"Batı Hegomonyası Yolun Sonuna Geliyor"
Eski İngiliz Başbakan Tony Blair: Batı hegemonyası sonuna yaklaştı
1997 ila 2007 yılları arasında İngiltere Başbakanlığı yapan Tony Blair, ABD-İngiltere vakfı Ditchley'de gerçekleştirdiği yıllık konuşmasında; Batı hegemonyasının devrinin artık bitmeye yakın olduğunu ve dünyanın çok kutupluluğa doğru hareket ettiğini söyledi.
İngiltere eski Başbakanı, "Bu yüzyılda en büyük jeopolitik değişiklik, Rusya değil Çin tarafından tetiklenecek. Batı'nın siyasi ve ekonomik hegemonyasının sonuna yaklaştık. Dünya muhtemelen iki kutuplu ve daha büyük bir ihtimalle çok kutuplu dünyaya yönelecek." dedi.
Batılı siyasetçi, Çin'i dünyanın ikinci süper gücü olarak adlandırarak Rusya ve İran'ı da Pekin'in muhtemel müttefikleri olarak nitelendirdi.
Amerika Birleşik Devletleri her zaman tek kutuplu dünyanın lideri olduğunu iddia ettiği bir sırada İngiltere'nin eski Başbakanı'nın bu sözleri dikkat çekicidir. Ancak özellikle son on yıllarda dünyadaki siyasi ve ekonomik koşulların değişmesi, Çin, Rusya ve dünyadaki diğer bazı ülkelerin ekonomik ve siyasi gücünün artmasıyla birlikte Batılı ülkelerin yetkililerinin de hegemonyalarının sonuna yaklaştığını kabul etmelerine neden olmuştur.
Bazı Batı Asya ülkelerindeki Amerikan politikalarının başarısızlığı, Amerikan birliklerinin Afganistan'dan aniden çekilmesi, Washington'un Suriye ve Irak'taki politikalarının başarısızlığı, Ukrayna'daki savaş ve Rusya'nın ilerleyişi, Çin'in dünya ekonomisindeki güçlü varlığı ve yükselişi pratikte Amerika'nın tek kutuplu dünyası döneminin sona ermeye yaklaştığını gösteriyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov yaptığı açıklamada, ABD'nin başını çektiği tek kutuplu dünyanın sonunun geldiğini ve dünyanın çok kutuplu bir düzene doğru ilerlediğini vurguladı.
Amerika, özellikle "Donald Trump"ın başkanlığı döneminde, tek taraflı ve "önce Amerika" politikalarını dikkate almış, bu politikaların uygulanması, Avrupa ve Amerika arasındaki ayrışmaların ve ihtilafların artmasına yol açmış, Amerika'nın kabul edilebilirliğinin ve rolünün azalmasına neden olmuştur.
Bu bağlamda, ABD'nin Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP nükleer anlaşmasından çekilmesi, Paris iklim anlaşmasından çekilmesi ve Amerika Birleşik Devletleri'nin silah kontrol anlaşmalarından ve uluslararası örgütlerden çekilmesi de dahil olmak üzere birçok durumda ABD'nin tek taraflı politikalarını gözler önüne serdi.
Yeni ABD başkanı olarak "Joe Biden"ın vaatlerinden biri Amerika'nın küresel rolünü yeniden kurmaktı ve bu da ABD'nin bu alanda büyük bir zarar gördüğünü gösteriyor.
Bu durum, mevcut kanıtlar yeni uluslararası düzenin çok kutupluluğa doğru ilerlediğini gösterirken gerçekleşti. Rusya, Amerika Birleşik Devletleri ile rekabet eden uluslararası bir güç olarak, Amerika Birleşik Devletleri ve AB'nin yaklaşımı olan tek kutuplu sisteme ve tek taraflılığa karşı olduğunu ve yaptırımların diğer ülkelere karşı bir baskı aracı olarak kullanılmasına karşı olduğunu her zaman vurgulamıştır. Moskova'nın bakış açısından, mevcut uluslararası sistemin gerçekleri, Çin, Hindistan, Rusya gibi yeni güçlerin ve önemli yeteneklere sahip yükselen diğer ekonomik güçlerin ortaya çıktığını göstermektedir. (Ajanslar)