Tesettürün, namaz gibi İslamın her döneminde farz olduğunu biliniyor. Radikal, The Times'den çevirdiği bir
yazıyı yayımlamış. Ancak mesele Türkiye'deki ulusa laikçi çevreler gibi Arap kıyafeti olarak algılanmış ya da algılatılmak istenmiş. Zaten, The Times, Radikal ve Yahudi  beraberce bir iş yapınca istikamet beklemek de yanlış olurdu. Bu yazıya göre rahibeler de Arap kıyafetinde(!)...

Radikal'in Haberi;

Yahudi kadını da 'hicab'a giriyor

'Hicab'lı Yahudiler, "Müslümanlar bizi taklit ediyor" diyor.

BEYT ŞEMEŞ - Özgürlüğün tadını çıkartan eşcinsellerden en koyu dindarına kadar tezatları içinde barındıran İsrail'de Yahudi toplumu yine şaşırtıcı bir trend yaşıyor: Arapların hicabını aratmayacak şekilde tepeden tırnağa örtünen Yahudi kadın sayısı her geçen gün artıyor. Aşırı dindarların kalesi Kudüs yakınlarında 68 bin nüfuslu Beyt Şemeş kentinde son dönemlerde Araplar gibi giyinen Yahudi kadın sayısı 100'ü buldu. Hatta nadiren de olsa 'hicaplı' Yahudileri, Ağlama Duvarı'nda Tevrat'tan ayetler okurken görmek mümkün.

'Hicab değil sal'
'Hicaplı' Yahudi hareketinin üyelerinden biri de Sarah. Tabi asıl adı bu değil. Sarah caddeden geçerken arabalar yavaşlıyor, sürücüler 'Arap' çağrışımlı bu kadının künhüne varmaya çalışıyor. Tepeden tırnağa koyu renk elbiseyle yüz ve gözlerini 'koruma' altına almış. Giysisinin Arapların hicabıyla aynı olduğu tespitini reddediyor. Buna 'hicab' değil 'sal' demeyi tercih ediyor.
Tabi 'intihar bombacısı' korkusu yaşayan Yahudiler arasında Arap zannedilen bu kadınların tatsız tecrübeleri de var. "İnsanlar genelde arabalarını durdurup dikizliyorlar. Bazıları ise kaba. Beni Arap zannedip laf çarpıyorlar. Yine de sal giyinmek dikizlenmeye ve bazen de taciz edilmeye değer. Vicdanen bunun tanrının giymemi istediği şey olduğunu biliyorum. Tanrının izniyle daha fazla kadın gerçeği görecektir" diyor Sarah.
Tabi kentte büyüyen 'hicab' hareketinin tüm fertleri aynı ölçülerde giyinmiyor. Bazıları sadece başlarını ve geleneksel Yahudi şalıyla omuzlarını örtmekle yetiniyor. Bazıları Afgan burkasına benzer ama daha şeffaf giysiyle yüzünü gizliyor.
'Hicablı' Yahudiler arasına bir yıl önce katılan M'nin hikayesi ise 'Ağlama Duvarı'nda Arap zannettiği bir kadınla başlamış: "Ağlama Duvarı'nda Arap'a benzeyen bir kadın gördüm ve korktum. Burada ne işi olduğunu anlamak için yanına sokuldum. İbranice dua ettiğini fark ettim. Tuhaf giyinmesinin nedenini konuşmaya başladım ve grubuna katıldım. Aynı gün Beyt Şemeş'te onların öğretmeni ve sal sitilinin yaratıcısı ile karşılaştım."

'Araplar daha iffetli'
M, hicap konusunda 'patentin' Müslümanlara değil Yahudilere ait olduğunda da ısrarlı. Gerçi bu görüşü paylaşan Müslüman aydınlar yok değil. M'nin düşüncesi şöyle: "İnsanların Arap kültürünün bir parçası olduğunu sandığı bedeni yada yüzü tamamen kapatma gerçekte Yahudi kadınlarla başladı. Müslümanlar tanrının lutfettiği iffeti kazanmak için Yahudileri taklit ediyor. Gerçek şu ki İsrail'in kadınları tanrının gözünde küçülüyor çünkü Araplar elbisede daha iffetli. Eğer Yahudiler bu topraklarda Arapları yenmek istiyorsa daha fazla iffetli olmalılar."

'Kadın dikkat çekmesin'
Beyt Şemeş siyaseten sağ damarı güçlü bir yer. Hatta dini liderleri vaat edilmiş topraklardan tüm Arapların sürülmesini hararetle savunuyor. Bu denli koyu dindar atmosfer bile yine örtünmeyi dinin gereği sayan yeni hareketi hazmedemiyor. Ortodoks Yahudi kadınlar genelde evlendiklerinde ya saçlarını örtüyor yada peruk takıyor. Yahudi öğretisi kadınların fazla dikkat çekmemesi gerektiği üzerine kurulu. Bundan hareketle bazı hahamlar 'sal'ın bu kuralı çiğnediği görüşünde. M de aile baskısı yüzünden yüzünü açıp pelerin kullanmaya başlamış. (The Times)