Dağıstan'ın gizli isyanı

Dağıstan'ın gizli isyanı

Tümgeneral Sergey Solodovnikov 25 Ekim'de Rostov-on-Don'da bir basın açıklamasında "Dağıstan'da dört eşkıya grubu faaliyet gösteriyor" dedi.

Rus İçişleri Bakanlığı'nın Güney Federal Bölgesi Merkezi Başkan Yardımcısı Tümgeneral Sergey Solodovnikov 25 Ekim'de Rostov-on-Don'da bir basın açıklamasında "Dağıstan'da dört eşkıya grubu faaliyet gösteriyor" dedi.

Solodnikov'a göre, Dağıstan'daki isyancılar Azerbaycan ile sınır olan dağlık bölgelerde ve Buinaksk, Mahaçkale ve Hasavyurt bölgelerinde faaliyet gösteriyor. Solodnikov, Buinaksk kasabasında doğan Rabbani Halilov'un Dağıstanlı isyancıların lideri olduğunu ve seyyar merkezinin de sık sık Çeçenya-Dağıstan sınırı boyunca uzanan dağlık bölgelerde hareket halinde olduğunu ekledi. General Dağıstan'daki isyanı yakın gelecekte bastırma konusunda oldukça kötümser görünüyordu. Solodnikov ülkedeki ekonomik ve sosyal durumun militanlara karşı tam bir zaferi engellediğini vurguladı ve "Güvenlik güçleri eşkıyalarla savaşmaya devam edecek ama tam olarak yok edileceklerini söyleyemeyiz" dedi.



Bu sene boyunca bir düzine kadar isyancı liderinin öldürülmesinin Dağıstan isyancılarının gücünde çok az etkisi olduğu düşünülünce Solodnikov'un kötümserliği anlayışla karşılanabilir. Dağıstan İçişleri Bakanlığı'nın basın servisine göre, bu yıl 27 polis öldürüldü, 44 polis de yaralandı (Kavkazki Uzel, 27 Ekim). Bu rakamların militanlarla dağlarda girilen çatışmalar sırasında ölen Rus askerlerini içermediği not edilmeli. Dahası, eğer militanlar bu sene daha aktif olsaydı verilen kayıplarda kesinlikle daha fazla olurdu. Rus güvenlik görevlileri yerel isyanın gerçek yüzünü göstermeye başladığını anlıyor ve bu onları tıpkı geçen sene olduğu gibi militanların her gece polis karakollarını bombalamasından bile daha tedirgin ediyor. Sonradan Rus Savunma Bakanı olan Yuri Chaika "Mahaçkale-Buinaksk anayolundaki terör faaliyeti (Geçen Ağustos ayında Dağıstan İçişleri Bakanı'nı hedef alan iyi organize edilmiş bir suikast girişimi) çok güçlü ve oldukça tehlikeli bir düşmanla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir" demişti (Vesti, 28 Ağustos).



İsyancıların taktiklerini analiz ederken siloviki, yardımcı olamıyor ama isyancıların güvenlik güçleri ile direkt çatışmalara girmekten kaçındıklarını ve sadece polisler araçlarını yada kimliklerini kontrol etmek istediğinde ateşle karşılık verdiklerini fak ediyor. 18 Ekim'de Mahaçkale'de bir gece devriyesi sürücünün ehliyetini kontrol etmek için bir arabayı durdurdu. Polis bu sırada aniden arabadaki birini tanıdı. O kişi bir saha komutanı olan Omar Seyfulayev idi. Seyfulayev hemen polisi vurdu ve araba uzaklaştı. 22 Ekim'de Hasavyurt şehrinde bir polis devriyesi şüphelendikleri iki kişinin kimliklerini kontrol etmeye çalıştı. Ve adamlar pasaportları yerine silahlarını çekip bir polisi öldürdüler. Ekim ayında Dağıstan'da toplam 6 polis öldürüldü ve bu olayların hepsi polisler kimlik kontrolü yapmak istediği zaman meydana geldi.



Kavaz-Center web sitesinde yayınladıkları bir videoda Dağıstalı isyancılar bilerek pasif bir taktik uyguladıklarını söylediler ve büyük çağlı operasyonlara hazırlık yapıldığı imasında bulundular.



Şimdi Dağıstan güvenlik güçlerinin ana hedefi isyancıların planlarını öğrenmek. İsyancı gruplarında ajanları olmayan güvenlik güçleri diğer bölgelerde özellikle de Çeçenya'da uygulanan taktikleri kullanıyorlar. Bu taktik de yerel polis güçlerinin Dağıstan'ın şehir ve köylerinde şüpheli kişiler yada isyancı sempatizanları hakkında direkt olarak Moskova'ya rapor veren Kuzey Kafkasya'daki FSB şubelerinde yer alan özel birimlere bilgi vermek oluyor. Özel servis daha sonra gece baskınları ile şüpheli kişileri tutukluyor. Bu baskınları gerçekleştiren özel birlikler maskeler takarak ve asla kimliklerini ortaya çıkarmayarak adam kaçırıcısı gibi davranıyor. Bu baskınlardan sonra kaçırılanların akrabaları hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranan yerel polise başvuruyor. Aslında kaçırılan kişilerin çoğu Rusya'nın Çeçenya'daki ana askeri üssü olan Khankala'ya getiriliyor. FSB'den yada askeri istihbarattan görevliler isyancı hakkında bildikleri her şeyi öğrenmek için akla gelebilecek tüm yollara başvurarak onları sorguluyor.

Çeçenya'ya bitişik olan Hasavyurt bölgesi Dağıstan isyanının ana kalesi olduğu için bu baskınlarda tutuklanan kişilerin çoğu bu bölgeden oluyor. Sonuç olarak Hasavyurt bölgesi sakinleri bu ayın başlarında bölgedeki gençlerin devam eden kaçırılmalarını birkaç defa toplu şekilde protesto ettiler. 9 Ekim'de 500 erkekten oluşan bir grup yetkililerin kaybolmalarla ilgili açıklama yapmasını talep etmek için Mahaçkale-Hasavyurt anayolunu kestiler. Dağıstanlı yetkililer tepki vermeye zorlandı. 18 Ekim'de Dağıstan Devlet Başkanı Mukhu Aliyev sorunu görüşmek için Mahaçkale'de özel bir toplantı düzenledi. Aliyev 2003'den beri Dağıstan'da hepsi de erkek olan 47 kişinin kaçırıldığını ve durumları ile ilgili hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi (Kavkazki Uzel, 19 Ekim).



Gerçekte kendilerinin yada diğer güvenlik güçlerinden meslektaşlarının bu kaçırmalarda yer aldığını oldukça iyi bilen güvenlik güçleri parmakları ile Çeçenya'daki Rus yanlısı güçleri olan sözde Kadirovtsi'leri işaret ettiler. 20 Ekim'de Dağıstan İçişleri Bakanı Adalgirey Magomedtagirov Dağıstan'da barış olması hiç işine gelmeyen Çeçenya'daki üçüncü bir gücü işaret etti. Magomedtagirov kendisine Çeçenya'da özel servislerin Dağıstan'a girişlerinin reddedilmesi emrinin verildiğini söyledi (Kavkazki Uzel, 20 Ekim). 28 Ekim'de Hasavyurt'ta Mukhu Aliyev'in şahsen izin verdiği resmi bir protesto düzenlendi. Şehir valisi Sagidpasha Umakhanov protestoda "Son iki yılda Hasavyurt'ta 70 kişi kaçırıldı. Tek bir talebimiz var: Çeçen özel servislerinin burada özel operasyonlar gerçekleştirmesini istemiyoruz" dedi (Gazeta.ru, 29 Ekim). Umakhonov'un konuşmasını takiben protestoya katılan yerel görevliler Çeçenya'daki "karanlık güçler' hakkında konuştular, dinleyiciler Mukhu Aliyev'in etrafında toplanmaya ve Amerika'yı Rusya'yı parçalamaya ve Dağıstan ve çeçen halkları arasındaki iyi ilişkileri bozmaya çalışmakla suçlamaya teşvik ettiler.



Ama Dağıstanlı görevliler suçlayıcı bir şekilde Kadirovtsi ve ABD'yi hedef gösterirken yerel halk Dağıstan yetkililerini ve Rus güvenlik güçlerini suçladı. Protestoda kaçırılanlardan birinin akrabası olan Albina Magomadova Hasavyurt halkının Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e, FSB Başkanı Nikolay Patruşev'e ve Asker Anneleri Komitesi gibi insan hakları organizasyonlarına başvurusunu okudu (Gazeta.ru, 29 Ekim).



Bu gelişmelerin ışığında bu tür protesto ve başvuruların Dağıstan'daki durumda gözle görülebilir değişiklikler yapacağını hayal etmek saflık olur. Kaçırmalar savaşın bir parçası olduğu için Dağıstan'ın "Çeçenleştirilmesi' tam gaz devam ederken kaçırmalarda isyancıların saldırıları ile birlikte devam edecek gibi görünüyor.

Andrei Smirnov

Kaynak: The Jamestown Foundation

Kavkaz Center