Blair Siyonizm İçin Görevlendirildi
Blair'in Ortadoğu elçiliğine atanması bir felaket: Başbakanlığı boyunca Siyonist oluşuma destek veren Blair, Balfour'un 'halefi' sayılabilir
ABD Başkanı George W. Bush'un Tony Blair'in Ortadoğu özel temsilcisi olarak atanması yönündeki çabası, krizler çıkarmakta ortağı olan, hatta Amerika'nın bölgedeki savaşlarını planlayan eski Britanya Başbakanı'na verilen güzel bir ödül gibi görülebilir.
ABD'nin bu girişimi, kendi ülkesinde siyasi desteğini kaybeden bu 'ürkek İngiliz tilkisi'ne itibarını geri vermeye çalışıyor. Oysa bu adım, Blair'in Filistinlilerden hazzetmemesi nedeniyle Ortadoğu
için gerçek bir felaket sayılmalı.
Görünen o ki eski Britanya Başbakanı bu yeni mevkisi aracılığıyla, ülkesinin Filistin'in Siyonistlere teslim edilmesini sağlamak için Balfour Deklarasyonu'nun başlattığı tarihi misyonu tamamlamak istiyor. İşin garip yanı, herkesin Blair'in eğilimlerini ve Siyonist faşizmle sıkı ilişkisini bilmesine rağmen, Arapların bu atamaya boyun eğmesi. Hatta bazıları, Blair'in kendi ülkesinden çok Siyonizm'e ait olduğunu düşünüyor.
Bu adamın, İsrail'in Amerikan destekli adayı olduğu düşünülüyor. Zira Blair iktidarı boyunca Siyonist oluşuma bağlılığını kanıtladı, Filistin halkına yönelik süregelen suçları meşrulaştırdı, bir Britanya havaalanını akıllı füzelerin taşınmasına açarak İsrail'in geçen yazki Lübnan savaşına katıldı ve bu savaşın durması yönünde uluslararası karar çıkarılmasını engelledi. Bu durum bize ders olmalı; onlar en zor şartlarda bile müttefiklerini kollarken bizler dostlarımıza ve ortaklarımıza düşmanca davranıyoruz. Tony Blair gibilerine bu tür roller verilmesine yönelik ısrar, bütün Filistinlilere, Araplara hatta Müslümanlara 'Filistin'in Yahudileştirilmesi planının, Batı'nın önceliklerinin başında yer aldığı' mesajını veriyor.
Filistin sorununu, Blair'in Ortadoğu temsilciliğine atanması veya Bush'un düşüşü çözmez. Zira 'dizi'yi Siyonist lobi yönetiyor ve sürece göre rolleri bölüştürüyor. Fakat hâlâ 90 yıl önce meşum Balfour Deklarasyonu'nda kullanılan yöntemle çalışıyorlar.
Üslup değişse de, hedef aynı.
Filistin ve Arap toplumu bu sürecin içerdiği tehlikelerin farkına varmalı, Siyonizm'in davayı toprağa gömme hayali gerçekleşmeden önce, fırsatları harcayan uykudan uyanmalılar. Böylelikle Britanya'nın Filistin sorununa bir kez daha müdahale etmesine karşı çıkılmalı.
MUSİB ENNAİMİ
İran'da Arapça yayımlanan Vifak gazetesi