Başsavcının AK Parti'yi tamamen silme planı!
Başsavcı'yı AK Parti'nin kapatılması da kesmedi. İşte dehşet kehanetleri
Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verdiği '367' kararının mimarı Yargıtay Emekli Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, AK Parti'nin kapatılması halinde yerine kurulacak yeni partinin de kapatılacağını savundu. Hulki Ceizoğlu'nun 'Cevizkabuğu' programına konuk olan Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi'nden 'kapatma' kararı çıkması halinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de istifa etmesi gerektiğini savundu.
"DEVEDEN BÜYÜK FİL VAR"
Yargıtay Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, hakkındaki kapatma davasından sonra Anayasa'da değişiklik yapmaya çalışan AKP'yi uyararak, "Bazı hesapları yaparken çok iyi yapmak lazım. Hukuka karşı hile yapılırsa o demokrasi değil üçkağıtçılar rejimi olur" dedi
ART'deki ilk Ceviz Kabuğu'nun konuğu Yargıtay Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu birbirinden önemli ve olay yaratacak yeni açıklamalar yaptı. Sabih Kanadoğlu, AKP'lilerin kuracakları yeni parti için de "kapatılma tehlikesi" olduğunu açıkladı. Kanadoğlu, "Kapatma gerçekleşirse bu partinin üyeleri yeni bir parti kuramazlar. Kurarlarsa kapatılır. Anayasa kapatılır diyor çünkü. Kapatılan partinin üyeleri 23. dönem meclisinde kesinlikle tekrar yer alamazlar. Bu dönem sona erer 24. dönem başlar o zaman tekrar Meclis'e gelebilirler. Bu nedenle klonlama olayının tutacağını sanmıyorum" dedi.
"İYİMAYA'NIN ÖNERİSİ TEK BAŞINA KAPATMA NEDENİ"
Yeniçağ'ın haberine göre Kanadoğlu, AKP milletvekili ve Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'nın, "Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını askıya alalım" önerisinin de "tek başına kapatma nedeni" olduğunu açıkladı. Kanadoğlu şöyle konuştu: "İyimaya'nın teklifi 184 oyla kabul edilir ve yasalaşırsa, bu girişim bile tek başına kapatma nedeni olur."
"FESİH DE ÇÖZÜM DEĞİL"
AKP'nin kendini feshetmesi halinde de davanın düşmeyeceğini belirten Kanadoğlu, "Hem hüküm var hem de hukukun kendine yüklediği sorumluluktan kaçmak mümkün değildir. Feshederek bundan kurtulamaz" dedi. Anayasanın oy vereni de oy verdiği partiyi de herkesi bağladığını belirten Sabih Kanadoğlu, AKP'nin kapatılması halinde yeni bir parti ile geri dönmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Basında ve kamuoyunda "klonlama" olarak tanımlanan olayın geçerli olmayacağını düşündüğünü söyleyen Kanadoğlu, "Bu şekilde bir parti açılırsa kapatılır çünkü Anayasa açılamaz diyor" dedi.
TEK YOL ERKEN SEÇİM
Kanadoğlu, "AKP'nin şu an önündeki tek yol erken bir genel seçimdir. Ara seçim değil genel seçim" diye konuştu. Kanadoğlu, AKP'nin, "Yüzde 47 oy oranım var. Ne istersem yaparım!" şeklindeki tavrını ve her olayda bunu öne sürmesini eleştirdi. Demokrasi rejiminin çoğunluk değil çoğulculuk rejimi olduğunu hatırlatan Başsavcı, "Ben Anayasadan tarafım. 16,5 milyon oy, o partiye Anayasa dışına çıkması, istediğini yapması, yasaları dinlememesi için verilmedi. Evet, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ama millet bu yetkisini Anayasa'nın kendisine verdiği yetkili organlar eliyle kullanır. Yani, yasama yürütme ve yargı. Bunların da yetkileri Anayasada belirtilmiştir ve hiçbirinin birbirine üstünlüğü yoktur" dedi. TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın üçüncü yol arayışlarına ve alternatif olarak senato teklifine de değinen Sabih Kanadoğlu, Toptan'ın bu çıkışlarını, "Hiç gerek yokken o partinin zorlamasıyla, tarafsızlığını bir kenara koyarak gündeme getirdiği bir öneridir" şeklinde değerlendirdi.
"GÜL DE İSTİFA ETMELİ"
Yargıtay Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, AKP'nin kapatılması durumunda Cumhurbaşkanı'nın görevinin sonlandırılacağına dair Anayasa'da bir hüküm olmadığını söyledi. Kanadoğlu, "Anayasa'da böyle bir hüküm yok, çünkü hiçbir Anayasa bir kişinin üzerine yemin ettiği konularda ona ters eylem ve beyanda bulunacağını düşünmez. Onun için önlem almaz. AKP'nin kapatılması halinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül görevine devam edebilir. Ancak, laik cumhuriyeti koruyacağına namus ve şerefi üzerine yemin etmiş birinin laik devlet cumhuriyet aleyhine eylemlerin odağı olduğu kanıtlanırsa demokrasi etiği istifa etmesini gerektirir. O kurumun yıpratılmaması lazım."
"CUMHURBAŞKANI'NIN DOKUNULMAZLIĞI YOK"
Kanadoğlu Cumhurbaşkanının yargılanması konusunda ise görüşlerini şöyle açıkladı: "Cumhurbaşkanının dokunulmazlığı yok... Cumhurbaşkanının görev sırasında ve görev dışında kişisel suçları şeklinde iki tür suçu akla gelebilir. Görevi sırasında vatana ihanet dışında yargılanamaz. Vatana ihanet diye bir suç yoktur Anayasa'da ama Meclis bir konuyu vatana ihanet kabul edebilir. Kişisel suçlarından ve önceden işlediği suçlar hakkında da dokunulmazlığı yoktur. 'Dosya kayboldu'nun menşeinde de vardır. Cumhuriyet başsavcılığının bu davayı açması ve görülmesi lazım. Dünyanın hiçbir gerçek demokrasisinde adı belirli suçlarla anılan kişinin cumhurbaşkanı olması düşünülemez. Sırtında böyle bir yük varken cumhurbaşkanı seçilmek hiçbir demokraside akla gelecek şey değil."
YEMEKTE NE KONUŞULDU?
Sabih Kanadoğlu, Emekli Washington Büyükelçisi ve Asam Başkanı Faruk Loğoğlu'nun 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer onuruna evinde verdiği yemeğin basında yanlış yorumlarla ve gereğinden fazla yer aldığını söyledi. Kanadoğlu, Cevizoğlu'nun, "Yeni bir parti kurma toplantısı mı idi?" ve "Tavla da oynadınız mı?" sorularına şu karşılığı verdi: "Yemekte konuşulduğu söylenen hiçbir şey konuşulmadı. Aile ya da dost meclisinde ne konuşulursa o konuşuldu. Yemek daveti 20 gün önce yazılı olarak geldi. Anayasa Mahkemesi kararını kutlama yemeği değildi. Böyle bir yorum özel hayata müdahaledir. Dost yemeğine ayrı bir anlam vermek çirkindir. Yemek yaklaşık 3 saat sürdü. Tavla oynayacak kadar samimiyet yoktu."