Baykal, Ergenekonu sulu buldu
CHP lideri Deniz Baykal, CHP Genel Merkezi'nde gazetecilerin Ergenekon iddianamesine ilişkin sorularını yanıtladı. Baykal, avukatlık konusunda kararlıydı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Ergenekon'' iddianamesini değerlendirirken ''hukukun safsata kaldırmayacağını, efsane ile beslenemeyeceğini'' belirterek, ''Somut olaylarla kanıtlarla beslenir. Efsaneye, safsataya, tarihin karanlıklarından ilham almaya yöneldiğiniz zaman hukukun ciddiyetinin dışına düşersiniz. Maalesef bu iddianame ile ilgili böyle bir tablo görülüyor'' dedi.
Baykal, CHP Genel Merkezi'nde gazetecilerin ''Ergenekon'' iddianamesine ilişkin sorularını yanıtladı.
Baykal, ''Ergenekon Soruşturması''nın, 600 yıllık Agarta Efsanesi'ne dayandırıldığı, Ecevit hükümetine yönelik darbe girişimi ve aralarında Ahmet Taner Kışlalı ile Necip Hablemitoğlu cinayetlerinin de bulunduğu bazı cinayetlerle bağlantısı olduğu iddialarının hatırlatılması üzerine, ''Geldiğimiz noktada artık bu iş ciddiyetini çok büyük ölçüde kaybetti. Bunu söylerken üzüntü duyuyorum ama gerçeğin bu olduğu kanısındayım'' dedi.
Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tarihin derinliklerinden yola çıkıp, 20 yıl önceki olaylarla bağlantı kurup günümüzde bir örgütü kamuoyunun gözünde önemli, ağırlıklı, ciddi bir örgüt olarak sunmaya çalışıyorlar. Bu, girişime en büyük zararı veren yaklaşımdır. Sağlam, somut, doğru, belki çok iddialı olmayan mütevazı veriler; öyle tarihin karanlıkların içinden getirilecek gerekçelerden çok daha önemlidir. Hukuk safsata kaldırmaz, efsane ile beslenemez, somut olaylarla kanıtlarla gerçeklerle beslenir. Efsaneye, safsataya, tarihin karanlıklarından ilham almaya yöneldiğiniz zaman hukukun ciddiyetinin dışına düşersiniz. Maalesef bu iddianameyle ilgili olarak böyle bir tablo görülüyor.''
-''DANIŞTAY SALDIRISI KİMİN ESERİ?''
İddianamedeki Danıştay saldırısı ile ilgili değerlendirmelerin netleşmesine ihtiyaç bulunduğunu, eldeki tüm delillerin ortaya konulması gerektiğini kaydeden Baykal, ''Ergenekon diye tabir edilen şu ana kadar ortaya çıkan isimlerin bir örgüt oluşturdukları, birlikte bir çalışma yaptıkları, bu çalışma çerçevesi içinde de Danıştay saldırısını planladıkları, bu konuda birilerini azmettirdikleri, görevlendirdikleri ve olayın bu şekilde gerçekleştiği iddiası kanıtlandığı anda bu olağanüstü bir olaydır'' diye konuştu.
Kendisi açısından Danıştay saldırısı ile ilgili iddianın ''Ergenekon'' iddianamesinin ''turnusol kağıdı'' olduğunu vurgulayan Baykal, şöyle devam etti:
''Sağlam bir hukuki inceleme sonucunda bu, hukuki bir gerçek olarak ortaya çıkarsa herkesin buna saygı göstermesi lazımdır. Muazzam bir olaydır. Olabilir... Tarih içinde toplumda böyle olaylar görülmüştür. Provokasyon yapmak için hiç olmadık çevreler olmadık cinayetlerin sorumlusu olarak ortaya çıkarlar. Böyle bir durum varsa bu ciddidir. Şimdi bu iddia var. Bu iddiayı ilk Başbakan ortaya attı. Garipsedik. Kimse itibar etmedi. Ama şimdi geldiğimiz noktada İstanbul'da savcılık Başbakan'ın bu sözünü benimsemiş görülüyor. Bu tez gerçekten doğru ise bu önemli. Ama bu tez doğru değilse ortadaki mahkeme kararına, bunca somut kanıta rağmen bütün Türkiye'yi ayağa kaldırıp ülkenin pek çok insanını gözaltına alıp, insanları, aileleri perişan edip gözaltında bazı insanların ölümüne sebep olup, toplumun önemli kesimlerini korkutup, kaygılandırıp, itham edip bu iddiayı ortaya atıp sonra da buradan hukuki bir sonuç çıkmaz ise bu iddiayı ilk ortaya atan da onu ciddiye alıp takip edip ortaya koyamayan da çok ağır bir sorumluluk altında olur.''
''Danıştay saldırısı kimin eseridir? Böyle bir Ergenekon organizasyonu bu işin arkasında mıdır?'' diye soran Baykal, iddianamede bunun açıkça ifade edildiğini söyledi.
Baykal, ''Kim azmettirdi? Tutuklu paşaların Danıştay saldırısındaki rolünü bize anlatmak zorundalar. İlhan Selçuk'un, Mustafa Balbay'ın, Sinan Aygün'ün ilişkisini ortaya koymalıdır. Bu konulabilirse mesele yok. Hepimiz çıkar topluma bunun ne kadar önemli, haklı tespit olduğunu söyleriz'' diye konuştu. Baykal, bu olayda yargının çok önemli bir sınav verdiğini de ifade etti.