Çin, doğmamış bebekleri katlediyor
"Çin, yıllardır uygulanan ve uygulama şartlarında herhangi bir kriter veya sağlık şartı aranmayan doğum kontrol ve mecburi kürtaj yöntemleri ile doğmamış bebekleri katlediyor"
Mazlum-Der Kayseri Şubesi ile Doğu Türkistanlılar Derneği tarafından Mimarsinan Parkı'nda Doğu Türkistan'da Çin Zulmü Fotoğraf Sergisi'nin açılışında konuşan Seyit Tümtürk "Çin, yıllardır uygulanan ve uygulama şartlarında herhangi bir kriter veya sağlık şartı aranmayan doğum kontrol ve mecburi kürtaj yöntemleri ile doğmamış bebekleri katlediyor" dedi.
Dünya Uygur Kongresi Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk, Doğu Türkistan'daki Çin zulmünü gösteren fotoğrafların sergi açılışında, 21. yüzyılda Çin zulmünün Türklere yönelik devam ettiğini açıkladı. Seyit Tümtürk, "Çin, yıllardır uygulanan ve uygulama şartlarında herhangi bir kriter veya sağlık şartı aranmayan doğum kontrol ve mecburi kürtaj yöntemleri ile doğmamış bebekleri katlediyor" dedi.
Mazlum-Der Kayseri Şubesi ile Doğu Türkistanlılar Derneği tarafından Mimarsinan Parkı'nda "Doğu Türkistan'da Çin Zulmü Fotoğraf Sergisi" açıldı. Sergi açılışında konuşan Seyit Tümtürk, Çin'in Türklere yönelik işkencelerinin, hak mahrumiyetlerinin en üst seviyede uygulanmaya devam ettiğini dile getirdi. "Doğu Türkistan, büyük Türkistan coğrafyasının bir parçası gibi görünse de, Türk-İslam coğrafyasının ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğini hiçbir zaman ve hiçbir şekilde değiştiremez" diyen Seyit Tümtürk, şöyle konuştu:
"Yüzyıllar boyunca Türk toprağı olan ve İslam dininin kabulü ile gelişimine ev sahipliği yapmış olan bu kutlu belde ne yazıktır ki, 1949 yılında başlayan komünist Çin işgali ile zulüm, gözyaşı ve korkunun egemen olduğu bir kara parçası hüviyetine bürünmüştür. Mao ve yandaşlarının insanlık dışı politikaları ile yıllarca kan ağlayan Uygur Türkleri, aradan geçen yarım asırdan fazla bir süredir bu politikalara göğüs germekte ve hür dünyanın gözleri önünde yok olmama mücadelesi vermektedir."
Seyit Tümtürk, uzun yıllardan beri süregelen asimilasyon ve sömürü politikaları ile yaşamak zorunda kalan Doğu Türkistan halkının, 21. yüzyılda dahi en insani haklardan mahrum bir şekilde yaşam mücadelesi verdiğini dile getirdi. Tümtürk, "Öyle ki her türlü baskı ve sindirme politikasında ezilen Müslüman Uygur Türkleri, bugün Çin'in iç kesimlerinden getirilen ne olduğu belirsiz Çinli göçmenlerin Doğu Türkistan'a mecburi iskanları ile kendi vatanlarında azınlık durumuna düşürülmektedir. Yıllardır uygulanan ve uygulama şartlarında herhangi bir kriter veya sağlık şartı aranmayan doğum kontrol ve mecburi kürtaj yöntemleri ile doğmamış bebekler katlediliyor. Henüz dünyadan nasibini almamış, günahsız bebekler ve yeryüzünün belki de en şerefli varlıkları anneler sağlıksız şartlardaki kürtaj operasyonlarında hayatlarını kaybetmekteler. Her fırsatta ve zeminde Doğu Türkistan'da devlet terörü işleyen ve dünyaya adeta bu eylemleri ile gözdağı veren Çin hükümeti çeşitli bahaneler ve adlar altında masum Doğu Türkistanlıları avlayarak, onları uzun yıllar bitmeyecek olan hapis hayatına ya da idam cezalarına çarptırmaktadır" dedi.
Bu davranışı ile korkuyu büyüten ve Uygur Türklerini sindirebileceğini zanneden Çin hükümetinin kendi elleri ile hazırladığı sonla mutlaka yok olacağını anlatan Tümtürk, "Ekonomik olarak Doğu Türkistan topraklarından beslenen Çin, enerji ve maden kaynaklarının kullanımında veya işletilmesinde bu toprakların sahibi Uygur Türklerini yok sayarak bu insanları ekonomik ve iktisadi yönden geri de bırakarak sadece ve sadece bir uçurumu genişletmektedir. Yerleştirdiği veya üniversitelerinden mezun Çinlileri işbaşı yaptırmakta her türlü kolaylığı sağlayan Çin devleti ve yerel yöneticileri, aynı potansiyel ve güce sahip Uygur halkını fakirliğe iterek sosyal patlamaların tek müsebbibi olmaktadır" diye konuştu.
Dünya Uygur Kongresi Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk (solda), Mazlumder ile birlikte Uygur Türklerine yönelik Çin'deki zulmü konu alan fotoğraf sergisinin açılışında, Çin zulmünün Türkler üzerindeki etkisinin her geçen gün arttığını açıkladı.