Bülent Arınç'ın En Büyük Korkusu
Bülent Arınç'tan İstiklal Marşı, yeni Anayasa çalışmaları ve Silopi kuyularından çıkan kemiklerle ilgili ilginç yorumlar.
TBMM eski Başkanı, AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Platform Adana'nın organize ettiği 'Demokratikleşme ve Ekonomi' konulu konferansta konuştu. Adana Serbest Muhasebeciler ve Müşavirler Odası Sosyal Tesisleri'nde 200 kişinin katıldığı toplantıda söz alan Arınç, resmi bayramlar, resmi törenler ve milli maçların dışında özel toplantılar ve törenlerde saygı duruşunda bulunması ve İstiklal Marşı okunmasını gerek olmadığını söyledi.
TBMM Başkanı olduğu sırada Yaşlılar Günü nedeniyle bir huzurevine yaptığı ziyareti örnek gösteren Bülent Arınç, toplantıyı başlatan kişinin salondakileri saygı duruşu ve İstiklal Marşı'na davet ettiğini, özürlü yaşlıların başkalarının yardımıyla ayağa kaldırıldığını, kalkacak durumda olmayan insanlar olduğunu zorlandığını anlattı.
Arınç, "Ama biz bunu yapmak zorunda hissediyoruz. Birileri acaba ne der diye korkuyoruz, endişe ediyoruz. Sivil bir toplantıda bunu yapmak 12 Eylül'lerden kaldı. Her kürsüye çıkan bununla başlamak ihtiyacını duydu. Bu bir rehin, bu bir korku. Hala 'acaba birileri ne der?' diye. Ya medyadan korkuyoruz, ya içimizdeki birilerinden korkuyoruz, ya başkalarından korkuyoruz. Çünkü o kadar hadiseler yaşamışız ki, acaba birisi 'ne der' endişesi içindeyiz. Oysa böyle bir kural yok. O zaman bizim çok rahat biçimde 'Merhaba arkadaşlar' deyip, toplantımıza başlayabiliriz. Milli düşünce ve hassasiyetlerin gelişigüzel her yerde saygı duruşu yapmakla, milli marş okumakla aynı orantıda görmüyorum. Bunlar bize içimize sinmiş olan acabalardan biridir. Tam demokratikleşmediğimizin, bir takım dışarı çıktığımız zaman bize kim ne diyecek, kim kaşını kaldıracak, kim hangi hatayı bulacak bu endişeyle yaşadığımız içindir. Bunlardan ne kurtulabilirsek o kadar özgür bir toplum olacağız" dedi.
'SİVİL VE DEMOKRATİK ANAYASAYA KAVUŞMAMIZ GEREKİR'
Bülent Arınç, 1982 anayasasının üçte birinin değiştiğini, bugün Türkiye'nin sivil ve demokratik bir anayasaya ihtiyaç olduğunu savunup şunları söyledi:
"1982 Anayasası'nın 175-180 maddesinin üçte biri, bugün değişmiştir. Hatta bir kısmı tamamen kalkmış, mülga haline gelmişse, artık bu anayasayı yeniden ele almakta, Avrupa Birliği normlarında Türkiye'nin Anayasası nasıl olması gerekiyorsa, o şekilde sivil ve demokratik bir anayasaya kavuşmamız gerektiğine inanıyorum. Ben anayasamızın kökten ele alınmasında ve yeni kriterlere uygun, halkın onayına da mutlaka sunulabilecek, referandum şartı taşıyan bir yeni anayasa yapmamızda ihtiyaç var diye düşünüyorum. Bugünkü tıkanma noktalarımızın, bugün bizi elimizden, ayağımızdan, kulağımızdan bağlayan korku zincirlerinin, endişe zincirlerinin kalkması gerektiğini düşünüyorum."
'EN BÜYÜK KORKUM SİLOPİ'DEKİ KUYULARDAN İNSAN KEMİKLERİNİN ÇIKMASI'
Arınç, Şırnak'ın Silopi ilçesinde 1990'lı yıllarda öldürülen bazı kişilerin kuyulara atıldığı iddiasıyla ilgili açılan Botaş kuyularında yapılan araştırmaları da değerlendirdi. Arınç, "Bu ülkenin her tarafında hepimizin hakkı var. Dolayısıyla özgürlükler hepimiz için. En büyük korkum ve endişem Silopi'de araştırma yapılan Botaş kuyularından insan kemiklerinin, hatta bir takım eşyaların çıkmasıdır. Eğer Türkiye'de insan hakları bu ölçüde ihlal edilmişse, elbette bunun sorumlularının hesap vermesi gerekir. Orada ölmüş insanlar varsa ve biz onlardan habersiz isek ve bugün haberimiz oluyorsa, bilelim ki o insanların hukuku da bizden sorulur. Yasadışı işler yapan, yanlış işler yapan insanlar, hukuk devletinin duvarına toslayıp, karşılığını görmelidir. Hepimiz yaptığımız işlerin, söylediğimiz sözlerin de hukuk içiresinde hesabını vermeliyiz ve bunun karşılığını görmeliyiz. Demokratikleşmeye hepimizin su kadar, hava kadar, yediğimiz gıda kadar ihtiyacı var. Bu ülkenin insanları yeniden kardeş olmalı. Gözyaşı dökülüyorsa bir ülkede, ayrımcılık yapılıyorsa bir ülkede, vatandaşlar arasında çifte standart uygulanıyorsa, etnik kökeninden dolayı, kıyafetinden dolayı, inancından dolayı, siyasi görüş ayrılıklarından dolayı ayrıcılık yapılıyorsa bilesiniz ki, ekonomik istikrar da olmaz. Gözyaşının olduğu bir yerde hiç kimse gülemez" şeklinde konuştu.
Toplantının sonunda Platform Adana Başkanı Raman Saygılı, günün anısına Arınç'a plaket sundu.