Abdurrahman Dilipak
Çocuklarınızın rüyalarını nasıl çalıyorlar!
Oyunlar, çizgi filmler, çocuklarınıza sanal bir dünya sunuyor ve onların hayal kurma kabiliyetlerini köreltiyor. Şuuraltlarını sömürüyor, onların reflekslerini kaydederek, çocuklarınız bilgisayarda oynarken, bilgisayar onunla oynuyor aslında.
Çocuğunuz bilgisayarı kullanmıyor, bilgisayar çocuğunuzu kullanıyor. O ekrandaki görüntü ile oynarken, bilgisayarın ekranı evin içini görüyor ve dinliyor. Adım adım büyük gözaltı gerçekleşiyor. Sizin bütün mesajlarınız ve etkileşimlerinizle ilmek ilmek çözülüyorsunuz.
Burada yapay zekanın subliminal yöntemlerle zihninizi okumaktan öte zihninize yükleme yaptığının farkında mısınız.
Çocuklarımızı çalıyorlar farkında mısınız. Onların tüketim ve davranış alışkanlıklarını dönüştürerek DNA’larıyla oynuyorlar ve cinsiyetlerini dönüştürmeye çalışıyorlar.
Bir çocuk, “ben insan olmak istemiyorum, motorlu kaykay olmak istiyorum” der mi? Diyor çünkü çocuk insan olmak istemiyor. Hep kötülük yapıyor, öldürüyor. Ama kaykay sürekli geziyor, konuşuyor, uçan bir insana dönüşüp insanları kurtarabiliyor, şarkı söyleyebiliyor.
Tavşan da olmak isteyebilir yarın çocuklar. Çünkü bu alemde iyi hayvanlar konuşabiliyor, uçabiliyor, çok da sevimliler.
Hayalleri hack’leniyor çocuklarınızın “biohacker”ler tarafından, yarın “rüyaları da çalınacak”. Unutmayın, hayal gerçeğin anasıdır. Hayalleri ve rüyaları şuuraltlarının bir yansımasıdır. Artırılmış sanal gerçekler dünyasında çocuklarınız yollarını şaşırdığında onların bedenleri sizinle olsa da akılları, hayalleri ile onlar başka bir dünyanın karanlık sokaklarında kaybolup gidebilirler.
Çocuklarınız artık hayal kurmak yerine, oyun satın almak istiyor. Aslında o oyun satın almıyor, hayal satın alıyor. Profesyonelce kurgulanmış bir hayal, onun gerçek hayalinden çok daha gerçekçi.
Çocuklarınız artık birer oyun bağımlısı olma tehlikesi ile karşı karşıya. Bu gerçek bir bağımlılık. Ve bu oyunlar çocuğunuzu intihara yönlendirebileceği gibi, onu bir katile de dönüştürebilir. Bu şekilde o çocuklar bir medyuma dönüştürülüp, biyonik robot gibi kullanılabilir.
Biz, bunu 5G ile başaracaklar diye beklerken, bu telefonlar, televizyon ekranı, bilgisayar, notepad’lar üzerinden büyük mesafeler katettiler.
Sadece bilgisayar oyunları, dizi filmlerle sınırlı değil bu tehdit. Subliminal mesajlar eskidi artık. “Lucid Dream”lar, “astral yolculuk”larla Şeytan çocuklarımızın önüne yeni ufuklar(!) açıyor. Neura Link’i kuşanıp Meta Verse girdikten sonra, siz, “siz” değilsiniz artık. Orası “İlluminati”, orada yeniden “yaratılacak” ve “artırılmış sanal gerçeklik”le yeniden aydınlatılacaksınız. Bir adın sonrası, “Neura Link” ve 5G-6G-7G entegrasyonu ile “Star Link”lerin desteği ile açık havada 3 boyutlu bir görsel show yaşayabileceksiniz. Gökten meleklerin ya da Mesih’in indiğini görebileceksiniz. Kedi-köpekle konuşabileceksiniz.
Tabii siz, hayvan ve bilgisayar “Nesne” olarak eşitleneceksiniz. “Nesneler arası iletişim”le, ekranda gördüğünüz içeceğin ya da yiyeceğin tadını tadacak, kokusunu hissedebileceksiniz. Size “yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vaad edenler böyle bir dünya kurguluyorlar. Tanrı olmaya giden yolda size böyle bir gelecek vaad ediyorlar.
Siyasilerin büyük çoğunluğu çocuklarınızı, tabelasında “Cennet” yazan böyle bir “Cehennem”e davet ediyor. Bu Meta Verse alemi(!)nin “yaratış” merkezi olan “Genesis”te baş tanrı rolünde Lucifer ve Lilith olacak ve sizin çocuklarınız onların liderliğinde bu “Öteki dünya”ya açılan kapıdan, aklınızı, kalbinizi, din, ahlak, gelenek, hatta biyolojik cinsiyetinizden, hatta sizi eski dünyaya bağlayan bedeninizden soyunarak gireceksiniz. “Ölülerinizin Avatar olarak ya da “Kimera / Klonoid” şeklinde hayata döndürülecekleri, sizin kendi “Avatar”larınızı üreteceğiniz, “zaman ve mekandan bağımsız” hareket edeceğiniz “çakma bir cennet”ten söz ediyorum!. Çocuklarınızı Cennetten vazgeçmeye ve Şeytanın vaad ettiği “sanal cennet”e çağırıyor Şeytanın çocukları, İns’in Şeytanları. Şeytan sizi bu “sanal cennet”le (Meta Verse) ile aldatmasın. Sakın Gen’inizle oynatmayın, aklınıza mukayyet olun. Sakın bu “oyun”a gelmeyin. Sizin çocuklarınızı “Tanrı olacaksınız” diye alıp, Şeytanın kölesi yapmasınlar. Sanal cennette uyuyup, gerçek cehennemde uyanmayın. Unutmayın ki Şeytanın da, onun sanal cennetinin de sahibi Allah’tır!
Bu ahir zaman fitnesinden korunmak için herkesin son derece dikkatli olması gerek. Şeytan bizi kendi cennetine çağırırken ibadet, zikir, çileli bir imtihandan söz etmiyor. Sizi nefsinizin heva ve heveslerine çağırıyor. Din de yok, ahlak da, günah da yok.. Ondan ve oradan uzak durun. Ona yaklaşmayın.
Nefsinizle baş başa kalmayın derin. Yoksa helak olursunuz, Cennet diye çağırdıkları kapıdan girdikten bir süre sonra cehennemin gayya çukurlarından birinde uyandığınızda vakit çok geç olabilir.
Bakın toplum media üzerinden sürekli provoke ediliyor. Partiler baş provokatör. Geliyor gelmekte olan! Yokuş aşağı tehlikeli bir gidiş var. Akif ne diyordu: “Görmüyor gittiği yanlış yolu zannım çoğunuz”. Kalabalıklar kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar. Bilelim, bu akılsızlığın sonu hüsran! Yokuş aşağı koşar gibi bir gidiş bu. “Durun kalabalıklar, durun, bu sokak çıkmaz sokak”. Önce şu lanet olası trolleri susturun, onlar giderek birer Provokatöre dönüşüyor. Dikkat edelim “Medeniyet denilen maskara mahluk, tek dişi kalmış canavar” bizim çatışan tarafların sağına da-soluna da diş bileyliyor, önce parçalamak, sonra birbirine kışkırtarak, bizim kanlarımız ve gözyaşlarımız üzerine kendilerine servet ve iktidar üretmek istiyor.
Onlar gıda ve ilaç, kozmetik ve çevresel etki mekanizması ile sadece aklımıza değil, vücudumuza nüfus ediyorlar. Yediklerinize-içtiklerinize, baktıklarınıza, duyduklarınıza, kokladıklarınıza dikkat edin. Onların EM olarak kapsama alanının dışında kalın derim. Yoksa paranızı da, malınızı da kaybedeceksiniz, hatta canınızı da. Para yok, mülkiyet yok. Tanrı olma yolunda haram da yok. Her şey EĞİLİM, YÖNELİM, DENEYİM ve TERCİH’inize göre. Okul da yok, askerlik de. İşsizlik de yok! Devlet de yok. Polis de yok. Çünkü suç yok. Zaten beyninize bir şey yükleyenler, zararlı düşüncelerin oluşmasına izin vermeyecekler, oluşmuşsa silecekler. Eğer yine de sorun çıkıyorsa, sonsuz uykuya daldırılabilirsiniz. Ve bu kez rüyalar aleminde yaşatılabilirsiniz. Zaten beynininiz ve geniniz kopyalanmış. Hep mutlu olacaksınız. Çünkü mutluluk biokimyasal bir reaksiyon ve tek tık ile istediğiniz seviyede mutlu olabilirsiniz. Zamana ve mekana bağlı değilsiniz. Her şeyi bilebiliyorsunuz, zamana ve mekana bağlı değilsiniz, zamanda yolculuk yapabilirsiniz. (Bir reklam dinlediniz)
Bugün size gösterilen Meta Verse, bu işin META’sı, senaryo çok daha kapsamlı. Henüz altyapı tam oluşturulmadı. Bugünden oyun-eğlence ya da yeni bir market gibi sunuyorlar.. (Bu arada, Şeytani cephede de işler karışık, onlar da birbirine düştüler. Onlara göre, bu fikirler, ‘Yeni dünya düzeni’ ve toplum için, ‘Global reset’çilere karşı 10 büyük tehlike ve suçtan biri)
Karar sizin, politikacılarınızı, bilim adamlarını, medianızı, sanat dünyasını, bürokratları, işadamlarını, STK baronlarını ya satın aldılar, ya korkutup susturdular, ya da kendi metotları ile ikna ettiler. Şimdi karar sizin. Bana sorarsanız yüzünüzü Hakk’a dönün ve La İlahe deyin. Değilse, Pandemi Pandomi’sindeki gibi yaparsanız, siz bilirsiniz. “Sizin hayatınız sizin”miş, siz özgür bireyler olarak kendi kararınızı kendiniz verin. Ben “Ya Rab beni bana bırakma, ben taşlanmış Şeytanın şerrinden Sana sığınıyorum. Beni nefsimle baş başa bırakma, bana Hakkı Hak, batılı batıl göster ve Hak’da toplanmamızı nasib et. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil. Ey, Rahman ve Rahim olan, din gününün sahibi Rabbim” diyorum benim ölümüm de, dirim de, yalnız Allah’a aittir. Herkesin dini kendine. Selâm ve dua ile.