Türk toplumunun geleceğiyle ilgili tartışmalar yeni bir boyut alıyor. Yargıtay Başsavcısı, üniversitelerde türbanı serbest bırakan iktidar partisi AKP'nin yasaklanmasını talep ediyor.

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve AKP'deki diğer yöneticileri İslami bir din devleti kurulması hedefini gütmekle itham ediyor.

Başsavcılığın, "Bize uymayanı yasaklarız" zihniyeti, demokrasi konusunda AKP karşısında küçük düşmesine neden oluyor.

'BETON KEMALİSTLER'
Başsavcının iddianamesi adeta siyasi bir makale niteliğindedir. Üzerinde tartışılabilecek bir konunun, bir yasaklama sürecine temel teşkil etmemesi gerekir.

Bu tutum, Türkiye'deki beton Kemalistlerin ne kadar otokratik bir zihniyette olduklarını bir kez daha gösteriyor. Sorun bu şekilde çok tehlikeli bir boyut
alıyor.

HUKUK DARBESİ
Anayasa Mahkemesinin, demokratik yollardan seçilmiş bir Başbakanı ve Cumhurbaşkanı'nı görevlerinden men etmesi ülkenin tüm kurumlarının çatırdamasına neden olur. Bu bir nevi hukuk darbesi niteliğinde olur.

Ayrıca, Başsavcının AKP'nin yasaklanması talebi partiyi gereksiz yere kurban durumuna düşürüyor.

TÜRKİYE MUHAFAZAKARLAŞIYOR DOĞRU.. GERÇEKTEN ŞERİAT MI İSTİYORLAR
Türkiye'nin AKP iktidarı döneminde daha muhafazakar ve dini hale geldiği aşikardır. Bu nedenle partinin gerçekten de şeriat yanlısı olup olmadığı açıkça tartışılmalıdır. Fakat bu tartışmanın yeri mahkeme salonları değildir. Siyasetin hukuka müdahale etmesiyle bu tür sorunlar çözülemez.

ensonhaber