Filistin barışı için bölgeye geldiğini iddia eden Rice, Abbas ve Olmert'le görüşmesinde İsrail'den yine hiçbir talepte bulunmadı.

Rice geldi, Olmert ve Abbas'la görüştü. Amman'da da Ürdün kralı ve Arap yetkililerle bir araya geldi.. Eğer Rice gerçekten Filistinlilerin önünde yeni bir 'siyasi ufuk' açmak isteseydi, Filistinlilerin Amerika'dan adilce ilgilenmesini beklediği büyük sorunlardan, yani Filistin devleti, sınırları, Kudüs'ün başkent olması ve mültecilerin dönüşü hakkından bahsederdi.

Fakat Rice bu konulara dair tek kelime dahi etmedi. Aksine söylediklerinin çoğu, Filistinlilerin önündeki yeni 'siyasi ufuklara' set çekme çerçevesindeydi. Yeni hükümetin ABD ve İsrail'in şartlarını yerine getirmesi gerektiği, aksi takdirde Filistin halkının üzerindeki kuşatmanın süreceğinde ısrar ederek Filistin birlik hükümeti kurma çalışmalarının başarısız kılınmasından başka bir şeyle uğraşmadı.

Rice, Filistin halkı için hiçbir şey istemiyor. Hatta Filistin kanının korunmasını ve birlik hükümetinin kurulmasını dahi istemiyor. Rice bununla da yetinmedi: Ürdün'de Arap yetkililerle görüşmeden önce aynen şöyle dedi: "Bazılarının Amerika'nın yol haritasının sözlerini tutması gerektiğinden dem vurmasını istemiyorum. Herkesin yükümlülükleri var. Araplarla tek bir şey konuşacağım, o da şu: Bu işin gerçekleşmesi için ne yapabilirsiniz?"

Bu sözlerin anlamı şu: Rice sadece Filistinliler ve Araplardan taviz vermelerini ve 'yükümlülükleri'ni yerine getirmelerini istiyor. İsrail'se hiçbir şeyle yükümlü değil. Hiçbir şey vermesi de gerekmiyor. Aslında Arap ülkelerinin Amerikalılara şunu söylemesinin zamanı geldi: "Yeter artık.. Hiçbir suçu olmadığı halde Filistin halkına zalim bir ambargo dayattınız. Daimi korumanızı da suçlu ve işgalciye verdiniz. Bugün Filistinlilerin birlik hükümeti kurma ve uzlaşma çabalarını başarısız kılmak istiyorsunuz. Yaralı Filistin halkına reva görülen bu zulüm ve baskı yeter. Adil bir tutum ortaya koyacaksanız bunu açıklayın. Adil bir çaba gösterebilecekseniz gösterin. Fakat Arapları bu kadar küçük görmeye ve haklarını hafife almanız yeter artık'.


26.2.2007 / SEYİD ZEHRA / HALİÇ-BAHREYN / RADİKAL