'Çaba İsrail'i Fiilen Tanıtmak İçin'

'Çaba İsrail'i Fiilen Tanıtmak İçin'

Temel Karamollaoğlu, Annapolis toplantısından çıkan sonucu ‘İsrail’i tanımayan İslâm ülkelerini oyalama ve yumuşatma çabası’ olarak nitelendirdi.

Bush’un girişimiyle yapılan Annapolis toplantısından çıkan sonucu ‘İsrail’i tanımayan İslam ülkelerini oyalama ve yumuşatma çabası’ olarak nitelendiren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, “Bush’un, Büyük Ortadoğu Projesi prensip itibariyle başarısızlıkla neticelendi. Şimdi o başarısızlığı ortadan kaldırıp yeni bir düzen vermek istiyorlar” diye konuştu. Karamollaoğlu, bölgedeki halkların gerçek temsilcileri İran devleti ile HAMAS ve Hizbullah’ın masada olmamasını ise başarısızlığa başka bir delil olarak gösterdi.

Annapolis toplantısını gazetemize değerlendiren Saadetli Karamollaoğlu, aslında davetli olmayan Türkiye’nin Peres ve Abbas’ı Türkiye getirerek aktif hareket ederek toplantıya katıldığını söyledi. “Annapolis temelde bir oyalamadan ibarettir. Buradan hiçbir ciddi karar çıkmayacak. Yapılmak istenen şey, İslam ülkelerini yumuşatmak” diye konuştu.

Bush’un BOP projesinin prensip itibariyle başarısızlıkla neticelendiğini kaydeden Karamollaoğlu, “Şimdi o başarısızlığı ortadan kaldırıp yeni bir düzen vermek istiyorlar” diye konuştu. Asıl adı Büyük İsrail Projesi olan BOP çerçevesinde sınırların yeniden çizilmesi ve bütün Yahudilerin Arzı Mevud’a yerleşmesi için şu anda bu topraklardaki ülkelerin zaafa uğratılması, bir bakıma yumuşaması ve İsrail’i tanıması gerektiğine işaret eden Karamollaoğlu, bunun çok önemli bir adım olduğuna dikkat çekti.

İsrail’i fiilen tanıtma çabası
Bugüne kadarki asıl problemin İsrail’in kazanımlarından taviz vermemesi olduğunu kaydeden Karamollaoğlu, “Sürekli olarak işgal ediyor, ama geri çekilmiyor. Göstermelik olarak iki tane yerleşim yerindeki evi yıkmak, geri çekilme değildir. Oradaki Filistinlilerin haklarına geri verme anlamına gelmez. İsrail bazı bölgelerden güya çekildi ve büyük yaygara koparıldı. Ama temel nokta, İsrail’in Ortadoğu’da varlığını pekiştirmesidir. Bugüne kadar İslam ülkeleri, İsrail’in varlığını tanımadılar. Çünkü İsrail haksız bir şekilde buraya gelip yerleşti. Nereye yerleşti? O bölgede yaşayan insanların vatanlarına yerleşti. Bu hiçbir zaman hak ve adaletle bağdaşmaz” diye konuştu.

İki bin senedir bölgede olmayan İsrail’in şimdi sadece muharref bir kitaba dayanarak burada hak iddia etmeye kalkmasının insafla bağdaşmayacağını vurgulayan Karamollaoğlu, resmen İsrail’i tanımayan İslam ülkelerini masaya oturmaya razı ederek fiilen tanımak zorunda bırakıldığını vurguladı.

Yahudi devletinde Müslümanlar ve hristiyanların ikinci sınıf vatandaş olduğuna dikkat çeken Karamollaoğlu, “Sadece Yahudiler birinci sınıf vatandaştır. Bugüne kadar bunu dillendirmemeye çalışıyorlardı. İsrail devletinin özelliğini söylemiyorlardı. Ama şimdi İsrail’i bir Yahudi devleti olarak, Yahudi inancına dayalı Yahudi toplumu tarafından kurulmuş bir devlet olarak tarif etme yoluna gidiyorlar” dedi.

Böyle bir devletin dünyada şu anda bir benzeri olmadığını vurgulayan Karamollaoğlu, “Hitler’in yaptığının aynısını şimdi bunlar yapıyorlar. Hitler, bir ari ırk peşindeydi. Onun için Yahudileri ve diğer ırkları katletme yoluna gidiyordu.  Ama Yahudiler de, şimdi üstün ırk peşindeler. Bu bakımdan Hitlerle Yahudiler arasında bir fark yoktur. Şimdiki uygulamaları itibariyle” dedi.

Böyle bir hedefin Ortadoğu’da sınırların bütünüyle değişmesine, Türkiye’nin bölünmesine, haritaların yeniden çizilmesine, Ortadoğu’nun kan gölüne dönmesine vesile olacağını kaydeden Karamollaoğlu, “Buna üç tane insan razı oldu diye, buradaki halklar da razı olacaktır anlamı çıkmaz” diye konuştu.

Halkların gerçek temsilcileri yok
Başta İran olmak üzere Filistin’de seçimle işbaşına gelen HAMAS ile İsrail’e en son dersini veren Hizbullah’ın toplantıda masasında olmamasını da değerlendiren Karamollaoğlu, “Toplantı, sadece üst kademedeki yöneticilerle yapılıyor. Halkın temsilcileriyle değil” dedi. HAMAS’ın seçimle işbaşına gelen, Filistin halkının büyük bir çoğunluğunun desteğini alan bir parti olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, “HAMAS, halkın gerçek temsilcisi. Siz bunları bir kenara iter, gider de temsil kabiliyeti olmayanlarla anlaşmaya kalkarsanız, bir yere varamazsınız” diye konuştu.

Öbür taraftan Hizbullah’ın da bir gerçek olduğunu ve göz ardı edilemeyeceğini belirten Karamollaoğlu, “Hizbullah düzenli bir ordu değil ki. Bölgenin halkı. Hizbullah’ı yok edebilmeniz için, halkı yok etmek lazım. Direnen halkın kendisi” dedi.
İran’ın da hedef tahtasına konmasına eleştiren Karamollaoğlu, “Siz şimdi İran’ı düşman göstereceksiniz. İran’a karşı her yerde bir ittifak meydana getirmeye çalışacaksınız. Halledemezsiniz ki” dedi.

“Onun için bunların görüşmelere davet edilmemeleri, dışarıda tutulmaları, aslında başarısızlığa uğrayacağının başka bir delilidir” diyen Karamollaoğlu, ABD’nin yumuşatma politikası izlediğini kaydetti. Karamollaoğlu şöyle konuştu:
“Buradan hiçbir şey çıkmayacağını ABD de biliyor. Daha önce Camp David ve Oslo’da İsrail ve Filistinlileri bir araya getirdiler. O zaman Arafat vardı. Anlaşmaları imzalattırdılar. Bir noktaya gitmedi. Neden? Çünkü İsrail hiçbir zaman somut olarak Filistin diye bir devleti tanıma yoluna gitmedi.

Mahallelerden meydana gelen bir devlet olur mu? 8 metrelik bir duvarla öreceksiniz, ondan sonra da bir mahalleden diğerine geçerken İsrail, pasaport kontrolü yapacak. Limanlar kendisinin olmadığı için girip çıkamayacak. Havaalanı olmayacak. Ticareti tamamen İsrail’e bağlı olacak. Bankalar, enerji hep İsrail’e bağlı olacak. Böyle, bağımsız bir devlet olur mu?”

milli gazete