Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Birileri ayaklarını denk alsın!

Üç kuruşluk menfaat ve uçkur sevdasına iktidarınızdan olmayın.. Kendinize de, ülkenize de yazık edersiniz.. Dünyanızı ve ahiretinizi berbat etmeyin!

Birileri burnundan soluyor, kıskanıyor, kin besliyor.. Erdoğan"ı bir türlü içlerine sindiremediler, AK Parti"yi de..
Dışarıdan, içeriden bir sürü destekçileri de var.. Bazı işler güzel gidiyor, o yüzden kıskanıyorlar.. Ama en zayıf yanımız kadın, para ve koltuk merakı!
Hepsi değil elbette ama bunu yapanlar hem kötü örnek oluyorlar, hem de sebeb oldukları söylenti bütüne zarar veriyor..
Bana göre kadrolaşma dedikleri konuda kimse CHP"nin eline su dökemez.. Ama birtakım grubların bürokraside mevzi kazanma gayretleri yüzünden görüntü hiç de içaçıcı değil.. Şu tarikat, hemşehricilik yüzünden koltuk kapma olayına artık bir "dur" desek!
Bazı belediyeler ve bakanlıklarda rüşvet konusu şuyu bulmaya başladı..
Olmuyor. Bu iş böyle gitmeyecek.. Bazı şeylerin şuyuu vukuundan beterdir..
Yarın bu yedikleri haltlar ortaya çıkar, hem kendileri, hem partileri, hem de Türkiye bu işten zarar görür. Bunları kimse bilmiyor sanmayın.. Bize hesap soramazlar diye düşünmeyin.. Bir Molla Kasım çıkar, hesap sorar.. Ya da bakarsınız MOSSAD, MUHABERAT sureti haktan gözüküp bir şekilde servis eder bu bilgileri. İnternet üzerinden yayınlarlar ya da!
Hesaba çekilmeden keşke herkes kendini bir hesaba çekse.. Erdoğan partisini, kabinesini, belediyelerini uyarsa..
Seçimlere yakın çetin bir dosya savaşı yaşanacak gibi gözüküyor..
Bir de kadın meselesi var.. Kadın konusu, siyasette de, bürokraside de, iş dünyasında da büyük iş yapıyor.. Piyasaya kız yetişmiyor ya hu! Yabancılar da girdi bu işe.. Bir kadını birinin başına sardın mı, kadın hamile kaldı mı tamam, tacizden içeri de attırabilirsin, gen tahlili ile babalık davası da açıp, mirasa ortak da olursun.. İşadamı değilsen siyasetçi ya da bürokratsan yine oyum oyum oynatırlar..
Arada birbirini deşifre edip, medianın önüne atıp linç ederler, sonra da onu ötekilere gösterip kurbanları ile pazarlık ederler..
İktidardakiler her zaman bu yöntemle tehdit ve şantajla baskı altında tutulmaya çalışılır.. Bir yandan "canım-ciğerim" diye sohbet ederken, ellerinin altında size bitirecek dosyalarını okşarlar!
İstihbarat örgütleri de bu işin içinde.. Bu işin bir borsası var. Siz şunu verir, bunu alırsınız. Bazan kurban seçilirsiniz, bazan yola getirilmek için ellerindeki belgeyi kısmen kullanırlar. Bazan yıllarca bekletirler, turşusunu kuracak değiller ya, gün gelir pazarlığa otururlar, para sızdırırlar..
Bazan "dehşet dengesi" oluşturur bu kasetler, belgeler..  "Deme-derim" noktasına gelirsiniz.. Kaset alır, kaset satarsanız.
Zaten bu işin mafyası böyle oluşuyor. Sonra derin hesapların içine girersiniz, derin pazarlıklarda masada olursunuz.. "Ben ne yapıyorum" dediğinizde artık çok geçtir. Siz de sistemin bir parçası olmuşsunuzdur. Geri gidemezsiniz..
Zamanla birtakım tetikçi gazetecilerle dirsek teması kurma ihtiyacı duyarsınız. Paranızı yurtdışına çıkarmak ya da dışarıdaki paranızı getirmek için birilerine ihtiyacınız var. Paranız çoksa, Amerikalı, yahut  Alman, İngiliz ortağım olsun istersiniz. Olmasın değil de, korunmak için birilerine yaslanma gereği duyduğunuz da elinizi verdiğinizde kolunuzu kurtarmanız zor.. Eli sopalı, icabında size koruyacak ya da birilerini tehdit edecek birilerine ihtiyaç duyarsınız..
İstihbaratçı birilerini bulursunuz zamanla ya da o sizi bulur zaten, asker, polis, derken işler karışır..
Karınıza, kızınıza, oğlunuza dikkat edin, herkesin kapısını çalarlar..
Bu işleri yapan profesyonel kuruluşlar var artık. Yaşam koçu diye gelirler, reklam ajansı diye gelirler, bir yol bulurlar.. Katalog çekimi için manken seçimi ya da çekim platosu derken, iş görüşmeleri, sekreter kız hikayeleri, bildik şeyler artık..
Haram para gırtlağınızda düğümlenir.. Kustururlar adamı. Bu iş oda, vakıf, dernek, her yerde olabilir. Ama iktidarsanız eğer, bal olan yere karıncalar üşüşür..
Keşke, para, kadın ve koltuk ihtirası olanlardan uzak tutabilseniz insanları.. Milletvekili yaparken, belediye başkanı yaparken, yönetici olarak atarken bu kriterlere öncelik verebilseniz..
Bu işin hacısı-hocası yok.. Bir de kimi göreve getirirseniz getirin, üzerilerinden gözünüzü eksik etmemeniz gerek.
Sayıştay güçlendirilmeli bana kalırsa, kamu denetçiliği, teftiş, yargı denetimi, tüketici üzerinden sivil denetim.. Mali suçlar konusunda uzman istihbarat grubları oluşturulmalı. İstihbaratçıyı iki kez denetlemek gerek..
Keşke kamu güvenliği bünyesinde bu suiistimalleri önlemek ve sorumluları hakkında gereğini yapmak için bir "KAMU DÜZENİNİN SAĞLIKLI İŞLEMESİ İÇİN İHLAL İHBAR HATTI" kurulsa ve gerçek anında araştırılsa. En azından gerçekle yalan birbirinden ayrıştırılır ve şuyuu vukuundan beter hadiseler önlenir. Yanlışa meyledenlere nasihat edilir, ikaz edilir.. Fırsat verilmez!
Temiz hedeflere temiz yollardan gidilir. "Kem alat ile kemalat olmaz" der eskiler!
Dürüst, bilgili, cesur adamlara ihtiyacımız var..
Benden söylemesi.. Aday belirlemek için şimdiden kolları sıvamamız gerekiyor ve bu süreç içinde herkesin kendi içinde ciddi bir arınmaya ihtiyacı var. Ramazan arınma ayıdır. Ve şimdi arınma zamanıdır.. Beni korkutan, dış tehditler değil, içimizdeki, ağaç kurtlarıdır! Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1581 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar