Cemaat-i İslami: Pakistan'da  Darbe Olmadı

Cemaat-i İslami: Pakistan'da Darbe Olmadı

Cemaat-i İslami: Pakistan'da yargı darbesi söz konusu değildir; yolsuzlukla mücadeleyi destekliyoruz!

Pakistan Anayasa Mahkemesi, 28 Temmuz'da, aile üyelerinden bazılarının Panama belgeleriyle ortaya çıkan yolsuzluk iddialarına karıştığı gerekçesiyle Başbakan Navaz Şerif'in görevden uzaklaştırılmasına karar vermişti. Mahkeme, "Pakistan Başbakanı'nın parlamento ve mahkemeye karşı dürüst davranmadığını" belirterek Şerif'in artık Başbakanlık koltuğuna "layık olmadığını" bildirmişti. Mahkeme kararına göre, Şerif ömür boyu siyasetten men edilmişti.

Doğruhaber'e açıklamalarda bulunan, Pakistan Cemaat-i İslami Başkan Yardımcısı Abdülgaffar Aziz, Navaz Şerif'in yargı eliyle görevden alınması kararını Pakistan'a bir siyasi müdahale olarak görmediklerini belirtti. Şerif'in görevden uzaklaştırılması kararının bir yargı meselesi olduğunu belirten Aziz, “Pakistan'daki bu durum bir yargı süreci aslında. Yolsuzlukla mücadele konusu önemli. Panama belgelerinde yer alan yaklaşık 400 şahıs söz konusu Pakistan'da. Ve mahkeme bu konuda Navaz Şerif'le ilgili kararını verdi. Daha önce Navaz Şerif kendisine yöneltilen suçlama ve ithamlarla ilgili parlamentoda bir açıklama yapmıştı. Bu konuşmasında babasının zengin olduğunu bu nedenle Suudi Arabistan'da, Birleşik Arap Emirlikleri'nde ve İngiltere'de bazı mal varlıklarının olduğunu söylemişti. Ancak daha sonra Anayasa Mahkemesi'ne sunduğu bazı belgelerde bazı şeyleri gizlediği ortaya çıktı. Bu şeffaflığa aykırıydı.” şeklinde konuştu.

“ANAYASA İDARECİLERİN ŞEFFAF VE DÜRÜST OLMASI ŞARTINI ARIYOR”

Pakistan anayasası, idarecilerin şeffaf ve dürüst olması şartını aradığını ifade eden Aziz, “Anayasa Mahkemesi, bu anayasanın, bu maddesine istinaden Navaz Şerif'in bazı şeyleri sakladığına hükmetti ve onu görevden aldı. Burada bir darbe söz konusu değildir. Şuanda meclis çalışıyor. Seçimler normal zamanında yapılacak. Yine Navaz Şerif'in partisi çoğunluğa sahip. Yine o partiden başbakan seçilecektir. O bakımdan burada bir darbe söz konusu değildir. Süreç işlemektedir. Tamamen burada hukuki bir süreç söz konusudur ve mahkeme Şerif hakkındaki suçlamaları ceza mahkemesine de havale etti ve bu yargılama devam edecektir. Tabi bu yargılama sonucunda Şerif'in beraat etmesi de söz konusu. Bu durumda daha da etkili bir duruma gelecektir. Aklanmış olarak beraat etmiş olarak daha rahat bir şekilde siyaset yapabilecektir.” dedi.

“ŞERİF'İN GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILMASI SİYASİ MÜDAHALE DEĞİLDİR”

Cemaat-i İslami'nin bu gelişmeyi Pakistan'a bir siyasi müdahale olarak görmediğini belirten Aziz, “Bizim kanaatimiz siyasi müdahale olmadığı yönünde. Çünkü biz yolsuzlukla mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Bu konuda Cemaat-i İslami olarak bizim Şerif'in şahsına karşı bir tavrımız yok. Biz yolsuzlukla mücadeleyi destekliyoruz. Evet sonuna kadar yolsuzlukla mücadele edilsin ama bu siyasi süreç zarar görmesin. Bizim, Şerif'in şahsıyla hiçbir sorunumuz yoktur. Fakat bu konuda gerçekten bazı şeylerden aklanması gerekiyor ki daha rahat siyaset ortamı oluşsun. Ve biz bu mahkemenin kararını şu noktada eleştiriyoruz. Burada eksik bir karar var çünkü Panama belgelerinde yer alan başka şahıslarla ilgili yolsuzluk iddiaları da vardı ve bunların hiç birisi ya gündeme gelmedi yada eksik. Biz yolsuzlukla mücadelenin belli şahıslara değil herkesin kim olursa olsun ayrım yapılmadan herkese yönelik olması gerektiğini düşünüyoruz.” cümlelerini kullandı.

“PAKİSTAN'DA HER ŞEY YOLUNDA, ENDİŞE EDECEK BİR DURUM YOK”

Hukuk ile siyasetin birbirine karışmasına karşı olduklarını ifade eden Aziz, son olarak şöyle konuştu: “Ben şuanda Pakistan'ın bir bütün olarak bu meseleye karşı durduğunu yani kendi sürecini yönettiğini düşünüyorum. Elbette dış müdahalelere karşıyız. Cemaat- İslami olarak bu noktada kesin tavrımız vardır. Hukuk ile siyaset birbirine karışmamalı. Dışarıdan müdahale olmamalı. Ve Pakistan'da milli irade süreci dediğimiz süreç kesinlikle akamete uğratılmamadır.  Bu noktada bizim kesin ve net bir kararımız vardır. Ve şuanda biz Türkiye kamuoyuna şunu söylüyoruz. Şuanda Pakistan'da her şey yolunda, endişe edecek bir durum yok.”