı da konumunu, durumunu tekrar belirlemesi bakımından çok önemlidir. Zira bugüne kadar BM Güvenlik Konseyinin İsrail ile ilgili Ortadoğu'da almış olduğu kararların hemen hemen büyük bir çoğunluğuna, belkide 100'ü aşkın karara uymadığını görüyoruz.

Saldırıların durması için uluslararası toplumun önemli bir bölümü maalesef bunun dışında duyarsız bir tutum sergilemeye devam ediyor. Adeta 'İsrail işini bitirsin, yapacağını yapsın, arkasında enkaz bıraksın sonra devreye gireriz' şeklinde bir tavır sergileniyor. Bu saldırılara karşı susmak, harekete geçmemek sebep olunan drama ortak olmaktır. Ölen masum çocuklardan, İsrail ile birlikte sessiz ve tepkisiz kalan herkes sorumludur.

Şunu özellikle ifade etmek istiyorum: Uluslararası toplum harekete geçmekte zaten çok geç kalmıştır. İnsanlık vicdanı, insanlık onuru telafisi zor bir şekilde yara almıştır. Ancak, bizler umutlarımızı yitirmedik, yitirmek de istemiyoruz. Daha fazla çocuğun ölmesi, daha fazla masum insanın hayatını kaybetmesi önlenebilir ve önlenmelidir.''

-GAZZE'DE YAŞANANLAR...-

Başbakan Erdoğan, Gazze'de yaşananların artık diplomasinin sınırlarını aştığını vurgulayarak, ''Bir yandan masum insanların üzerine bomba yağdırmak, bir yandan da bu insanların yaralarını sarmasını engellemek, bununla kalmayıp ekmeği, suyu, elektriği, yakıtı, ilacı, bu insanlardan esirgemek hakla hukukla evrensel değerlerle diplomasiyle bağdaşmıyor'' diye konuştu.

Bir zamanlar İspanya'dan kovulan Musevilerin o zamanlarda ''mağdur'' olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Ve mağdur oldukları için Türkiye onlara Osmanlı olarak bağrını açmış ve bu topraklarda onları adeta kabul etmiş ve onlara ev sahipliği yapmıştı. Ama şimdi o mağduriyeti yaşamış olan Museviler, maalesef Musevi olarak - bugün ifademi kullanmıyorum - İsrail olarak Filistin'de bomba yağdırıyor ve mağdur bir toplum meydana getiriyor. Bunu ben bir Müslüman olarak, oradaki Müslüman kardeşlerimi sahiplenmek noktasında değil, birinci derecede insan olarak sahiplenme durumunda ve bir Müslüman yaklaşımıyla da olaya yaklaşıyorum.

Biz bu yaklaşımımızı sadece Filistin'de yapmadık, Gürcistan'da da yaptık. Defalarca da söyledim; Gürcistan'a da ilk insani yardımı biz gönderdik. Orada barış sürecine nasıl katkı yaptığımızı, nasıl bir gayret sarf ettiğimizi herkes biliyor. Biz, buralarda da kalmadık ta Somali'ye ulaştık, Lübnan'a da ulaştık. Bütün buralardaki çağrılara hep evet dedik. Olaya insanlar noktasından yaklaşık. İnsanların düştüğü o mağduriyeti ortadan kaldırmaya yönelik hamleler olarak yaklaştık. Bugün de bu anlayışla yaklaştık ve öbür yandan bir de bakıyoruz ki Filistinlilerin karşısındaki yaklaşım, ne yazık ki insani olmaktan öte bizi, o tarihin acı sayfaları yeniden açılıyor mu sorusunu sormaya doğru sevk ediyor. Çünkü, yaklaşım tarzlarını hiç beğenmiyoruz.

Ve bizim bu konuşmalarımız üzerine, uluslararası medyada bazı yaklaşımlar da çıkmıyor değil. 'İşte bunlar duygusal yaklaşımlar...' Benim duygusallığım, Filistin'de şehit olan, ölen çocuklara, kadınlara, bütün sivillere karşıdır ama İsrail'in uygulamalarına karşı değildir. İsrail'in uygulamalarına karşı bir siyasetçi olarak duruyorum. İnsanlığın, bir dram olarak ortaya konulmuş bu uygulamaya, sorumluluk mevkindeki bir Başbakan olarak karşı duruyorum. Ona göre de atılacak adımları, şüphesiz ki bundan sonra çok daha farklı atacağımızı ifade etmek istiyorum.''

-''ARTIK SAVAŞA DÖNÜŞTÜ''-

Erdoğan, acımazca devam eden durumun artık bir savaşa dönüştüğünü belirterek, ''Bu hal, katlanılır, çekilir bir süreç değildir'' dedi.

Tüm dünya devletlerine bir kez daha seslenen Erdoğan, ''Gazze'de sivillerle çocuklarla birlikte insanlık ölüyor. Gazze'de masumiyet ölüyor. Gazze'de insanlık vicdanı ölüyor, Gazze'de insanlık onuru ölüyor'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, ''hangi çıkar adına olursa olsun, hangi ince hesap adına olursa olsun, hangi diplomatik çekince ile olursa olsun bu saldırılara sessiz kalanların, tarih önünde bunun hesabını vereceklerini'' söyledi.

Türkiye'nin barıştan, huzurdan, güven ve istikrardan yana olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Biz, kan akmasına, sivillerin, çocukların ölmesine, şiddet ve çatışmaya her zaman karşıydık, bugün de karşıyız, yine karşı olacağız'' dedi.

Yaşanan olayların, bölgesel tansiyonu daha da yükselteceği uyarısında bulunan Erdoğan, barış ve diyalog arayışlarını da önemli ölçüde ortadan kaldıracağını ve ''Ortadoğu'yu adete bir korku ve ateş çemberine hapsedeceği'' kaydetti.


"BOP EŞBAŞKANISIN"A CEVAP

Erdoğan, konuşınmada, Büyük Orta Doğu Projesi'nin (BOP) amaçlarının ve bu amaçların içinde Türkiye'nin üstlendiği görevin belli olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, BOP'un, Ortadoğu barışına yönelik kurulduğunu, bunun yanında bölgenin ekonomik kalkınmasına, özgürlüğüne, kadın haklarına yönelik kurulmuş, eğitim özgürlüğünü daha ileri safhalara taşımak için atılmış bir adım olduğunu vurguladı. Burada Türkiye'ye de görev verildiğini, bu görevi üstlendiklerini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

''(Bu, aslında şu anda zaten doğmadan ölen bir proje durumuna düştü.) Bunu kalkıp ikide bir, gerek ana muhalefeti gerek yavru muhalefeti, bu şekilde kullanıyor. Bunun bizi bağlayıcı yanı yok. Bu konuyla ilgili olarak bizi bağlayan, Tayyip Erdoğan'ın attığı bir imza yoktur. Bu sadece insani olarak bizim üstlendiğimiz görevdir. Kusura bakmasınlar, ne ana muhalefet ne yavru muhalefet ne yanındakiler, bizim şu anda Ortadoğu'da duyduğumuz hassasiyeti, bugüne kadar duymadıkları gibi bundan sonra da duyamazlar. Balkanlarda duyduğumuz hassasiyeti bugüne kadar duymamışlardır, bundan sonra da duyamazlar ama biz duyarız. Türk cumhuriyetleri için bizim duyduğumuz hassasiyeti onlar hiç bir zaman duymamışlardır, lafını yapmışlardır. Biz ise icraatını yapmışızdır. Onlar ise hiç bir zaman bunu yapmamışlardır, yapamazlar''

-''İNSANİ DUYARLILIĞIMIZI ARKA PLANA ATMIYORUZ''-

MHP'den ''yavru muhalefet'' olarak söz eden ve bu partinin daha önce, 5 yıllığına iktidara geldiğini ifade eden Erdoğan, ''3,5 yıl sonunda niye bırakıp kaçtı? Neden? Acizlik... (Biz ülke yönetemeyiz) dediler, bırakıp kaçtılar. Ama biz işin başındayız. Bu süreci işletmemiz onları rahatsız ediyor. Bu rahatsızlıkları devam edecek. Niçin? Bu başarı devam ettiği için... Gerek içeride, gerek dışarıda'' diye konuştu.

İnsaniyetlerini bastırmayı doğru bulmadıklarını, insani duyarlılıklarını arka plana atmadıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

''Sivillerin, çocukların ölümünden rahatsızlığımızı dile getirmemizden rahatsız olanlar var. Türkiye bugüne kadar taraflar arasında arabulucu olduysa diyalog ve işbirliği için devreye girdiyse bu, hakkaniyetli tavrını koruduğu için, dürüst davrandığı, çifte standarta düşmediği içindir. Biliyoruz ki bu değerleri yitirirsek, hakkı hukuku dile getirmezsek, öncelikle kendimize olan saygımızı kaybederiz.''

Geride bırakılan iki haftalık süreçte, operasyonlar devam ederken, dünya genelinde propaganda noktasında da çok ciddi dezenfermasyon sürdürüldüğünü dile getiren Erdoğan, masum, mazlum çocukların toplu halde, oyun bahçelerinde, okullarda, camilerde katledilmesinin adeta mazur gösterildiğini ifade etti.

Bunun, özellikle İsrail ile bağlantısı bulunan, Yahudi dayatması ve Yahudi desteği altında olan medya tarafından yapıldığını vurgulanan Erdoğan, ''Çok enteresan... 'teknik hata yapıldı...' ifadeye bak... 'Terörist olan gruplar, çocukların arkasına saklanıyor...' yanlışlık oldu. Hata oldu, kaza oldu gibi tüm dünya ile dalga geçer gibi haberler yapılıyor'' diye konuştu.

-TÜRKİYE'DEKİ MEDYA KURULUŞLARININ TUTUMU-

Türkiye'deki bazı medya kuruluşların da İsrail'in bu saldırılarını mazur göstermeye yönelik tavır sergilediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bizim de bu noktada attığımız adımlar ve söylemlerimize, 'yarınlar düşünülmelidir. Yarınlarda bu ilişkiler ne olacak?' diye soranlar oluyor. Bunları soruyorsan, ne olacağını merak ediyorsan, randevu istersin, gelirsin oturur sizinle özel bunları konuşuruz. Her şeyi kalkıp da burada ve meydanlarda konuşmanın anlamı yok. Nerede, neyi, ne zaman, nasıl konuşacağımızı da bilmeliyiz. Türkiye olarak, hükümet olarak Ortadoğu tarihinde barışı en fazla arzulayan ve bölge ülkelerini barış noktasında en çok teşvik eden biz olduk. Somut ilerleme kaydettik. Diplomasinin gereği neyse bunları A'dan Z'ye yapmaya çalıştık''

-ÖZEL TEMSİLCİ-

Kendisinin ve özel temsilcisinin bu konudaki çalışmalarını anlatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bakıyorsunuz bir tane köşe yazarı çıkıyor, 'siyasette, uluslararası diplomaside özel temsilci diye bir şey yoktur' diyor. Önce insan sorar, öğrenir. Ama tabii kendi zatı şahanelerine bunları yakıştıramadıkları için, sorma lütfunda bulunamıyorlar. Evet beyefendi, özel temsilci vardır. En ileri en gelişmiş ülkelerin özel temsilcileri vardır. Karşılıklı olarak bunlar oluşturulur. Bunlar karar vericilere altyapıyı hazırlar ve karar vericinin önüne gelir. Onlar da karşılıklı oturur karar verirler.

Şu anda konudaki hassasiyetini koruduğunu ifade etti.

''Ne şahsım ne hükümetim ne partimden herhangi bir arkadaşım bugüne kadar antisemitizme, Yahudi karşıtlığına asla prim vermemiştir'' diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Tabii ki biz doğru olanın, bu konuda tepkisini hak çizgisine oturtarak açıklamasını yapanların da her zaman yanında olduğumuz söylüyoruz. Antisemitizm ile ilgili, bir insanlık suçudur ifadesini kullanan bir liderim ben. Bizim, 'Bu Yahudi'dir kötüdür, bu Yahudi'dir acımasızdır. Bu Yahudi değildir, şöyledir' gibi yanlış anlayış içinde olmamız, bu anlayışı desteklememiz mümkün değil. Nitekim gerek İsrail, gerek Türkiye ve dünya genelinde, vahşeti telin edenler de var. Onları da görüyoruz, görmemiz lazım. Bu hukuksuz saldırılara karşı çıkan Musevi cemaatlerini de büyük bir memnuniyet, takdirle izlediğimizi de ifade etmem gerekiyor''

Bu noktada atılan adımlara ''Başbakan'ın bu açıklamaları sert. Üslubu sert'' diyenler olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Herhalde bu, fosforlu bombalardan daha sert değil. Kusura bakmayınız, ben de her şeyden önce bir insanım, her şeyden önce Başbakanlık görevimin yanında bir babayım. Bizler, dürüstülüğü doğruluğu şiar edinmiş bir medeniyetin çocuklarıyız'' diye konuştu.

Olayların karşısında duyarsız kalamayacaklarını, üzerlerine düşeni yapacaklarını ve yapmaya devam edeceğini kaydeden Erdoğan, ''Ana muhalefet ve diğer muhalefete sesleniyorum. 'Hükümet olarak, şunu şunu da yapmanız gerekiyor' diyorsanız, siz de özel temsilcinizi gönderin, oturalım, konuşalım. Hakikaten müşterek bir şeyler yapalım'' dedi.

Türkiye'nin Gazze'ye yönelik insanı yardım çalışmalarına da değinen Erdoğan, Kızılay'ın çalışmalarının sürdüğünü, Gazze'den 10 yaralının getirildiğini ve tedavi altına alındığını bildirdi.

Erdoğan, büyükçe bir uçağın ambulans haline getirildiğini, bu uçağın yaralıları getireceğini aynı zamanda ilaç ulaştıracağını bildirdi.

BAYKAL'A ERGENEKON SORUSU

Başbakan Erdoğan Ergenekon terör örgütü operasyonlarını değerlendirdi. Erdoğan'ın açıklamaları şöyleydi:


'Ortada devam eden bir mahkeme var. Savcılarımız bağımsız bir şekilde çalışıyor. Pazar günü ifade ettim. Esasen hükümet olarak da bize düşen hukuk kurallarının en sağlıklı biçimde işlemesine yardımcı olmak. Emniyet adaletin verdiği görevleri yerine getirirken birileri bundan neden rahatsız oluyor anlamıyorum. Yargı, yürütme, yasama birbirine müdahale edemez.

Biz karanlıkları aydınlığa kavuşturma gayreti içinde olduk. Biz mafyalarla mücadele edeceğiz dedik. Bu intikam hırsına dayalı değil. Ama bazıları başta anamuhalefet sonra yavru muhalefet bunun intikam hırsından kaynaklandığını söylüyor. İnsan biraz insaf eder. Çukurlardan çıkan silahlar, haritalar ne? Bu planlar neyin nesi? Bu konuda yargı yürütmeye görev vermiş yürütme de meydana çıkarmışsa bizim polisimizi, jandarmamızı alkışlamanız lazım.

ERDOĞAN'DAN BAYKAL'A: "ABDESTİNDEN ŞÜPHESİ OLMAYANIN NAMAZINDAN ŞÜPHESİ OLMAZ"

Çukurlardan çıkanlara bakıyoruz. Bu ne? Lav silahlarından mermilere bulundu! Harbe mi gidiyoruz? Bu konuda çalışan herkese teşekkür ediyorum. Kutluyorum. Birilerinin bu işin üzerine gitmesi gerekiyordu. Bu işin üzerine gidenleri kutluyorum! Kuru hamasetle çözülmez bu işler. Çok şey sümen altına gitti. Bunları bize yaşattılar. Bu konudaki hassasiyetimizi koruyoruz. Türkiye adalet ve emniyet üzerinde kalkınacaktır. Torunlarımıza temiz bir ülke bırakmak istiyoruz. Bunlar, bunun çalışmasıdır. Anamuhalefet partisinin lideri hukuk sürecine müdahale etmek istiyor. Onun hukuk mezunu olduğunu biliyoruz. Herhalde hukukun temel ilkelerini benden daha iyi bilir. Bir dönem geliyor Meclis zabıtlarına bakıyorum, "Çetelerle mücadele edilmeli" diyor ama bir dönem geliyor çetelere avukatlık yapıyor. Bir dönem çetelerin üzerine gidilmesi için soru önergesi veriyor bir dönem bunlara "ıvır zıvır" diyor. Neden korkuyorsunuz sayın Baykal? Telaş etmenize gerek yok. Anadolu'da güzel bir laf var "Abdestinden şüphesi olmayanın namazından şüphesi olmaz" Olay bu kadar basit. Bazı isimlerle gönül bağınız olabilir. Bu ülkenin savcısı soruşturmasını yapar. Hiç telaş etmeyin.

Mahkemeler üzerinde siyasi baskı oluşturmaya hiç kalkmayın. Aksi ispat edilene kadar herkes masumdur. Gelin adalete ve hukuka hakimlere savcılara güvenin.

Burada bir duyuruyu da yapıyorum. Anayasayı koruyacak olanların burada yargıya müdahale konusunda hassas davranmaları gerektiğini belirtiyorum. Biz söylerken yargıya müdahale var deyip Sayı Baykal söyleyince ne kadar güzel söyledi dememek lazım. Bırakın demokrasi ve hukuk işlesin.

29 MART SEÇİMİ

Gelelim 29 Mart seçimlerine. Aday belirleme çalışmalarımız demokratik bir şekilde devam ediyoruz. Dün gece de sabaha kadar değerlendirmelerimizi yaptık. Propaganda da da farklı olduğumuzu ortaya koyacağız. Biz yapacaklarımız söyledik. Yapamayacağımız sözü vermedik. Milletle aynı dili konuştuk. 70 milyonu kucaklayan bir partiyiz. Siyasi çekişmelerle işimiz yok. Halka hizmet asli vazifemiz.

İzmir'i AK belediyecilikle tanıştırmak istiyoruz. Bu nedenle gayretimiz farklı olacaktır. Projelerimizi hazırladık. Seçimde masaya yatıracağız.

İşçiye de işverene de memura da çiftçiye de aynı mesafedeyiz. İmkan dahilinde kaynakları milletin imkanına sunuyoruz.

ESNAFA MÜJDE

Esnaf ve sanatkarlar aracılığıyla kredi kullanan ve bunu ödeyemeyen esnafımız için bir uygulamaya daha imza attık. 100 bine yakın esnafın temmerrüt faizi 5 yıla kadar taksitlenecek. Bu uygulama ile esnafımızın evi ve arabası haczedilmekten kurtulacak.

Kredi kartı mağduru ifadesini ben kabul etmiyorum. Kredi kartı kullanmada ciddi bir yanlışlık var. Öbür tarafta kazandığı kadar haracamayı bilen varken nasıl oluyorda mağduriyet oluyor. Bunu siyasi istismar haline getirerek mağduriyet ortaya çıkarmak yanlıştır.

AB KONUSU

Avrupa Birliği herkese eşit davranmalıdır. kamıoyunun şevkini kıracak açıklamalardan kaçınmalı. Başlıkları bir rutin olarak 2'şer 2'şer açılmasını anlayamıyoruz. Bu neden 3,4 olmuyor. Biz dersimizi çalışıyoruz.

İstanbul milletvekilimiz Eğemen Bağış'ı Başmüzakereci olarak atadık. Yeni dönem daha farklı olacaktır.

ÇATLAYIN PATLAYIN
OĞUZ UÇAR
Bakıyorum halen bazı yorumcu amcalar Deniz feneri meneri diyorlar,napsın garipler hükümetin bu denli sevilmesi,halk tarafından bu denli tutulması,hükümetin halkın içine karışmasının ve memnuniyeti sindiremiyorlar,anam size bol güneşli sodalar tavsiye ediyorum,hadi bakimmm...
13 Ocak 2009 Salı 15:00
Samimiyet
Halit
Bazen asabiliğin olsa da seni seviyoruz.İnsani tepkiler verdiğin için, vicdanını ortaya koyduğun için, siyasetçi olsanda insani tepkilerinde samimi olduğun için.Filistinde İsrailin yaptıklarına sessiz kalmadığın ve Hakkı haykırdığın için.Dünya susarken sen elinden geleni yaptığın için.Sen merak etme Sayın Başbakanım bu millet jest ve mimiklerden ses tonundan kimin nabzının nasıl attığını iyi biliyor.
13 Ocak 2009 Salı 14:55
Araplar
Battal
Uşak Arap yöneticileri Aselsan dan silah alsın ve sipariş versinler...Aselsandan başka adaleti sağlıcak bir güç yok gibi...(Aselsan tüm yerli savunma sanayiini temsilen.....)
13 Ocak 2009 Salı 14:50
BOP
Battal
BOP diye diye Tandoğan a kadar götürdüler bizi,Allah tan ortamı görünce bir daha da gitmedik.Neyse,koskoca başbakansın,kaç yıldır neden BOP un ne olduğunu anlatmadın bize...Ayrıca Aselsan a çok yatırım yapılmalı..Yüksek Hava Savunma sistemi olmadan,havadan gömmeden,oraya asker indiremeden veya çıkaramadan çok zor...
13 Ocak 2009 Salı 14:45
karanlıktan aydılığamı
Mehmet ÜNAL
karanlıktan aydınlığamı çıkacacğız.güldürmeyin adamı. haberin altında denizfenerinin reklamı var.bununlamı aydınlığa çıkacağız.iyiyce karanlığa gömülmeye başladık
13 Ocak 2009 Salı 14:36
GÜNDEM ÜSTÜ
ANKET
Hadise'nin Eurovision için hazırladığı şarkı hakkında düşünceniz?
PİYASALAR
EN SONDEĞİŞİM (%)
IMKB
25.361 %-1,35
DOLAR
1,6035 YTL%0,88
EURO
2,1310 YTL%0,38
ALTIN
281,05 YTL%0,04
Eğitim GazetesiSpor SitesiKral MagazinWeb Gazete
RÖPORTAJ