Bedreddin el-Husi: Tekfirci Gruplar ABD Tarafından Oluşturulmuştur
“Düşmanlar, ahlaki suçları teşvik ederek insan toplumlarını aşağılamak, onları onur ve haysiyet değerlerinden mahrum etmek istiyorlar.”
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri, Ensarullah Hareketi'nin kurucusu Seyid Hüseyin bin Bedreddin el-Husi'nin şehadet yıl dönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada, “Amerikalılar ve müttefikleri ülkelerin egemenliğini ihlal ediyor ve büyükelçileri her konuya müdahalede bulunuyor.” dedi.
Abdülmelik Husi, zorluk ve tehlikelerle mücadelede iman ve inanç gücünün önemli rolüne değinerek, şehit Hüseyin bin Bedreddin Husi’nin üstün rolüne değindi ve şu ifadelerde bulundu:
“Şehit olan bu liderin faaliyetleri, Amerika ve İsrail hegemonyasının suni unvanlarla yeni bir aşamaya girdiği bir zamanda gerçekleşti ve bunlardan en önemlisi onların oluşturdukları terörle mücadeleydi. Amerikalılar milletlere paralı askerler ve cahiller dayatarak bu milletlere ağır darbeler indirmektedir. Tekfirci gruplar Amerika, İsrail rejimi ve Batılı ülkeler tarafından oluşturulmuştur. Düşmanlar siyasi bunalımlar yaratarak bu krizleri milletleri işgal etmek ve onları inşa ve ilerleme yolundan uzaklaştırmak için suiistimal etmektedirler. Düşmanlar birçok İslam ülkesine saldırarak yüzbinlerce insanı katletti.”
Abdülmelik Husi, konuşmasının bir başka bölümünde düşmanların Arap ve İslam milletlerine yönelik kültürel, dini saldırı ve katliamına değinerek, bu tip saldırıları en tehlikeli saldırı ve katliamlardan biri olarak değerlendirdi.
Ensarullah Hareketi Lideri, bu saldırı ve katliama örnek olarak ders kitaplarındaki öğretim yöntemlerine değindi ve şunları söyledi:
“Eğitim yöntemleri bu kültürel saldırı ve katliamın bir parçasıdır. Düşman çoğu Arap ülkesinde Filistin meselesini ders kitaplarından çıkarmaya çalışmıştır. Düşmanlar tarihte, özellikle Yahudilerin tarihinde ve işledikleri cinayetlerde şüpheler yaratırlar. Düşmanlar, ifade özgürlüğü bahanesiyle dine, ilahi risalete ve Kur'an-ı Kerim'e şüphe düşürmekte ve ifade özgürlüğü sloganıyla dini sembolleri aşağılamaktadır. Arap ve İslam toplumlarının düşmanları, Kur'an'ı yakarak Müslümanların gönüllerinde Kur'an'ın kutsiyetini lekelemeye çalışmaktadırlar. Düşmanlar, İslami değerlerle çelişen sözde Amerikan liberalizminin kültürel saldırısı veya propagandası yönünde hareket etmekte ve bu amaçla gazeteleri ve internet sitelerini kullanmaktadırlar. Arap ve İslam uluslarının düşmanları, ahlaki yozlaşmayı, zina ve sözde eşcinsellik de dahil olmak üzere ahlaki suçları teşvik etmekte ve insanlığa karşı en büyük suçlardan biri olan bu olguları kabul etmeleri için ülkelere baskı yapmaya çalışmaktadır. Düşmanlar, ahlaki suçları teşvik ederek insan toplumlarını aşağılamak ve onları onur ve haysiyet değerlerinden mahrum etmek istiyorlar.
Amerika, gerginlik yaratarak ve davalar hazırlayarak, milletlere mali şantaj uygulamaya çalışıyor. Bunun bir örneği, Libya'dan fidye aldıkları Lockerbie davasıydı. Arap ve İslam milletlerine karşı dinî ve dünyevî saldırı karşısında susmak, bir nevi düşmana teslim olmak demektir. Düşmanlar, paralı askerlerini Arap ve İslam ülkelerindeki ekonomi ile ilgili bakanlık ve kurumlarına yerleştirmiş ve paralı askerleri aracılığıyla bu ülkeler içinde sabotaj peşindedirler.
Amerikalılar, ekonomik kuşatma, hastalık yayma ve ulusları aç bırakma yoluyla ulusları katletmeye çalıştılar ve silah imalatçıları kâr elde etsin diye birçok savaşa, fitneye ve suça neden oldular. Amerikalılar ve paralı askerleri, özgürlük ve bağımsızlık alanında ulusların haklarının ihlal edilmesinden sorumludur ve bunun en açık örneği Filistin’dir. Amerikalılar ve Batı, uyuşturucuyu Arap ve İslam toplumlarında yaygınlaştırarak bu tür maddelerin tüketicilere ulaşmasını ve böylece gençliğin yozlaşmasını sağlamaya çalışıyor.”
Abdülmelik Husi, Amerika'nın yerli ve tarımsal üretime zarar vermeye ve ülkeleri kendi kendine yeterlilikten alıkoymaya çalıştığına değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Ülkelerimizin onların ürünlerinin ve mallarının üreticisi olmasını istiyorlar.’
Filistin Halkı fedakârlık, istikrar ve şehadet operasyonlarıyla düşmanla mücadele ediyor
Ensarullah Hareketi Lideri, Filistin halkının özgürlük, bağımsızlık, onurlu bir yaşam sürme ve direniş, kararlılık, fedakarlık ve şehadet operasyonlarıyla düşmanla mücadele etme hakkına değinerek şunları söyledi:
“Amerika ve İsrail bu hakların gerçekleşmesini engelliyor, Amerikalılar, hapishanelerinde insan onurunu çiğniyor. Bunun örneği Ebu Gureyb ve Guantanamo hapishaneleridir. Amerikalılar, Siyonistler ve onların paralı askerleri, insanlara insan haklarından bahsederken en büyük insan hakları ihlallerini yapıyorlar. Amerikalılar kadın haklarından bahsediyorlar ama en büyük kadın katilleri kendileridir. Filistin'de İsrail tarafından gerçekleştirilen kadın cinayetleri devam ediyor ve Filistinli kadınlar her gün Siyonistlerin saldırgan eylemlerine maruz kalıyor ama hiçbir taraf bu kadınların haklarından bahsetmiyor. Amerikalılar, Irak'ta zenginleştirilmiş uranyum, Yemen'de ve bölgedeki diğer ülkelerde yasaklanmış silahlar gibi sağlıksız teknolojilere güveniyor. Amerika, Japonya'da nükleer silah kullandı. Hiroşima ve Nagazaki'deki tüm insanları öldürdü. Müstekbir güçler Filistin, Irak ve Yemen'de yasaklanmış silahları kullandılar ve öldürücü silahlar kullanarak soykırım gerçekleştirdiler. Sadece milletlere yönelik saldırı haberlerini duyduğumuz o dönemler geride kaldı, artık milletlere karşı sorumlu olma ve onlara yönelik tehlikelerle mücadele aşamasına girdik. Kargaşalar, birçok gencimizin düşmanların yanıltıcı sürecine kurban gitmesine neden olmuştur.”
Ensarullah Hareketi Lideri ayrıca, düşmanlarla mücadele etmek için en yüksek ilim ve basiret kaynağının Kur'an-ı Kerim olduğuna değindi ve şunları söyledi: ‘Kur'an-ı Kerim değerlerimizin ve ilkelerimizin temel direğidir.’
Düşmanların komplosu, Arap ve İslam toplumlarındaki iç ihtilaflardan yararlanmaktır
Abdülmelik Husi, Arap ve İslam toplumlarında iç ihtilaf tehlikesi konusunda uyardı ve şunları söyledi: “Düşmanların bize karşı kurdukları komploların %90'ı bu iç ihtilafları istismar etmektedir. Uluslarımızın çektiği en büyük sorun Amerika tarafından yönetilen kişilerdir.”
Medya savaş alanında düşmanlarla mücadele etmek için farkındalık silahı, eylem ruhu ve sorumlulukla donatılmak gerektiğini vurgulayan Ensarullah Hareketi Lideri, Kuran'ın bakış açısıyla hareket edersek kazanırız çünkü Kuran Allah'ın hiç sönmeyen nuru olduğunu söyledi.
Umman'ın Yemen'deki arabuluculuğa değinen Abdulmelik Husi, Ateşkes aşamasında değiliz ama Umman'ın arabuluculuğu sayesinde gerilimi azaltma aşamasında olduklarını kaydetti.
Tüm müzakerelerde insani hususlara bağlı kalınması gerektiğini vurgulayan Abdülmelik Husi, ‘Umman tarafına bu konuda taleplerimizi yerine getirmesi için bir şans veriyoruz. Ama işgalci ülkeler insani ve geçim konularında ciddi ve pratik bir anlayış için harekete geçmezlerse bizim de sabrımız tükenir.’ dedi.
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri Abdülmelik Husi ayrıca, hürriyetin dinin esaslarından biri olduğuna değindi ve şunları söyledi: ‘Düşmanlar barış istiyorsa, bunun yolu saldırganlığa, kuşatmaya ve işgale son vermeleridir.’(Ajanslar)