Cezayir'de Milli Şef Dangalaklığı

Cezayir'de Milli Şef Dangalaklığı

Cezayir'de "Bunu seçeceksin, yoksa..." mantığında adı seçim olan evcilik oyununa benzer bir uygulama.

Cezayir'in Fransa'dan bağımsızlığını kazanmak için verdiği savaştan bu yana hizmet veren 72 yaşındaki Abdülaziz Buteflika'nın büyük farkla seçimleri kazanacağı tahmin ediliyor.

Cezayir'de bugün yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyların yine de cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'ya gideceğinin şimdiden belli olduğu ve yeni doğmuş demokrasinin baltalanacağı ifade ediliyor.


Cezayir'de bugün gerçekleştirilmesi kararlaştırılan cumhurbaşkanlığı seçimleri, çeşitli çevrelerce 'baştan sonucu belli seçim' olarak nitelendiriliyor. Demokrattan daha çok diktatör bir yapıya sahip bu seçimlerin Cezayir'de henüz olgunlaşma ve oturma evresine ulaşmamış demokrasinin geleceğine olumsuz etki edeceği sanılıyor. Bazı kesimler ise bu seçimlerin, basın ve ifade özgürlüğü gibi birtakım özgürlükler getireceğinden ümitli.

Cezayirli bazı siyasiler, basın mensupları ve entellektüeller, Perşembe günü yani yarın yapılması kararlaştırılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sadece anayasa tarafından dikte edilen kanuni bir zorunluluk olduğunu ifade ediyor ve sonuçların önceden belli olduğunu düşünüyorlar.


El-Cezire'nin kendileriyle görüştüğü siyasiler, bu seçimlerin Cezayir'deki demokrasinin geleceğine kötü etkisi olacağını ifade ediyor. Bazı kesimler de ülkelerinde demokrasi tecrübesinin henüz çok daha yeni olduğu, meyvalarını vermesi için kısa değil uzun bir sürece ihtiyaçlarının olduğunu düşünüyorlar.


Oylar yine Abdulaziz Buteflika'ya


Siyasi analist, Basın ve Siyasi Bilimler Fakültesi'nde profesör Abdülali Razaki, bu seçimlerin, cumhurbaşkanının görev süresi bittiği ve adaylar için gerekli şartlar sağlandığı durumda gerçekleşen anayasaya bağlı bir zorunluluk olduğunu söylüyor.

Ancak bu seçimlerin sonuçlarının anayasa değişikliği yapıldığından beri belli olduğunu ifade ederek ve bağımsız olarak adaylığını koyan Abdülaziz Buteflika'ya dikkat çekerek soruyor: 'Nasıl olur da 5 adaydan bir tanesi, her kesimin dahil olduğu iktidarı temsil eden bir aday karşısında kazanabilir?


Razaki bu seçimlerin, programa değil şimdiki cumhurbaşkanına oy vermek, anlamı taşıdığını bunun da demokrasiyle çeliştiğini belirtiyor.


Siyasi analist, seçimlere katılım oranı ile Buteflika'nın ulaşacağı oy oranının iktidarla bağlantılı olduğunu vurguluyor. Ardından da geçmiş cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Buteflika'nın, içişleri bakanlığının ilan ettiği rakamlara göre yüzde 60 katılım oranından yüzde 83'ünün oylarını topladığını hatırlatıyor.


Razaki bu seçimlerde en fazla katılımın yüzde 60'a varacağı ve Buteflika'nın bu oyların yüzde 85 ila yüzde 87'sini toplayacağını tahmin ediyor.


Tüm bu olumsuzluklara ve eleştirilere rağmen Razaki, demokratik projenin zamanla olgunlaşacağı ve adaylar için eşit fırsatlar oluşacağı inancıyla Cezayir seçim sürecindeki demokrasi tecrübesinin ne pahasına olursa olsun korunması gerektiğini savunuyor.


Seçimle doğan düşünce ve yazma özgürlüğü ümitleri


Roman yazarı Emin El-Zevi ise bu seçimlerin bir demokrasi denemesi olduğunu düşünüyor. Ayrıca bu seçim kampanyasının bir ölçüde özgür konuşmaya izin verdiğini belirterek seçimlerle beraber demokrasi tavanının yükselmesini, düşünme ve yazma özgürlüğünün gelmesini umduğunu dile getiriyor.


El-Zevi ayrıca ülkesindeki seçim tecrübesinin, kültürel alanda çalışma için tam kapsamlı bir strateji koyularak Cezayir'in -Arap ülkeleri ve diğer dünya ülkeleri aracılığıyla kültür merkezleri açması kaydıyla- uluslararası kültür sahasına geri döndürülmesinde ortak olmasını temenni ediyor.


Cezayirli romancı politikanın oluşturulması ve geliştirilmesi için aydın kesimin, güçlü ve gerçekçi eleştiriyle yönetim kabinelerine tesir edebilir nitelikte olmasını istiyor.

Adayların ortaya koydukları programları ise ekonomik ya da kültürel projelerden yoksun ideoloji propogandacısı programlar olarak vasıflandırıyor. Bunun ise seçmenin farkında olduğu siyasi bir yalan olduğunu, seçmenin vaadlere güvenmediğini vurguluyor.


Parayla gelen iktidar kapitalizme yol açar


Diplomat ve Eski Bilgi Bakanı Abdülaziz Rehabi, Afrika ve Arap diktatör rejimlerine benzeyen yeni siyasi bir rejimin girdiği bu seçimlerin Cezayir'deki demokrasinin geleceği adına tehlike arzettiği kanaatini taşıyor.


Rehani, Cezayir'in bu yönelimini çağdaş tarihinde bir gerileme olarak nitelendirerek: 'ülkenin, iktidarın değişimine izin verecek bir anayasaya ve Cezayir'i içinde bulunduğu krizden çıkarmak için gerekli derin siyasi ve ekonomik reformları yapmaya gücü yetecek yeni nesil siyasilere ihtiyacı vardır' dedi.


Cezayirli eski diplomat: 'para, başkan Buteflika'nın seçim kampanyasının finanse edilmesinde kendisini kabul ettiren siyasi bir güç oldu' sözlerini kullanarak Buteflika'yı seçim kampanyasında okulları ve genel kurumları kullanmakla suçluyor.


Rehabi, paranın Cezayir seçimlerinde siyasi bir rol oynamaya devam etmesi durumunda 2 cumhurbaşkanlığı seçimi süresinden (10 sene) daha kısa bir vakitte kapitalistlerin adaylarının başa geleceğine ve şu anda olduğu gibi iktidarın adayını desteklemeye dahi ihtiyaçlarının kalmayacağına inanıyor.


Basın özgürlüğü talebi


El-Cezire'nin kendileriyle anket yaptığı Cezayirli bazı basın mensupları ve gazeteciler, ülkedeki mevcut; hapis ve yüksek para cezalarını kapsayan basın kanununun, Cezayir demokrasi tecrübesi adına bir sorun, basın özgürlüğünün önünde de bir engel teşkil ettiği noktasında birleştiler.


Fransızca yayınlanan Vatan Gazetesi'nin genel müdürü Ömer Belhuşat, bu kanunu; 'Üçüncü dünyadaki en sert ceza kanunu' olarak nitelendirerek kanunun kaldırılması çağrısında bulundu.


Öte yandan El-Şuruk Gazetesi'nin Genel Müdürü Ali Fudil şöyle dedi: 'Cezayir'de, komşusu olan Arap ülkelerine nisbeten büyük oranda ifade ve basın özgürlüğü var. Ancak bu oran yine de –kendi görüşünce- Cezayirli gazetecilerin isteğini karşılayamamaktadır.


Ali Fudil, (kendisine göre kazanacak olan) Buteflika'nın, seçimlerden sonra başta ceza kanununu tekrar gözden geçirmek olmak üzere basın özgürlüğü menfaatine icraatlarda bulunacağını tahmin ediyor.


Belhuşat ve Fudil, seçimlerin sonuçlarının daha baştan belli olduğunu, bunun da seçimlere güveni kalmayan seçmenin gözünde seçimlerin gerçekçiliğini kaybetmesine yol açtığını ifade ediyorlar. Fudil'e göre bu durum 1991 seçimlerinin iptalinden beri böyle.


Seçime katılım oranına dair ise Fudil yüzde 40 ila yüzd 52 arasında değişeceği yorumu yaparken bakan Rehani, seçimin Buteflika'nın yararına kontrol altında olacağını belirtiyor.

Bilindiği üzere Cezayir Parlamentosu 2008 yılının Kasım ayındaki anayasa değişikliği teklifini kabul etmişti. 529 üyeden 500'ünün oyuyla kabul edilen bu değişiklik Cumhurbaşkanı Aldulaziz Buteflika'nın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 3. kez aday olma yolunu açmıştı.

timetürk