"Biz insan değil miyiz?"
Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de, 5 Temmuz'da patlak veren olayların ardından hayat normale dönmeye başlasa da, Müslümanların tepkisi dinmiyor.
En az 197 kişinin öldüğü olayların ardından 16 gün geçti. Sokaklarda hayat eskiye göre daha canlı görünüyor. Ancak güvenlik güçlerinin sayısında bir azalma yok. Güvenliğin ve Uygur nüfusunun yoğun olduğu yerlerde dükkânlar kısmen açıldı.
Özellikle Uygurlar üzerindeki baskı ve korku gitmiş değil. Kimileri ölü sayısının daha fazla olduğunu söylerken, kimileri de tutuklananların idam edileceğine kesin gözüyle bakıyor. Urumçi'de özellikle Hotan, Aksu ve Kaşgar'dan gelen Uygur Türklerinin üzerindeki baskı ve korku herkesten daha fazla. Bu şehirlerden Urumçi'ye çalışmak için gelen erkeklerin çoğu, olayların ardından polisler tarafından götürülmüş. Çoğu evli olan bu Uygurların eşlerine rastlıyoruz. Kocası gözaltına alınan Kaşgarlı bir kadın, "Bizim için hayat daha da çekilmez oldu. Bizi potansiyel tehlike olarak görüyorlar" diyor.
Uygurlar, eskiden 7-10 bin dolar arasında depozito verip nüfus cüzdanı başvurusunda bulunuyor ve birkaç sene bekliyorlarmış. İsmini açıklamaktan çekinen bir Uygur, "Hele Kaşgar ve Hotan gibi şehirden olanlar için bu cüzdandan almak hayal'' diye konuşuyor. Söylediklerine göre şu an Urumçi'de oturanlara dahi nüfus cüzdanı verilmiyor.
"HAYVAN GİBİ MUAMELE EDİYORLAR"
Urumçi'nin dar sokak aralarında ilerliyoruz. Türkiye'den geldiğimizi söyleyince iki çocuk babası bir Uygur'un yüzü gülüyor. Son olaylarla ilgili olarak, "Yapacak hiçbir şeyimiz yok. Olan bitenleri Allah'a havale ediyorum. Duadan başka yapacak bir şeyimiz yok'' diyor. Derken cebinden kimliğini çıkarıyor. "Bunu yeni aldım. Nüfusumu Urumçi'ye aldıramıyorum. Yasak. Bizler bu topraklarda doğduk'' sözlerini sarfediyor. Dertli babanın gözleri yaşarıyor. "Biz insan değil miyiz? Bizlere yapılan muamele hayvandan farklı değil. Nereye gitsek hep dışlanıyoruz. Buralardan çekip gitmek istesek bile bu imkânsız. Pasaport vermiyorlar. Çok ağır geliyor doğup büyüdüğün toprakları terk etmek ama böyle yaşamaktansa ölmek daha iyi. Burada yaşayan Kazakların Kazakistan'ı var. Kırgızların Kırgızistan'ı var. Moğolların Moğolistan'ı. Ya bizim? Kimsemiz yok. Nereye gidelim? İnsanların artık yaşama hevesi kalmadı. Böyle giderse ikinci Irak olacak burası. Buradaki Komünist Parti Sekreteri Wang Lequan ne diyorsa o oluyor. Pekin'in buradaki baskı ve zulümden haberi yok. Keşke bilselerdi olup biteni. Benim iki çocuğum var. Can güvenliğimiz yok. Alıp götürürlerse kimse hesap soramıyor. Eğer bana bir şey olursa geride kalan oğullarım bunu kimden bilecek" ifadelerini kullanıyor.
Uygurların Urumçi'de kaldıkları yerler daha çok fakir mahalleler. Ekonomik haklardan yararlanamıyorlar. Uygurların cep telefonlarından yurtdışı aranamıyor ve kısa mesaj gönderilemiyor. Görüştüğümüz uzmanlar, Pekin'in, Uygurlara olan politikasını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini, aksi durumda sorununun çözülemeyeceğini dile getiriyor.
Zaman