Başkanlık sistemi gündemde
Başbakan Tayyip Erdoğanın gündeme getirdiği başkanlık sistemi, tartışma gündeminin ilk sırasına yerleşti...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, önceki gün özel bir televizyon kanalında gündeme getirdiği başkanlık sistemi, kamuoyunun gündemine oturdu. Bu sistem ile yönetilen Amerika, Fransa, Kosta Rika, Venezuella, Kolombiya, Peru, Filipinler, Endonezya, Arjantin, Uruguay, Brezilya ve Şili gibi 38 ülkede, birbirinden farklı, kendi tarihi, sosyolojik ve siyasal koşullarının ürünü olan başkanlık rejimleri mevcut bulunuyor. Uzmanlar tarafından, başkanlık sistemine geçilirse, demokratik bir topluma daha kısa zamanda ulaşılabileceği öngörülüyor. Başkanlık sisteminin temel unsurları arasında, Başkanın, halk tarafından doğrudan ve dolaylı olarak belirli bir süre için seçilmesi yer alıyor. Bu süre hiçbir biçimde parlamento tarafından kısaltılamıyor ve fesh edilemiyor. Sistemde, kuvvetler ayrılığı uygulanırken, devlet organlarının eşgüdüm içinde aksamadan çalışması için fren ve denge sistemiyle organların yetki ve güç suiistimali engelleniyor. Sistemde, hükümet üyeleri başkan tarafından seçiliyor ve azlediliyor. Başkan hükümet üyelerinin düşüncelerine uymak zorunda kalmıyor. Sistemde ayrıca devlet başkanı, hükümet başkanı ayrımı bulunmuyor. Başkanlık sisteminde, devletin başı aynı zamanda hükümetin de başı olduğundan dolayı parlamentoya karşı sorumlu olmuyor ve bu duruma karşılık parlamentoyu feshetme yetkisine sahip bulunmuyor. Sistemde, Başkanın bakanlar kurulu, ordu ya da yürütme organından bir üyeye müdahalesi olabiliyor ancak mahkeme kararını reddetme ya da hakimlere emir verme yetkisi bulunmuyor. Sistemin avantajları arasında, kararların hızlı bir şekilde alınması göze çarpıyor.
Başbakan Erdoğan'ın, ABD'deki başkanlık sisteminin çok verimli olmasını belirtmesi üzerine, gözler ABD'deki başkanlık sisteminin ne olduğuna çevrildi. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) geçerli olan başkanlık sisteminde, ABD'de yürütme organı görevini Başkan, yasama organı görevini ise iki meclisli Kongre görüyor. Amerika'daki sistemde, Başkan Kongreyi feshedemediği gibi Kongre de Başkanı istifaya zorlayamıyor. Başkan 4 yıllık bir süre için başkan yardımcısı ile birlikte seçilirken, ülkede koşullar ne olursa olsun bu süre değiştirilemiyor. Başkan sadece iki devre 4+4 olarak seçilebiliyor. ABD'de başkanlık sisteminin en önemli temellerinden birisini de Kongre oluşturuyor. Kongre, 438 temsilciyi içeren Temsilciler Meclisi ve 100 Senatörü içeren Senato'dan oluşurken, kongre kişilerin ve federe devletlerin anayasa ile tanınmış hak ve yetkilerine dokunmamak koşuluyla tekelinde olan yasa yapma gücünü anayasa sınırları içinde serbestçe kullanabiliyor.
GÜZEL: BAŞKANLIK SİSTEMİ
TURGUT ÖZAL'IN RÜYASIYDI
Eski Bakan Hasan Celal Güzel konuyla ilgili yaptığı açıklamada, başkanlık sisteminin kuvvetler ayrılığı bakımından daha uygun bir sistem olduğunu söyledi. Güzel; "Başkanlık sistemi aynı şekilde parlamentonun daha kuvvetli olduğu bir sistemdir. Bu sistemde yargı bağımsızlığı kolaylıkla sağlanabilir. Sistemde, yürütme organı bakımından başkanın gücü vardır ve karşı dengeler de kurulmuştur" dedi. Sistemin hem faydalı yanının hem de mahsurlu yanının bulunduğunu ifade eden Güzel, sisteme geçilirken üzerinde tartışmak gerektiğini kaydetti.
Hasan Celal Güzel, başkanlık sisteminin, bugünlerde ölüm yıldönümünü dolayısıyla rahmetle andığımız merhum Turgut Özal'ın rüyası olduğunu söyledi. Özal'ın Başbakanlık sistemini uygulamak istediğini hatırlatan Güzel, Başbakanlık müsteşarı görevinde bulunurken, Özal'ın kendisine başkanlık sistemi ile parlamenter sisteme göre değişik iki anayasa tasarısı hazırlattığını belirtti.
KUZU: GEÇ BİLE KALDIK
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık sistemi önerisiyle ilgili olarak Meclis'te Vakit'in sorularını cevaplandırdı. Türkiye'de başkanlık sisteminin ilk savunucularından olan ve merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın danışmanı iken sistemin Türkiye'ye uyarlanması konusunda etraflıca çalışmalarda bulunan Prof. Kuzu, daha önce de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a başkanlık sistemiyle ilgili detaylı sunuşlar yapmıştı. Kuzu, Türkiye'nin bu sisteme geçmekte geç bile kaldığını belirterek, "Ülkenin bugün yaşadığı pek çok sıkıntı bu sistemle kolaylıkla aşılacaktır. Türkiye rahatlayacaktır. Kuvvetler ayrımı tam manasıyla tesis olacak ve yargı da güçlenecektir" diye konuştu.
Kuzu, "Sayın Başbakan'ın sözleri ileriye yönelik isabetli bir işaret olmuştur. Zira Türkiye'ye en uygun model budur. Bugün yaşanan tartışmaları da çözecek bir modeldir. Ayrıca öyle öne sürüldüğü gibi parlamentonun etkisi azalmayacak, tam tersine parlamento ağırlıklı bir sistem tesis edilmiş olacaktır. Zaten adına 'başkanlık' denilmesi başka tür çağrışımlar yapıyor; aslında 'kongre sistemi' denilmeli. Her şeyden önce yargıyı güçlendirecek ve kuvvetler ayrımını en belirgin hale getirecek sistem budur."
==================
KİM, NE DEDİ?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün katıldığı bir televizyon kanalında "Başkanlık sistemini" gündeme getirmesi, muhalefet partilerinde tartışma konusu oldu. CHP ve BDP milletvekilleri, Başkanlık sistemine karşı olduklarını açıklarken, Meclis Başkanı M.Ali Şahin, kararı TBMM'nin vereceğini söyledi. İşte dünkü görüşler:
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, başkanlık sistemine yönelik tartışmaları, "Türkiye böyle bir sisteme geçer mi, ne zaman geçer, bütün bunların kararını TBMM verecektir" şeklinde değerlendirdi. Şahin, "Sayın Başbakan'ın görüşü, şahsi bir değerlendirmesidir" dedi. Şahin Meclis'te gazetecilerin Başbakan Erdoğan'ın, başkanlık sistemine ilişkin açıklamalarına dair soruları cevaplandırdı. Başkanlık sisteminin teorik olarak uzun süredir Türkiye'de tartışıldığını, Başbakan'ın da bu tartışmalara katıldığını söyleyen Şahin, "Türkiye böyle bir sisteme geçer mi, ne zaman geçer, bütün bunların kararını TBMM verecektir. Sayın Başbakan'ın görüşü, şahsi bir değerlendirmesidir diye düşünüyorum. Bunları ileriki aylarda veya yıllarda değerlendiririz. Benim bu konuda 'iyi olur, gelmelidir' diye bir beyanımı beklemeyin" diye konuştu.
BAYKAL KARŞI ÇIKTI
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Demokratik açılıma ve anayasa değişikliği teklifine karşı çıkan Baykal, Başbakan Erdoğan'ın başkanlık sistemiyle ilgili açıklamalarına da karşı çıktı.
Baykal, "Başkanlık sistemi Başbakan'ın hayallerini süsleyecek bir konu olmanın ötesinde bir anlam taşımaz. O dönem bitmiştir" dedi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "O kendisini kurtarmaya, güvence altına almaya bakıyor. Önümüzdeki seçimde iktidarı kaybedecektir, iktidarı kaybettiği zaman da pek çok önemli konunun Yüce Divan'da yargılanması gündeme gelecektir."
CHP VE BDP'LİLER
¥ CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek: "Cumhurbaşkanlığı'nın yetkilerinin artırılması gösteriyor ki; Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bazı adımları şimdiden atmaya hazırlanıyor. Türkiye başkanlık sistemini kaldırmaz."
¥ CHP Milletvekili Şevket Köse: "Gündem değiştiriliyor. Ülkemizin sosyal ve siyasal yapısı başkanlık sistemine uygun değil. Sayın Başbakan kendisini kral mı sayıyor? Kimseyi muhatap almıyor."
¥ CHP Milletvekili Atilla Emek: "Başkanlık sistemi Başbakan'ın hayalidir. Ancak bu hayalle Türkiye'nin gerçekleri örtüşmüyor."
¥ BDP Milletvekili Akın Birdal: "Herkes işsizlik ve açlıktan kurtulmuş bir ülke görmek istiyor ama Sayın Başbakan Cumhurbaşkanı olmak istiyor. Asıl sorun eşitlikçi, demokratik bir toplumdur."
¥ BDP'li Nuri Yaman: "Şu an Cumhurbaşkanı'nın yetkilerine bakarsanız zaten şu anda ülkede yarı başkanlık sistemini görürsünüz. Parti olarak görüşümüzü ileride paylaşacağız."