Baykal'a en yakınından uyarı
CHP lideri Deniz Baykal'ın yıllarca en yakınındaki isim olan eski Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, partisinin Kürt meselesinin çözümünü de kapsayan 'demokratikleşme süreci'ne yönelik tavrını ağır bir dille eleştirdi.
Ankara Milletvekili Erdem, "Olanı biteni dehşetle ve hayretle izliyorum. CHP'yi ve ideolojisini tanımakta sıkıntı çekiyorum." dedi. Erdem, partisinin şovenist kesimlerin sözcüsü haline geldiğini savunurken, barış sürecini baltalayacak tutum ve davranışlardan uzak durulması gerektiği uyarısında bulundu.
CHP'li Eşref Erdem, SHP ve CHP döneminde yıllarca Deniz Baykal'ın en yakınındaki isim olarak tanındı. 1989 yılında SHP'de Baykal'la birlikte Kürt raporunu hazırlayan Erdem, aynı raporun sonraki yıllarda güncelleştirilme çalışmalarına da katıldı. Erdem, partisinin son yıllardaki söylem ve politikaları ile parti içindeki sıkıntılar nedeniyle bir süre önce genel başkan yardımcılığı görevinden ayrıldı.
CHP KUTUPLAŞTIRICI OLMAMALI
Kürt sorununun çözümüne yönelik süreci yakından takip eden Eşref Erdem, partisinin bu konudaki söylemlerini hayretle izlediğini söyledi. 'Sosyal demokrat bir partinin böyle bir süreçte ve böyle bir konjonktürde Türkiye'nin ilerici güçlerinin lokomotifi olması gerektiğini' vurgulayan Erdem, CHP'nin ise aksine şovenist, aşırı milliyetçi, içine kapanık çevrelerin sözcüsü konumuna geldiğini ileri sürdü. CHP'nin çözüme yönelik çalışmalara mutlaka katkı vermesi gerektiğini belirten Erdem, şunları söyledi: "CHP'nin gerilimi tırmandırıcı, toplumu kutuplaştırıcı kamplaştırıcı şahin politikalardan mutlaka uzaklaşması ve arınması gerekir. Bugünkü tabloda barış sürecini baltalayacak tutum ve davranışlardan kaçınmak gerekir. Türkiye iç sorunlarını, demokratikleşmeyi, Kürt sorununu çözebilecek büyüklükte, erginlikte ve yetkinliktedir. CHP'den toplumun beklediği de budur. CHP bu adımlara mutlaka katkı vermelidir."
Açılım samimi, herkes destek versin
CHP'den ayrılan eski Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Celal Doğan da açılımı olumlu buluyor. Bu konu üzerinden oy avcılığı yapmak isteyenlerin Türkiye'nin meselelerinin altında kalacağını ifade eden Doğan, "Kürt açılımı, olumlu bir adım. Taşın altına elini koymayan herkes, Türkiye'nin meselelerinin altında kalır. Samimi bir açılımdır. Sadece Kürtlere değil, Türklere de lazımdır." dedi. Hükümetin hazırladığı paketin içeriğinin tartışılabileceğini belirten Doğan muhalefeti şu sözlerle eleştirdi: "Ben şu anda CHP'li de, MHP'li de değilim. Bu, oya tahvil edilecek bir mesele değil. Ülkelerin geleceği, liderlerinin meseleleri çözümlemesine bağlıdır. Gündelik çekişmelerle siyasî iktidarı ele geçirmek değil bu konu."