CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, hükümet ile yargı arasında yaşanan krizde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün aracı olması için MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı öneriyi, "Cumhurbaşkanı tarafsız bir kişi olmadığı, kapatma davasının tarafı olduğu için aracı olamaz" diye değerlendirdi.

Özyürek, Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın 19. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, bir süredir AKP iktidarı ile yargı arasında sürtüşme yaşandığını ifade ederek, AKP'nin yüzde 47'ye yakın oy olmasının ardından ülkede tek yetkili gibi hareket etmeye başladığını söyledi.

'EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ AKP'NİNDİR' DİYORLAR

Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu; yasama, yürütme ve yargının birbirine üstünlüğünün düşünülemeyeceğini kaydeden Özyürek, yasamayı yönlendiren hükümetin yargıyı da yönlendirmeye çalıştığını öne sürdü. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dergir Mir Mehmet Fırat'ın herkesin milli iradeye boyun eğmesi gerektiği yönünde açıklama yaptığını anımsatan Özyürek, "Milli irade dediğiniz zaman AKP iradesini anlıyorlar. TBMM'de bir yazı asılı; egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. AKP'nin anlayışı ise; egemenlik kayıtsız şartsız AKP'nindir. Herkes buna boyun eğecek" diye konuştu. Bu durumda hukuk devleti, Anayasa, yargısal organlardan bahsedilemeyeceğini kaydeden Özyürek, "Bu anlayış doğru bir anlayış değildir. Bu anlayışla demokratik, laik, hukuk devletinden söz etmek mümkün değildir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "iyi niyetle" bir öneri gündeme getirdiğini ifade eden Özyürek, Cumhurbaşkanı Gül'ün hükümet ile yargı arasında arabulucu olması önerisi için şunları söyledi:

ANAYASAL KURUMLAR ARASINDA UZLAŞMA SAĞLAMASI MÜMKÜN DEĞİL

"Cumhurbaşkanı tarafsız bir kişilik olmadığı, bizim bütün çabalarımıza rağmen dayatmayla seçildiği, kapatma davasının tarafı olduğu için Türkiye'de böyle bir ortam oluşamıyor. Cumhurbaşkanının, AKP'den de olsa, tarafsız birisi olmasını ısrarla istedik. Maalesef sağlanamadı. Bu yüzden anayasal kurumlar arasında uzlaşma sağlaması mümkün değildir."
Tartışmanın özünde, Türkiye'nin laik-demokratik bir devlet mi yoksa bir din devleti mi olacağı konusunun bulunduğunu belirten Özyürek, "Bu tartışma ve sürtüşmeden laik-demokratik cumhuriyetten yana olanlar galip geleceklerdir. Aksi halde 85 yıllık mücadelenin boşa gitmesi olur ki bu mümkün değildir" dedi.

MALİ MÜŞAVİR YASASINI ANAYASA MAHKEMESİ'NE GÖTÜRECEĞİZ

Mali müşavir odalarının seçimlerini düzenleyen, sektör ve muhalefetin tepkisinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Gül'ün vetosuna da neden olan yasaya değinen Özyürek, TBMM'de tekrar görüşülmeye başlanan düzenlemenin Anayasa'ya aykırı maddelerinin olduğunu ileri sürerek, bu maddeleri Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini söyledi.

Sosyal güvenlik reformuna da işaret eden Özyürek, "Yasa yürürlüğe girmeden, Cumhurbaşkanı'nın 14 yaşındaki oğlu da dahil olmak üzere pekçok bakan ve milletvekilinin çocuğu sigorta ettirildi. Bunların içinde kundaktaki bebekler, 9-10 yaşındaki çocuklar var. Çalışanların aleyhine değilse neden hileli bir şekilde çocuklarınızı sigorta ettiriyorsunuz?" diye konuştu.