Bir başka pencereden "İslamcılık"

Bir başka pencereden "İslamcılık"

28 Şubat sürecinde başörtülü kadınlara Fadime Şahinleştirme sendromu yaşatıldığını dile getiren Cihan Aktaş, “İslamcılık sadece bir reaksiyonel hareket olarak kalmadı” dedi.

İslamcılığı Modern dünyada dinî bir hayat yaşama, buna ilişkin sorular sorma, bu hayat bağlamında karşılaşılacak sorulara cevap verecek bir donanıma sahip olma kaygısının oluşturduğu bir hareket olarak gören Cihan Aktaş "İslamcılık"ı irdeledi.

"İslamcı" olmak ya da bir başka deyimle "İslamcılık" özellikle 80"li yıllardan sonra İslami yaşam biçimine eğilimi olan ya da bu kimliği benimseyen insanlara yöneltilen siyasi kimlik yakıştırmasıydı. Kimi zaman bu ifade biçimi, bir hakaret argümanı olarak da karşımıza çıktı. Hatta "İslamcı" etiketi yakıştırılması yapılan insanlar birer potansiyel suçluydular bazı ideolojik kesimler için. "28 Şubat" sürecinin akabinde, "İslamcı kimlik" ya da "İslamcı söylem"i ile bilinen kimileri, bu şekilde anılmaktan rahatsız olduğunu ifade eden cümlelerle ekranlarda boy gösterdi.

"İslamcılık" bir kimlik miydi, yoksa bir ideoloji mi", "acaba neden insanlar bu şekil bir yakıştırmanın muhatabı olmaktan kaçınıyor?" gibi sorular cevap beklemekteydi. Tam da bu sırada Cihan Aktaş"ın yazdığı "Bir Hayat Tarzı Eleştirisi İslamcılık" isimli kitap sözkonsu sorulara cevap niteligindeydi.

İslamcılığa başka pencereden bakmak istedim

Yazdığı kitap hakkında Mazlumder"de konuşan Aktaş, "Herkes İslamcılığı reddederken ben başka bir pencereden bakmak istedim" diye başladığı sözlerine, İslamcılığın tek başına İslam olmadığını vurguladı.

Cihan Aktaş"a göre, "İslamcı aydınların gündeminde olan sahicilik, içtenlik, kendi olmak, kimliğine sahip çıkmak, kimliğini yeniden tanımlamak, daha yavaş ve sade, daha mütevazı ve tabiatın dengelerini gözeten bir hayat kurmak, israftan kaçınmak, hakkaniyet ve adalet... şeklinde uzayıp gidecek olan tartışma ya da okuma başlıkları, İslamcılığın "bir hayat tarzı eleştirisi" olarak boyutlarını belirginleştirir."

28 Şubat"a gerek yoktu

İslamcılığın modernleşme politikalarına yönelik olarak ortaya çıktığını anlatan Aktaş, özellikle 1960"lı yıllardan sonra kültürel bir hareket niteliği taşıdığını söyledi.

20"nci yüzyılın son çeyreğinde "İslamcılık" hareketinin İslam"la entelektüel bir uğraşı olarak ilgilenen elit zümreyle sınırlı kalmayarak bu dine kendini bağlı hisseden herkesi bir tarafından yakaladığını dile getiren Cihan Aktaş,

"İslamcılık dini kaynaklardan hareketle modern hayat tarzlarını sorgulayarak yol alan güçlü bir tarihsel harekettir. Aynı zamanda Müslümanların tarihsel hareketi içinde dönem dönem yükselerek İslamiyet"in anlaşılma ve yaşanma biçimlerini teoride ve pratikte tartışmaya açan hareket olarak da açıklanabilir" diye konuştu.

28 Şubat sürecinde başörtülü kadınlara Fadime Şahinleştirme sendromu yaşatıldığını dile getiren Cihan Aktaş, "aslında 28 Şubat"a hiç gerek yoktu" şeklinde konuştu.