Hasan Karakaya
Cumhur “Reis”ini seçiyor... Sen yoksan, biz 1 eksiğiz!
Bugün 10 Ağustos 2014...
Tarihî bir gün...
Bugünü “tarihî” yapan; Türkiye’de ilk defa, bir “Cumhurbaşkanı”nın “halk tarafından seçilecek” olmasıdır.
Evet, bugüne kadar “Cumhurbaşkanları, Meclis tarafından seçiliyor”du...
“Bugün” ve “bundan sonra” ise, Cumhurbaşkanlarını “millet” seçecek.
“Aday” kim olursa olsun, bundan sonra “yüzde 50’nin üzerinde” oy alan, “Cumhurbaşkanı” olacak.
Evet; halk, yani “cumhur”,
Bugün “Reis”ini seçecek!..
Cumhurun “Reis”i, Allah nasip ederse, bu akşam belli olacak...
Belli olacak da, kimin oylarıyla?..
Elbette “millet”in oylarıyla...
Yani;
“Benim, senin, onun” oylarıyla!..
O halde, hemen herkes bugün “sandık başına” gitmeli ve “oyunu kullanmalı”dır!..
1 OY, ÇOK ŞEY DEĞİŞTİRİR!
Hiç kimse;
“Ben oy kullanmasam da olur... Benim kullanacağım 1 oy ne değiştirir ki?” demesin ve mutlaka sandık başına gitsin!..
Hemen her seçim günü anlattığım bir hikâye vardır... Yine anlatacağım:
Genç adam, göz alabildiğince uzanan sahillere vurmuş “deniz yıldızları”nı tekrar okyanusa atmak için birinden diğerine yarışıp duruyordu.
Onun bu telaşını gören yaşlı bir adam, yavaşça yanına sokularak ne yaptığını sorunca, genç adam der ki;
“Dün gece fırtına vardı. Dalgalar, deniz yıldızlarını karaya savurmuş. Onları ölmeden önce tekrar denize atıyorum.”
Yaşlı adam gülümseyerek şunları söyler:
“Ama evlât, sahil kilometrelerce uzun, deniz yıldızları ise sayısız denecek kadar fazla, sonunda ne fark edecek ki?”
Genç adam, ayaklarının dibinden alıp, okyanusun derin sularına bıraktığı bir deniz yıldızını işaret ederek der ki;
“Bunun için çok şey fark edecek!”
Evet, vereceğin “bir tek oy” da çok şey fark ettirecek!
Çok şey değiştirecek!..
O halde; oyunu kullanmayı ihmal etme!..
Kime vereceksen ver,
Ama mutlaka oy ver!..
“Reis”ine oy ver!..
Unutma ki;
Sen “Cumhur”sun...
Bugün “mühür” sende...
O mühürde; ister “Tercih” yazsın, isterse “Evet”.
Git sandığa ve “Tercih”ini “Reis”ten yana kullan, “Evet” mührünü “Reis” için bas!..
“Tercih”ini kullan, “Evet”ini bas ki;
“Cumhur’un Reis’ini” seçmede senin de katkın olsun...
Dedik ya;
Bugün “tarihî” bir gün...
O halde, “tarihe tanıklık” etmeyi bırak, “tarihi sen yaz!”
ANKETLER NE DERSE DESİN!
Malûm, bugünkü “Cumhurbaşkanlığı seçimi”nde 3 aday yarışacak.
Recep Tayyip Erdoğan
Selahattin Demirtaş
Ekmeleddin İhsanoğlu...
Yine malûm ki;
Bir “anket sonucu” yayınlamak ya da adaylarla ilgili bir “eğilim” belirtmek ve “tavsiye”de bulunmak yasak... Öyle sanıyorum ki, zaten herkesin “eğilimi” bellidir, herkes “kararını” vermiştir... “Anket”lere bakıp da; “Benim adayım nasıl olsa önde” ya da “arkada” deyip de, “rehavet”e kapılma!.. O anketlerin “kasıtlı” olabileceğini aklından çıkarma!..
Dolayısıyla;
“Dağda-bayırda” da olsan, “yaylada-ovada” da olsan, “tatilde veya izinde” de olsan; “kararının gereği”ni yerine getir ve “Evet” mührünü; gönlündeki veya kafandaki adaya bas!
Unutmayın;
“Ben olmasam da olur” demeyin!..
“Sen yoksan, biz orada değiliz” demektir... “Sen yoksan, biz orada bir eksiğiz” demektir!..
“1 oydan ne çıkar” deme, sen oy atmazsan; “Biz 1 eksiğiz” demektir!
BUGÜN DAHA HIZLI OL!
Hâl bu iken;
Bugünkü seçimin, “diğer seçimler”den “çok farklı” olduğunun, bugün “tarih yazacağının” şuuruyla, yatağından “daha erken” kalk, “daha hızlı” hareket et!..
Bugün “rehavet”e kapılma!..
“Afrika atasözü”nü bilir misin?..
Şöyle derler:
“Beyaz ceylan” uyanır Afrika’da!..
Kafasında, “tek bir düşünce” vardır:
En hızlı koşan “aslan”dan, “çok daha hızlı” koşabilmek!..
Yoksa, “aslana yem olacak”tır!..
...........
Her sabah bir “aslan” uyanır Afrika’da!..
Kafasında “tek bir düşünce” vardır:
En hızlı koşan “ceylan”dan, “çok daha hızlı” koşabilmek!..
Yoksa, “açlıktan ölecek”tir!..”
Alınacak ders ortada:
“Aslan” da olsanız, “ceylan” da olsanız, güneş doğuyor olduğunda “koşuyor olmak” zorundasınız!..
Aksi halde;
Ya “açlıktan ölecek” ya da “yem” olacaksınız!..
Eğer bir “ceylan”sanız ve henüz “aslana yem” olmamışsanız ve de, “hız”ınızı düne göre artırmamışsanız; korkarım ki, “sıra size gelmiş” demektir!..
“Aslan” da olsanız fark etmez... Eğer, “dünden hızlı” ve “dünden gayretli” değil de; miskin miskin oturup “av”ınızın önünüze gelmesini bekleyen bir “aslan”sanız, bilin ki, “aç kaldınız” demektir!..
O halde;
Bugün, “dünden daha hızlı” koşmaya mecbursunuz!..
“Aç kalmamak”,
Ya da;
“Yem olmamak” için!..
Siz, “miskin miskin oturanlar”dan değil, “en hızlı koşanlar”dan olun!.
İRADENİZE SAHİP ÇIKIN
Bugün “52 milyon 695 bin seçmen” oy kullanacak... Bugün, “Cumhurbaşkanlığı seçimi” yapılacak... Her ne kadar “başkan adaylarından birini” seçecek olsak da, bugün, aslında bir “referandum” yapılacak...
Bugün, “Türkiye’nin geleceği” oylanacak, “Türkiye’nin istiklâli” oylanacak...
Elbette “aday”ları gördünüz, “vaat”lerini dinlediniz!.. “Afiş”ler, “slogan”lar zaten malûmunuz!..
Bugün, “oy” vereceksiniz!..
Peki, kime oy vereceğinizi hiç düşündünüz mü?..
Vicdanen rahat mısınız?..
Ölçtünüz-tarttınız mı?..
“Bu adam, adam gibi adam!” dediğiniz biri var mı?..
O halde, ona verin oyunuzu!..
Yoksa, hâlâ “kararsız” mısınız?.. Sizi “yönlendiren”ler, evinize gelen veya telefon açarak “iradenizi gaspetmeye” çalışan birileri mi var?..
Sakın kanmayın onlara!..
Bugün “oy kullanma kabini”ne girip de, “vicdanınızla” baş başa kaldığınızda, “her şeyi” düşünmelisiniz!..
Türkiye üzerinde oynanan “oyun”ları, insanlara kurulan “tuzak”ları, bu ülkenin önde gelenlerine düzenlenen “itibar suikastları”nı, “darbe plânları” hazırlayıp “hükümeti yıkma” teşebbüslerinde bulunmaktan, “aslî görev”lerini yapmayanları, hasılı kelâm “Paralel Örgütlenme”leri hiç aklınızdan çıkarmayın!..
Kullanacağınız oy, “darbe” teşebbüslerinde bulunan “Paralel Yapı”ya ve onların güdümünde hareket edenlere “darbe” olmalı!..
Kullanacağınız oy; “demokrasi”yi bir “vesayet rejimi” olmaktan çıkarıp, “özgürlük”lere yelken açan bir sistem haline getirmeli!..
Uzun lâfın kısası;
Sandığa attığınız oy, “Paralel Yapı”yı bir paçavra gibi fırlatıp, dışarı atmalı!..
Bu ülke; “Paralel Yapı”nın “kanlı ve sinsi plân”larından, toplum mühendisliğine yönelik “şeytanca strateji”lerinden, kısacası “insanların ölümü üzerinde saltanat sürmeyi” hedefleyen “korku tüccarları”ndan kurtulmalıdır artık!..
Unutmayın ki;
“Ülkenin gidişatı” konusunda karar vermek isteyenler; sizin, bugün vereceğiniz kararı heyecanla bekliyor!..
Çünkü sizin vereceğiniz karar; ya “darbecileri” sevindirecektir ya da “özgürlük ve demokrasi” yanlılarını!..
“Bir oy” deyip, geçmeyin!..
Bir oy, çok şey değiştirecek!..
Gidin ve kullanın oyunuzu...
Haydi sandık başına!..
“Türkiye” için!..
“Darbecilere darbe” için!..
Sandıktan çıkacak sonuç;
“Türkiye için hayırlı olsun.”
*************************************************************
Eğer “dertsiz” iseniz; “dert, sizsiniz” demektir!
Hikâyemiz; herkes, birisi, herhangi biri ve hiç kimse adlı dört kişi hakkında...
Yapılması gereken önemli bir iş vardı.
Ve herkes, birinin bu işi yapacağından emindi.
Gerçi işi, herhangi biri de yapabilirdi.
Ama hiç kimse yapmadı!..
Birisi, buna çok kızdı.
Çünkü iş, herkesin işiydi.
Herkes, herhangi birinin bu işi yapabileceğini düşünüyordu.
Ama hiç kimse, herkesin yapamayacağının farkında değildi!..
Sonunda, herhangi birinin yapabileceği işi hiç kimse yapmadığı için iş ortada kaldı ve herkes, birisini suçladı.
Siz, siz olun;
“Hiç kimseye” havale etmeyin sorumluluğunuzu...
Varsayın ki; “hiç kimse” gitmedi oy kullanmaya, ama “siz” mutlaka gidin!..
Unutmayın;
Eğer “dertsiz” iseniz, “dert sizsiniz” demektir!..
Unutmayın, “çaresiz” değilsiniz...
Çünkü, “çare sizsiniz!”
“Yeni Türkiye”nin; “Demokratik, müreffeh ve öncü ülke” olması için, “çare sizsiniz!”
yeniakit