"Bush Hıristiyan Münafığı"
Bush'un din danışmanı anlatıyor...
ABD Başkanlığı'na dini fikirleriyle damgasını vuran Bush'un aslında dindar olmadığı, dini Evanjelist seçmeni cezbetmek için siyasete alet ettiği öne sürüldü. Eski dini danışmanı Bush için 'Saatlerce seksten konuşurdu ama din umurunda değildi' dedi
Bitmesine bir yıldan az süre kalan ABD başkanlığına dinsel görüşleri damgasını vuran George W. Bush'un, aslında tanrıdan çok seksle ilgilendiği öne sürüldü. Bush'un kendi anlattığı hikâyesi, alkolizm, kokain ve seks partileriyle geçen çılgın gençliğin ardından 1980'lerde dine dönüp Evanjelistliği benimseyip İncil'i hatmedip tanrıyla konuştuğu yönünde. O dönemde edindiği dini danışmanı ise, Bush'un farklı bir portresini çizip iman gösterisinin gerisinde siyasi hesapların yattığı savında.
Kişiliğini şekillendiren baba-oğul çekişmesinde, Bush ancak din sayesinde yaşamını kontrol edip babasının gözüne girebilmiş. O dönemde başkan yardımcısı olan baba Bush, tele-evanjelistlere yılan oynatıcı, ateş yutucu gözüyle baktığından, 1988'de Evanjelistlerin oyunu almakta zorlanıyormuş. Ama oğlu ile dini danışmanı Evanjelist rahip Doug Wead'in devreye girmesiyle başkanlığı kazanmış. O zamanlardan Wead'in aklında kalan, oğul Bush'un uzun saatler seks konuşması. Bir keresinde kampanyasında çalışan bir genç kadının gece otel odasına geleceğini düşünen ve hakkında 'Karısını aldatıyor' dedikodusu çıkmasından çekinen Bush, Wead'den kalmasını istemiş. Bush'a İncil okumaya çalıştığını aktaran Wead, "Umurunda değildi. Yatakta yuvarlanıp uyuyakaldı. Saatlerce seksten konuşurduk, ama çok uğraşmama rağmen tanrıdan konuşmazdı."
Evanjeliste 'çatlak' dermiş
Eyalet eyalet seçmen analizleri önüne konulduğunda, Teksas'taki verileri görünce heyecanlanan Bush, "Muhteşem, sadece Evanjelistlerin oylarıyla vali seçilebilirim" demiş. Gerçekten de bu başarıyı getiren Evanjelistlerden özel sohbetlerinde 'çatlaklar' diye söz ediyormuş. Nitekim Bush, Evanjelistlerden farklı olarak, rahatlıkla küfretmesi, poker oynaması, kiliseye gelirinin yüzde 10'unu bağışlamaması, diğerlerini mezhebe sokmaya çalışmaması ve kızlarını dindar yetiştirmemesiyle tanınıyor. Bush'un kendisini Evanjelistliğe çeviren vaiz Billy Graham'ı kızları Barbara ve Jenna'yı kutsamaya çağırmadığını hatırlatan Wead sorguluyor: "Kızları cehenneme mi gitsin istiyor. Graham senin yaşamını değiştirdiyse, evine çağırıp kızlarınla sohbet etmesini sağlamaz mısın? Bush'un inancının içtenliğiyle ilgili şüphelerim var."
Wead, Bush'un başkan seçilmesinin taşlarını döşeyen siyasi danışmanı 'agnostik' Karl Rove'la kendisinden daha samimi olmasını çekemeyerek Bush'la 1999 ve 2000'de yaptığı özel telefon konuşmalarının dokuz saatlik ses kaydını yapmış. Bu kayıtlarda Bush'un dini nasıl siyasi olarak düşündüğü ve hangi sorulara dinsel yanıtler vererek seçmenleri cezbedebileceğinin hesabını yaptığı açıkça görülebiliyor. (Sunday Times)
Bitmesine bir yıldan az süre kalan ABD başkanlığına dinsel görüşleri damgasını vuran George W. Bush'un, aslında tanrıdan çok seksle ilgilendiği öne sürüldü. Bush'un kendi anlattığı hikâyesi, alkolizm, kokain ve seks partileriyle geçen çılgın gençliğin ardından 1980'lerde dine dönüp Evanjelistliği benimseyip İncil'i hatmedip tanrıyla konuştuğu yönünde. O dönemde edindiği dini danışmanı ise, Bush'un farklı bir portresini çizip iman gösterisinin gerisinde siyasi hesapların yattığı savında.
Kişiliğini şekillendiren baba-oğul çekişmesinde, Bush ancak din sayesinde yaşamını kontrol edip babasının gözüne girebilmiş. O dönemde başkan yardımcısı olan baba Bush, tele-evanjelistlere yılan oynatıcı, ateş yutucu gözüyle baktığından, 1988'de Evanjelistlerin oyunu almakta zorlanıyormuş. Ama oğlu ile dini danışmanı Evanjelist rahip Doug Wead'in devreye girmesiyle başkanlığı kazanmış. O zamanlardan Wead'in aklında kalan, oğul Bush'un uzun saatler seks konuşması. Bir keresinde kampanyasında çalışan bir genç kadının gece otel odasına geleceğini düşünen ve hakkında 'Karısını aldatıyor' dedikodusu çıkmasından çekinen Bush, Wead'den kalmasını istemiş. Bush'a İncil okumaya çalıştığını aktaran Wead, "Umurunda değildi. Yatakta yuvarlanıp uyuyakaldı. Saatlerce seksten konuşurduk, ama çok uğraşmama rağmen tanrıdan konuşmazdı."
Evanjeliste 'çatlak' dermiş
Eyalet eyalet seçmen analizleri önüne konulduğunda, Teksas'taki verileri görünce heyecanlanan Bush, "Muhteşem, sadece Evanjelistlerin oylarıyla vali seçilebilirim" demiş. Gerçekten de bu başarıyı getiren Evanjelistlerden özel sohbetlerinde 'çatlaklar' diye söz ediyormuş. Nitekim Bush, Evanjelistlerden farklı olarak, rahatlıkla küfretmesi, poker oynaması, kiliseye gelirinin yüzde 10'unu bağışlamaması, diğerlerini mezhebe sokmaya çalışmaması ve kızlarını dindar yetiştirmemesiyle tanınıyor. Bush'un kendisini Evanjelistliğe çeviren vaiz Billy Graham'ı kızları Barbara ve Jenna'yı kutsamaya çağırmadığını hatırlatan Wead sorguluyor: "Kızları cehenneme mi gitsin istiyor. Graham senin yaşamını değiştirdiyse, evine çağırıp kızlarınla sohbet etmesini sağlamaz mısın? Bush'un inancının içtenliğiyle ilgili şüphelerim var."
Wead, Bush'un başkan seçilmesinin taşlarını döşeyen siyasi danışmanı 'agnostik' Karl Rove'la kendisinden daha samimi olmasını çekemeyerek Bush'la 1999 ve 2000'de yaptığı özel telefon konuşmalarının dokuz saatlik ses kaydını yapmış. Bu kayıtlarda Bush'un dini nasıl siyasi olarak düşündüğü ve hangi sorulara dinsel yanıtler vererek seçmenleri cezbedebileceğinin hesabını yaptığı açıkça görülebiliyor. (Sunday Times)