Başörtüsüne karşı çıkmak insan haklarına aykırı
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, inancı gereği başını örten kadınların bu tercihlerinden dolayı "birtakım haklardan mahrum bırakılmasını istemenin temel insan haklarına aykırı olduğunu" söyledi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği Komisyonu'nun "Türkiye'de Kadınlar" konulu oturumunda konuşan ve bir basın toplantısı düzenleyen Bakan Çubukçu, "Ülkemiz kadınlarının büyük bir bölümü inançları gereği başını örtüyor. Gerçek olan budur. İnancı gereği başını örten kadınların sırf bu inançlarından dolayı birtakım haklardan mahrum bırakılmasını istemek veya onları birtakım haklardan mahrum bırakmak veya bu yönde bir düşünceye sahip olmak zaten kavramsal olarak temel insan haklarına aykırıdır" dedi.
Çubukçu, oturumda "Modern Türkiye'de Kadınlar ve Siyaset" konulu bir sunum yapan, Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yeşim Arat'ın, "Toplumsal işbirliğinde kadınlara ikincil roller yükleyen muhafazakar kültürel değerler, özellikle dini cemaatlerin faaliyetleriyle yaygınlaşmaktadır. Bu cemaat kültürü, sayıları gittikçe artan Kur'an kursları ile pekişmektedir. Kadınların başlarını örtmeleri normalleşmektedir" şeklindeki sözlerini değerlendirdi.
Bu tür yaklaşımların, "bazı kadınlar diğer kadınlardan daha ayrıcalıklıdır ve daha farklı haklara sahiptir" anlamına geleceğini, başını örten kadının daha kısıtlı olduğunu düşünmenin yanlış olacağını ifade eden Çubukçu, şöyle dedi: "Bu, doğru bir yaklaşım değil. O kısımdaki görüşlerin hiçbirine katılmıyorum ve bunları doğrulayan bir veri olduğunu da düşünmüyorum. Bazı kadınların daha kısıtlı olduğunu düşünmek bana yanlış geliyor. Kendi sosyal çevremde de çok fazla sayıda (başörtülü) arkadaşım var. Hiçbirisi daha az özgür değil. 'Kadınlar başörtüsü taktıkları için özgür olmuyorlar' gibi bir çıkarsama yapmak doğru bir yaklaşım değil. Başörtülü ve tüm haklarını kullanabilen, hem de ileri düzeyde kullanabilen, bu anlamda özgürlüğünü sağlamış çok kadın var."
Çubukçu, "Bir kadının inancı gereği başını örtmesi onun en doğal hakkıdır, temel insan hakkıdır ve ona karşı da hiçbir şekilde ayrımcılık yapılamaz, yapılmamalıdır. Felsefi olarak bu olaylara yaklaşımımız hepimizin aynı düzeyde olmalıdır. 'Bazı kadınlar başını örtüyor, özgürlüklerinden vazgeçiyor, dolayısıyla onlara karşı ayrımcılık içeren düzenlemeler de makuldür' gibi bir sonuç çıkarmak mantıklı bir önerme değil, temel insan haklarıyla da çelişen bir bakış açısı olur" dedi.