44 ülkeden oluşan koalisyon başedemiyor, 400 peşmerge IŞİDile başedecek. Bu hayal.. Peşmergenin gücü varsa Kobani’den önce Musul’u kurtarsın.. Oradaki hava alanı, askeri garnizon ve yerleşmeler, petrol vanaları IŞİD’in elinde..

ÖSO gidecek dediler, ÖSO gitmeyecekmiş. “Peşmerge geçecek” dediler, hâlâ gelip giden yok..

IŞİD bir yandan uluslararası koalisyon saldırılarına karşı direniyor, bir yandan da 3 cephede savaşıyor. Irak’ta bir yandanBağdat’a yürüyor, İran destekli, uluslararası koalisyonun desteğindeki Irak ordusu ile savaşıyor, öte yandan Musul’da Uluslararası koalisyonun desteklediği Peşmergelerle savaşıyor, Musul’u elinde tutmaya devam ediyor..

Suriye’de ise çevre yerleşim bölgeleri ile birlikte Aynel Arab’daki saldırılarını sürdürüyor..

Ankara aylardır uluslararası koalisyonu uyarıyor: Bu iş böyle olmaz..

Bu bataklık Esed rejimi tarafından sulanmaya devam ederken IŞİD ile başedemezsiniz.

IŞİD 300 kişi ile çıktı Irak’tan, 1300 kişiyle kendi örgütünü ilan etti. 13.000 kişi ile girdi Musul’a,Aynel Arab’a geldiğinde 35.000 kişiydiler, bu gün sadece Bağdat önlerinde 45.000 IŞİDsavaşçısından sözediliyor..

Hani ABD uzaydan her şeyi görüyor, biliyordu.. Ne oldu da bir örgütle bile başedemiyor..

Bu kafayla IŞİD’i yokedemezsiniz.. IŞİD yakında Amerika’nın Avrupa’nın kalbine saldırırsa görürsünüz gününüzü..

IŞİD in ortaya çıkmasında ABD, İngiltere, İsrail, Fransa ve Suudiler gözyumdular.. Ve bir Şii-Sünni çatışması için el altından destek de oldular..

Ayrıca Saddam’ın gizli Cumhuriyet ordusunun ve gizli silahlarının ortaya çıkartılması ve imha edilmesi için de bir fırsat doğacaktı..

Batılıların bölgeye kalıcı olarak yerleşmesi açısından da bölgedeki krizin derinleşmesi, sınırların anlamını yitirmesi gerekiyordu.. Ortadoğu adını verdikleri coğrafyayı Balkanlaştırmaları gerekiyordu..

İsrail Gazze’ye saldırırken, Sisi Mısır’da katliam yaparken ya da Esed kendi halkını katlederken seslerini çıkartmayanlar, bir anda Kobani diye ortaya çıkıverdiler..

Kanlı ve kirli bir oyun oynanıyor..

IŞİD adı altında, bölgedeki İslamcı paramiliter grubları bir araya toplayıp imha etmek istiyorlardı.. Bu arada paralı askerleri ile de bölgedeki kendileri için risk oluşturacak nokta hedeflere saldıracaklardı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.. Kontrolü kaybettiler..

IŞİD artık bir marka.. Nerede başlayıp, nerede bittiğini kendileri bile bilemez.. Paraları da var, silahları da.. Yakında Ürdün ve Suudi Arabistan sokanlarında, New York, Paris, Londra, Roma, Berlin sokaklarında, Moskova’da, Pekin’de bombalar patlamaya başladığında görürler günlerini..

Bu işten kimse kazançlı çıkmayacak..

Türkiye uçuşa yasak bölge, silahtan arındırılmış ve güvenli bölge teklifi ile aslında insani bir teklifte bulundu. Önce şiddetten arındırılmış bir koruma bölgesi oluşturulsun ki, siviller, yaşlılar, hastalar, çocuklar için bir barınma, beslenme, tedavi ve eğitim, sosyal ve psikolojik rehabilitasyon alanı oluşturulsun. Ama bunu dinlemediler..

PKK ve PYD Türkiye’ye saldırıyor. Onlara yardım edin dediler. Türkiye sorunun çözümü için sürgündeki geçici Suriye hükümetine destek verelim, onlar kendi topraklarındaki sorunu çözsün dedi. PYD de uluslararası koalisyon da buna yanaşmadı. O zaman Peşmergeye geçiş verelim dediler, cemaate, paralel yapıya ne oluyorsa, Ankara’nın açıklamalarını alay konusu yapmaya kalktılar.. Tezkereye hayır diyen BDP ve CHP, hadi Kobani’ye gidelim demeye başladı. Tam bir komedi.. Amerika Ankara’nın uyarısını, teklifini yeni yeni dikkate almaya başlıyor. Bizim paralelciler, ana muhalefet partisi bile anlatılmak isteneni anlamadılar ki, elin adamı nasıl anlasın..

Sorunun kaynağında Esed rejimi var. Sorun kaynağında Şiicilik yapan Irak yönetimi var. Sorunun kaynağında bunlara destek veren İran var. Sorunun kaynağında bunu fırsat bilerek, yangından mal kaçırmaya çalışan, kendileri için siyasi bir emrivaki ile özerklik çıkartmaya çalışanPKK ve PYD var. Suriye halkı can derdinde, birileri oluşturulamayan bir kamu düzeni içinde emrivaki ile kanton kotarmaya çalışan örgüt militanları var..

Ana muhalefet, derin ve paralel yapı, AK Parti iktidarından kurtulmak için Türkiye’yi Suriye’ye benzetmeye çalışıyor ve bu anlamda işbirliği yapıyorlar sanki..

Sorunun kaynağında aceze konumuna düşen BM var. Sorunun kaynağında söze gelincedemokrasi ve insan haklarından söz eden, işine gelince olup bitenler karşısında isteksiz birABD, bir batı var.. Esed’i görmezden gelen, İsrail konusunda hassas, Mısır konusunda sessiz bir batı bu..

Niye kimse Yemen’deki Husilerden sözetmiyor.. O da Şiilerin IŞİD’i değil mi? IŞİD artık El Kaide’den doğan Selefi bir hareket değil. İçinde Sünni, anti Şii grublar da var, Arap Milliyetçileri, eski Saddam’cı Baasçılar da.. ABD, İngiltere ve Suudiler IŞİD ortaya çıktığında sessiz kaldılar. Çünkü Şii-Sünni hesaplaşması işlerine geliyordu. Şimdi ise Vehhabiler, IŞİD’e destek veriyorlar..

Bugünkü IŞİD dünkü IŞİD değil.. Yarınki IŞİD de bugünkü IŞİD olmayacak. IŞİD bölünür ve yeni cepheler açılırsa, o zaman görürsünüz gününüzü.. 40 ülkenin destek verdiği koalisyona karşı 50’den fazla ülkeden gelen savaşçılar savaşıyor bölgede.. Ve IŞİD artık uluslararası bir güç.. Sıradan bir terör örgütünden daha fazla bir anlam ifade ediyor.. 

Selam ve dua ile..

yeniakit