Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bu sendromun adı ne?

Hayır, bu sendromun adı Stockholm sendromu değil, ama ne..

Hiper şaşkınlık sendromu olabilir mi, mesela.. Böyle bir sendrom var mı?

CHP laikçi, Kemalist bir parti değil mi? Ya da MHP milliyetçi bir parti değil mi? Soğuk savaşta bunlar vuruşuyordu değil mi? Sonra gittiler birlik oldular.. “Ergenekon kardeşliği”nde buluştular.. MHP AK Parti’ye karşı CHP ile ittifak yaptı.. Birlikte Ergenekoncuların avukatlığını üstlendiler.. Geçelim bunu.. CHP ve MHP gitti Paralelle birlik oldu. Ya hu, hani CHP laikçi idi.. Hani Paralel yapı Ergenekon ve Balyoz davası ile her ikisinin birlikte olduğu bu kesime karşı savaş ilan etmişti..

Paralelciler nasıl diyalog ve hoşgörüden vazgeçti ise, CHP ve MHP de bir anda Ergenekonun avukatlığından vazgeçti. Dün dündür, bugünse bugün netekim.

MHP ile BBP hiçbir araya gelmiyordu, Paralel kardeşliğinde buluşuverdiler.. Paralel kardeşliği SP’yi CHP ile  ittifak noktasına getirdi.. Eski SP’li Bekaroğlu gitti CHP kadrosunda yer aldı.. Bizim eski Mazlumderliler gitti HDP’li oldu.

DİSK, KESK, dün Gezi’de Koç’larla Aydın’larla birlikte değil mi idi.. TİSK ya da DİSK fark etmiyor, sonuçta arzı ihlas ettikleri dergah bir.. Rolleri farklı, her şey bir oyun. İşaret aldıkları gün derinlerden cinsiyetleri bile değişecek sanki bunların.. Aydın denen kalabalığın meşrebi belli değil. Solcu geçinir ama icabında sermayenin safında yer alır.

CHP’ye baksanıza, Atatürkçülükleri, laikçilikleri yok artık. Anayasanın başlangıç maddelerini bile değiştirmeye hazır hale geliverdiler.. Nasıl SP’liler İhvan’ı bırakıp, başımıza Şiici-Esedci kesiliverdilerse CHP Alevici, Nuseyricilikten geçip Fethullahcı oluverdiler..

Bu Paralelciler de neymiş böyle.. Liberali, sağı, solu, dindarı, laikçisi, her cins adamı var..

Paralelci abiler, ablalar işaret gelince hepsi PKK’cı, HDP’ci oluverdiler..

Bu Paralelci dedikleriniz  ABD’nin, Haçlıların, MOSSAD’ın “Truva atı” değil mi? Peki solcuların burada işi ne? Milliyetçilerin bu tezgahta yeri ne..

Paralelciler “uysal koyun”du, şimdi eyleme hazırlanıyorlar..

Paralelciler bugün Erdoğan’a “Tek adam” diye yükleniyorlar, oysa kendi liderleri “Tanrının yeryüzündeki seçilmiş ruhul kuddüsü temsil eden tek temsilcisi” değil mi? Adamın sidre-i müntehaya çıkmak için Cebrail’in rehberliğine bile ihtiyacı yok, zaten yolu biliyor.. “Cebrail parti kursa hayır diyecek adam”, nasıl oldu ise hangi transformasyondan geçti ise, gırtlağına kadar siyasetin içine girdi.. 

Akın İpek daha dün Gülen’in “tek gülüşüne servetini bağışlamaya hazır olduğunu” söylemiyor mu idi? O Gülen değil mi, 28 Şubat’ta bütün okulları hiçbir karşılık beklemeden Çevik Bir’e devretmeye hazır olduğunu söyleyen. 28 Şubat’ta iktidarı ele geçiren derin kadrolar “otorite” idi değil mi? Ve tabii “otoriteye itaat” gerekli idi. İsrail de otorite, orada da otoriteye itaat gerekli, Peki Erdoğan ve Davudoğlu ne, kim bunlar. Bunların varlığı, meşruiyeti İsrail kadar, 28 Şubat’ın postmodern darbecileri kadar da mı değil..

Mustafa Kemal seküler bir “tek adam”dı. CHP, o tek adamı bırakıp, sadece Türkiye’de değil, yeryüzünde birçok ülkenin gizli iktidarı olmanın da ötesinde, aynı zamanda tanrısal bir güç ve iktidar olduğu iddia ve vehmindeki bir adamın peşine takılacaksınız, pes doğrusu..

Hani bizim tatlısu liberalleri de Erdoğan’a “tek adam”, diktatör diye sataşıyorlar ya, yahu, bu ne pehriz, bu ne lahana turşusu.. Gülen demokrat, Erdoğan, Davudoğlu diktatör mü yani..

AK Parti içinde yolsuzluk yapanlar yok mu, var. İnsanın olduğu her yerde bunlar hep oldu ve olacak. Elbette daha aşağı çekilmesi, bu ahlaksızların cezalandırılması gerek de, Paralelin sadece ABD’deki mal varlığı 7 milyar dolar gibi.. Dünyadaki mal varlıkları yüz milyar dolarla ifade ediliyor. Adamlar hazineyi, belediyeleri yağmaladıkları yetmiyor gibi kaçakçılık da yapıyor, himmet adı altında vergi de topluyor, işadamlarının kamudaki işlerini ayarlayıp, komisyon adı altında, hibelerden, teşviklerden rüşvet de alıyor.. Ve bunu sadece Türkiye’de yapmıyor. Türkiye’nin adını kullanarak uluslararası örgütleri, zengin işadamlarını ve ülkeleri dolandırıyor.. Din adını kullanarak dini vergileri gasbediyor. Para, adam kaçakçılığı, petrol kaçakçılığı, altın kaçakçılığı yapıyor.. Sınav sorularını çalıp, devlet kadrolarına adam yerleştiriyor. Lise mezunlarına akademik unvan veriyor.. Yerine adamlarını yerleştirmek istedikleri adamların sicilleri ile oynuyorlar..

Oppus dei bozuntusu Cizvit mukallidi bir yapıyı siz getirip, demokrasi havarisi ilan edemezsiniz.. Birtakım kripto tipleri, önce NLP yöntemleri ile mayalayıp, psikolojik rehabilitasyon adı altında hipnoz edip, biyonik robot gibi kullananlar da bunlar değil mi?

Bu, Türkiye üzerinden İslam dünyasını işgal etmeye hazırlanan derin güçlerin bir komplosundan başka bir şey değil.. Artık kehanetleri tutmuyor. Deşifre oldular.. Çevresindekiler bu süreç içinde derin uykularından yavaş yavaş uyanmaya başladılar.. Cemaat evleri işlevini kaybedince, kanalları kapanınca “ne oluyor” sorusunu sormaya başladılar.. Cemaatin hipnozundan çıkanlar yavaş yavaş hesap sormaya hazırlanıyorlar. Paralar gitti, itibarlarını da kaybettiler, çevrelerindeki insanlar da dağıldı, birileri gelecek kaygısına düştü.

Cemaatin mal varlığı üzerine kayıtlı birileri her şeyi satıp savıp kaçmaya hazırlanıyor. Mevcut işletmelerin devamı için nakte ihtiyaçları var. Himmet de kesildi, hibe de. Teşvikler de ellerinden alınıyor, kredi alacak banka da kalmadı.. Kimse borç da vermiyor.. Müşterileri de yok artık. Köşeye sıkıştılar. Derin güçler yedekleri de yardıma çağırdı, zaman kazanmaya çalışıyorlar.. CHP, MHP, hatta HDP bile Paralelin yanında bugün. Doğan da, Koç da daha bir sürü örtülü KİT ve lobi de Paralele hizmet için görev başında. 

1 Kasım onlar için bir umut. Sonra AK Parti’yi bölebilirler mi ona bakacaklar.. 1 Kasım seçimleri bu açıdan hayati bir öneme sahip. 

Bu arada şu 5. parti hikayesi onlar için son umut kapısı.. AK Parti içinden birilerini ayartmaya çalışacaklar.. Hadi bir görelim onları kimse.. Ama önce birilerinin, bu durumun psikolojik bir tahlilini yapmak gerek. Sahi, bu sendromun adı ne? Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1083 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar