Baykal'ın Ergenekon avukatlığı çöktü

Baykal'ın Ergenekon avukatlığı çöktü

Atalarımız çok güzel söylemiş: Büyük lokma ye ama büyük konuşma. Kirli tezgâh planı ortaya çıktığı zaman belgeye 'kâğıt parçası' muamelesi yapanlar derin hayal kırıklığı içinde.

Erdemli davranıp özür dileyenler var. Meselenin aslını görmeyip işin faslına girenler de yok değil. Mesela CHP lideri Deniz Baykal. Beş ay önce bütün hesaplarını belgenin sahteliği üzerine yapmış ve şöyle demişti: "Belgenin sahte olduğu ortaya çıkarsa Ergenekon iddianamesi çöker. Çünkü iddianame bu tür belgelere dayandırılmıştır." Evet, Ergenekon sanığının ofisinde bulunan belge doğru çıktı. Öyle ki, doğruluk konusunda biri profesör olmak üzere üç adlî tıp uzmanı rapor verdi. O halde Baykal'ın mantığı ile şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: "Bu belge, CHP liderinin Ergenekon savunmasını �avukatlığını- çökertmiştir. İddianamedeki belgeler kapı gibi sağlamdır."

Düşüncesi ve eğilimi ne olursa olsun bütün Türkiye kirli tezgâhı planlayan cuntaya karşı çıkarken; Baykal ihbar mektubunun inandırıcılığını tartışmaya açtı. Belgenin aslını savcılara göndererek adını Türk demokrasi tarihine yazdıran subay, Baykal'ı kızdırmışa benziyor. İşte subayın anlattıkları: "2007 yılı Eylül ayında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Org. Ergin Saygun'un emri gereği, üniversitelerden bir kısım akademisyen ve CHP yönetiminden bazı politikacıların desteği ile dönemin Genelkurmay Harekât Başkanı Korg. H. Nusret Taşdeler'in himayesinde Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda şube müdürü olarak görevli kurmay albaylar Dursun Çiçek, Sedat Özüer, İlker Ziya Göktaş ve Fuat Selvi tarafından kamuoyunu yönlendirme maksatlı çeşitli belgeler hazırlandığına tanık oldum." Görülen o ki subay, anlattığı her olayın belgesini de göndermiş savcılara. 2007 yılında Nusret Taşdeler tarafından yapılmış gizli ibareli resmî belgede yazılanlar akla ziyan nitelikte.

Subayın anlattıkları, Türk siyasal tarihini bilenler için şaşırtıcı olmasa gerek. Yapılanlar 'CHP+ordu=iktidar' formülünün 2007 versiyonu değil mi? Şüphesi olan, Özden Örnek'in darbe günlüklerine de bakabilir. Onur Öymen'in Kıbrıs konusunda askerleri nasıl korkuttuğu günlüklerde ayrıntıları ile yazılmış mesela.

Bütün bunlar bir yana, daha iki gün önce darbe yargılamasının yapıldığı mahkemeye 13 milletvekili ile destek çıkarması yaptı CHP. Partinin grup toplantıları Silivri'de yapılırsa kimse şaşırmasın. Milletvekilleri gönüllü avukatlığı o kadar ileri götürdüler ki, mahkeme başkanı olaya müdahale etmek zorunda kaldı. Aynı görüntüyü AK Partili vekiller verseydi Baykal ne derdi acaba?

'Kaos Planı'yla ilgili konuştu: Sözlerimin arkasındayım

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, orijinal olduğu ortaya çıkan 'Kaos Planı'na ilişkin daha önce ortaya koyduğu görüşünü sürdürdüğünü söyledi.

Deniz Baykal, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gerçek olduğu ortaya çıkan 'Kaos Planı'nı değerlendirdi. Konuya ilişkin görüşlerini, belge ile ilgili tartışmaların ilk çıktığı dönemde açıkladığına dikkat çeken Baykal, aynı çizgide olmaya devam ettiğini vurguladı. Baykal, "Belge doğruysa Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ emekli mi edilmeli?" sorusuna ise "evet" diye cevap vermişti. Baykal, dünkü değerlendirmesinde ise ağırlıklı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde yer aldığı ileri sürülen cuntanın bazı CHP'lilerle işbirliği yaptığı yönündeki iddiaları cevapladı. "CHP, TSK ile ilişkisini kendi demokratik inanç ve ilkeleri doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti kurumlarına gereken saygıyı göstererek sürdürmüştür." diyen Baykal, CHP'nin bazı konularda TSK ile farklı düşündüğünü belirtti, buna örnek olarak da 1 Mart 2003 tarihli tezkere kararını gösterdi. İhbar mektubuyla CHP'nin de tartışmanın içine çekilmeye çalışıldığını savunan CHP lideri, "Demokrasi inancımızı kimseye ispatlama mecburiyetimiz yok. CHP'ye böyle itham yapanlar, bunun altında ezilir. Eğer diğer iddialar da bize yönelik iddia gibiyse her şey ortada. Kimse kimseye komplo yapmamalıdır." dedi.

ALİ AKKUŞ-ZAMAN