Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Biz nerede yanlış yaptık?

DERİN GERÇEKLER

Gelinen noktada sonuç bu! “Eşcinsel İmam Muhammed Zaid” diye birini konuşuyoruz. Peki biz buraya nasıl geldik? 5G, Virus-Pandemi, mRNA, starlink, yediklerimiz, içtiklerimiz, Netflix, Media’mızın bunda bir payı yok mu? İstanbul Sözleşmesi, CEDAW, Lanzorotte, buna destek verenler, bunlara pozitif ayırımcılık uygulamaktan söz edenler, “Toplumsal cinsiyet” tartışmaları, kimlik kartımıza yazılan GENDER, artık her yerde sözü edilen o BİREY denilen; ‘’din, ahlak, gelenekten, hatta biyolojik cinsiyetinden bağımsız, cinsiyetini yönelim, eğilim, deneyim sonucu tercihle belirleyenlere’’ bu kapıyı kim araladı ise, bu işin sorumlusu onlar.

Onlar kim mi? Olayın bir kanadında, “AK Parti içindeki FETÖ’nün zihniyet ikizi AKP’liler ve onların papatyaları. AKP’li Lale devri çocukları ve Erguvaniler” ve malum “bu fahişe ve türevleri” davul çala çala geldiler ve şimdi de güç gösterisinde bulunuyorlar. Bu kuşatmanın diğer kanadında ise, CHP zaten onların varlığından onur duyuyor, afişlerde duyurdular bunu. ‘’Eşcinsel imam’’ programının afişinde, İBB başkanı İmamoğlu’nun eşinin de resmi var. Sadece CHP’mi? Grubu olan bütün partiler, bu cinayette suç ortağı. Seçim koalisyonlarına taraf olanlardan sadece biri sessiz, ötekiler aynı görüşte. Cumhuriyet tarihi boyunca, bir Mustafa Kemal’in sözleri oy birliği ile kabul edildi, bir de batıdan gelen teklifler. İlki de zaten batıdan tercüme edilip geliyordu, bizde de tercüme hataları ile birlikte, gerekçesiz olarak meclise sunulan yasalar, müzakeresiz bir şekilde oy birliği ile kabul ediliyordu. Bugün de müzakere dedikleri, “aman ne iyi bir iş yapıyoruz, zaten bunun başka türlüsü de olamadı, çok geç kalmıştık” türü batıya selam çakan konuşmalar.

Bu işin ucu nereye dayanır söyleyeyim! Artık ‘’eşcinsel derneklerimiz’’ var ve onlara yasa ile pozitif ayırımcılık uygulanıyor. Belediyelerde bunlar için komisyonlar, müdürlükler filan kuruldu, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin’in genelgesi üzerine. Üniversitelerimizde “toplumsal cinsiyet” eğitimi veriliyor. Bu eğitim ETCEP adıyla bir çok özel ve kamu okulunda uygulandı. Üniversitelerde eğitim veriliyor. Ya hu İstanbul Sözleşmesi’nin denetlemesini yapan GRAVIO’nun başındaki kadını, Tenzile Erdoğan İHL’ye müdür, ardından MAARİF Vakfına Yönetim Kurulu Üyesi yaptılar, Halen de nüfus olarak en büyük İslam ülkesi olan Endonezya’ya büyükelçi yaptılar!

‘’Sözleşmeden çekildik’’ dedik ama süreç de başlamadı! Yasada zaten aynı hükümler var ve değişen bir durum yok. Merak ediyorum, bugüne kadar kaç tane AİLE Bakanı geldi geçti, neden bir tanesi de çıkıp bu konularda iki kelam etmez. Neden susuyorlar? AK Parti’nin 81 il başkanı, “bu fahişe ve onların türevlerine karşı” harekete geçmek için nereden hangi işareti bekliyorlar?

Bundan sonra olacak şu: Evli bir kadın ya da erkek gidip, kimlik kartındaki GENDER yerine biyolojik cinsiyeti dışında farklı bir beyanda bulunursa, otomatikman eşcinsel evlilik gerçekleşmiş olacak.

Bakın batıdan uyarı alacağız. Biden ilk seçildiğinde LGBT’ye özgürlük tanımayan ülkelere yaptırım uygulamaktan söz etmişti. Bunları kışkırtacaklar. Bu Ludovic denen adam profesyonel, partneri siyahi, Kendi Cezayirli. Böyle olunca, Hem Arab, hem Afrikalı, hem Fransız, hem de Müslüman bir akademisyen! Sponsoru da Garanti Bankası ve Bayer. İBB’de “eş durumundan” projenin arkasında.

Afişin sağ alt köşesine bakın ne yazıyor: "Time To Reset" Yani "Sıfırlama Zamanı". Neyi sıfırlayacaklar? “Ne olursan ol gel”den başka bir sloganları da, “21.YY da insan olmak”. Tabi Trans Humanizm konusu var, Humanoid, Siborg, Avatar, Klonoid bir sürü insanımsı nesne olacak. Biyolojik insanın sonuna giderken insan, hayvan ve makine arasında nesnelerarası bir network oluşturulacak. Bir de “Time to heal” (iyileşme zamanı) demişler. Hani mal mülk, mülkiyet, para, hatta bedensiz bir Avatar olarak dünyayı dolaşabilecek, oraları, görecek, duyacak, tad alabileceksiniz, MertaVerse’de.. Kendi Avatarınızı üretirken, kendinizi kadın ya da erkek, lezbiyen, biseksüel, istediğiniz gibi tanımlayacaksınız. Yeryüzünün (haşa) yeni tanrıları, size yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vadediyor. Artık sizde bu anlayışta iseniz “Tanrı olma yolunda ilerlemeye başlamışsınız” demektir. Onlara göre, bu “yeni normal dönem”in adı “iyileşme zamanı” ve “yeniden başlama zamanı”. Bizde; maske yalanına, mRNA yalanına inanan 5G’nin Gıda, Sağlık, İklim ve Çevre politikalarının yeryüzüne adalet, barış, özgürlük getireceğine inananlara bunu anlatmak hiç de kolay değil. Muhtemelen ‘’Eşcinsel İmam’’ ile Global Reset, Trans Humanizm, sentetik et ya da mRNA arasındaki ilişkiyi de anlamayacaklardır. Bu yapılanların “Fıtrat’a karşı bir meydan okuma” olduğunu da anlamak istemeyeceklerdir.

Bu “Brand Week Istanbul” neci derseniz, yurt içi ve dışından güçlü destekçileri, sponsorları var. Kamudan, özel sektörden de destek alıyorlar. Dünyanın tanınmış marka, pazarlama, reklam, iletişim, teknoloji ve düşünce liderlerini bir araya getiren bir platform. Aktüel anlamda popüler isimleri ve proje sahiplerini bir araya getiren pahalı bir organizasyon. 10 yıldır bu işi yapıyorlar.

Dilek İmamoğlu 10. BrandWeek İstanbul performansında 7-11 kasım 2022 tarihleri arasında “Eşcinsel İmam”la sahne alacak! (Bu yazı kaleme alındığında son durum bu idi! Ancak tepkiler sonrası 21 Eylül itibarıyle ‘’eşcinsel imamın’’ program duyurusu kaldırıldı) 10 Kasım’a denk gelmesi ilginç değil mi?“Zorlu performans sanatları merkezi”ndeki konferanslar 10 yıldır devam ediyor. Bu 10. Yıl sürprizi oldu, ama tam zamanında! Bir hafta sürecek performansların bir çok dikkat çeken ismi var ancak en flaş ismi şüphesiz Muhammed Zahid! Hem peygamberimizi adını hem de “Zühd ve takva sahibi” demek olan bir ad taşıyor. Ünvanı da “İmam” yani “Önder”. Bir “Dırar mescidi”nde güya “din görevlisi”. Seçenler ve atayanlar da malum lobi olsa gerek. Daha doğrusu bu birey Fransız tipi, “Euro İslam’ın misyoneri”.

Dünya neyle meşgul biz neyle uğraşıyoruz. Rusya savaş düzenine geçiyor. İran’da halk sokaklarda. Azerbaycan-Ermenistan sınırında ilginç şeyler oluyor. 24 Eylül ile ilgili bir kehanet ya da kozmik olaylarla ilgili ilginç tartışmalar var. Sahi Erdoğan Amerika’ya giderken Hahambaşılıktan iki kişiyi niçin götürdü. Beştepe’de Erdoğan’ı ziyaret eden Hahamlar ve onların KKTC’deki faaliyetlerini nasıl okumak gerek? Güneyde ne oluyor? Yarın size bunları yazacağım. Ankara cephesinde herşey bildiğiniz gibi.. Bugünlük de bu kadar.

Selam ve dua ile.

Not: Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan aldığım bilgiye göre, hiçbir müftü toplumsal cinsiyet eğitimi almamış. Bir üniversitenin bu yönde bir program için yaptığı çağrıya, bir ilçeden bir idari personel, usulen, üst onay olmadan olumlu cevap vermiş ancak durum anlaşılınca yazışma geri çekilmiş. Diyanet İşleri Başkanlığı bunlara iltifat etmese de Google’a bakarsanız bunlar Diyanet üzerinde de hayli çalışmışlar.

Bu yazı toplam 684 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar