Danıştay saldırısı çete işi mi?

Danıştay saldırısı çete işi mi?

Takvim'den Nazlı Ilıcak "sarıkız" sürecini yazdı

Danıştay saldırısı çete işi mi?







17 Mayıs 2006'da gerçekleşen Danıştay saldırısıyla, bugün ortaya çıkarılan çetelerin irtibatlı olması akla yakın gelen bir ihtimal. Arşivi taradığımızda, Danıştay'a saldırının, bu kurumun aldığı "türban kararı" dolayısıyla gerçekleştiği havasının hâkim olduğunu görüyoruz.
* 18 Mayıs 2006:
Milliyet: "Laikliğe kurşun"
Hürriyet: "Kaşıya kaşıya Türban, her fırsatta toplumun gündemine sokuldu. Danıştay, türbanla ilgili aldığı bir karardan sonra hedef gösterildi. Ve Türkiye'yi sarsan alçakça saldırıya davetiye çıkarıldı."
Sabah: "Hedef manşetten kurşun avukattan"
Radikal: "Türban kararı veren Danıştay'a silâhlı baskın."
Cumhuriyet: "Bu kez de aynı el" "Vakit hedef göstermişti"
Danıştay saldırısında, önce yaralanan, sonra hayatını kaybeden üye Mustafa Özbilgin'in cenazesi Kocatepe Camii'nden kaldırılmıştı. Cenazeye katılan AK Partili yetkililer protesto edildi; yuhalandı; aşağılandı.
Daha sonra, birden bire bugün de Ümraniye'deki bombalarla irtibatlı görülen Muzaffer Tekin'in, Danıştay'a saldıran Alparslan Aslan'la irtibatlı olabileceği gündeme geldi:
* 23-24 Mayıs 2006: Radikal: "Danıştay'a saldırıda ibre Susurluk'a döndü"
Sabah: "Susurluk izi"
Vatan: "Kod adı: Sarı Kız"
Zaman: "Saldırı Gladyo tipi bir yapılanmaya işaret ediyor"
Dikkat ederseniz, Vatan gazetesinin manşeti fevkalâde ilginçti: "Kod adı: Sarı Kız"
"Sarı Kız"ın esrarını biz, bir yıl sonra, Nokta dergisinin yayınladığı eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in anılarıyla ancak çözdük. 2003, 2004'te dönemin komuta heyetinin (Org Aytaç Yalman, Org. İbrahim Fırtına, Org. Şener Eruygur, Ora. Özden Örnek) "Sarı Kız" kod adını taşıyan bir darbe hazırlığı içinde olduğunu öğrendik.
24 Mayıs 2006 tarihli Vatan'daki haberin muhtevası şöyleydi: "Danıştay ve Cumhuriyet saldırılarını yapan çetenin bu karanlık operasyonlarına 'Sarı Kız' adını taktığı belirtiliyor. Çete 'Sarı Kız' operasyonlarıyla istikrarsızlığı amaçlıyor. Derin komplonun hedefi, krizi derinleştirip, AKP'yi erken seçime zorlamak ve Çankaya'ya kendi seçtikleri ismi yollamak."
Danıştay'a saldırı düzenleyen Alparslan Aslan ile emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin'in irtibatını kanıtlayacak bir belge bulunamayınca, gene irtica ön plana çıktı.
Vatan: "Kilit adam serbest" (27 Mayıs)
Cumhuriyet:
"AKP'nin senaryosu çöktü" (28 Mayıs)
Sabah: "Danıştay için şeyhe gözaltı"
(28 Haziran) Hürriyet: "Amacı türbandı" (13 Temmuz)
Milliyet: "Danıştay için iddianame hazır: Türban için örgüt kurdular" (13 Temmuz)
Cumhuriyet: "Türban örgütü" (13 Temmuz)


***

Ve son gelişmeler, farklı bir senaryoyu ortaya koyuyor. Demek Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Danıştay saldırısının hemen ardından "Sürprize hazır olun" derken haklıydı. O gün, gerçek ortaya çıkarılamadı. Ama bugün, ülkede istikrarsızlık yaratmak isteyen çeteler, peş peşe yakalanıyorlar. Boğazlarına kadar silâhlanmışlar, tam da cumhurbaşkanı seçimi öncesinde büyük provokasyonlara hazırlanmışlardı. Polisimiz ve istihbarat elemanlarımız sayesinde, vatanseverlikleri kendilerinden menkul çete elebaşıları birer birer yakalandı. Ve "Sarı kız" senaryosu çökertildi.

Takvim-Nazlı Ilıcak