Hakan Albayrak
Davullar
Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yerli halkların çocuklarının ‘ehlileştirilmeye’ çalışıldığı yatılı okullarda yaşanan dehşet, 100 küsur yıllık bir gecikmeyle dünya kamuoyunun gündemine girdi.
Baskılar, işkenceler, cinayetler, okul bahçelerinde toplu mezarlar…
En az 150 bin çocuk geçmiş o korkunç tezgâhtan.
Bunlardan binlercesi, kötü muamele ve bakımsızlık nedeniyle ölmüş.
Papa Fransiskus, geçen hafta ziyaret ettiği Kanada’da “çocukların ailelerinden alınıp düşünceleri, gelenekleri, bütün kültürleri ve ırklarının değiştirilmeye çalışılmasını” kınadı ve Katolik Kilisesi’nin bu kültürel soykırım kampanyasında oynadığı rolden ötürü özür diledi.
Johnny Cash’in 1964 tarihli “Bitter Tears” (Acı Gözyaşları) albümünde yer alan Peter La Farge imzalı “Drums” (Davullar) şarkısını hatırla(t)mak için bir vesile.
İçimden geldi, bu şarkının güftesini -kelimesi kelimesine değil, serbestçe- Türkçeye tercüme ettim.
Uyarladım desem daha doğru olur.
Not: “Drums” yazıldığında Amerika kıtasının yerli halklarına “Indian” (Türkçe tercümesi “Hintli” ama Türkçedeki esas karşılığı “Kızılderili”) demek ayıp sayılmıyordu daha.
***
Kızılderili yerleşkesinden alıp devlet okuluna getirdiler beni
İlk derste anladım kimliğimden utanmam gerektiğini!
“Bundan böyle senin ismin Billy” dediler
Burada geçmiyor Kızılderili isimleri
Ama dağın ardından davul sesleri geliyor
Kızılderili davulları, beyazların duyamadığı
Ve gittikçe yaklaşıyor davul sesleri
Saçımı kesince yola geldiğimi sandılar, hah ha
Beyaz mı oldum şimdi? Beyazlama yolunda mıyım yoksa?
Bak öğretmenim, hiç boşuna yorma kendini
500 yıllık savaşta bir tek Kızılderili dönmedi beyaza
Ve dağın ardından davul sesleri geliyor
Kızılderili davulları, beyazların duyamadığı
Ve gittikçe yaklaşıyor davul sesleri
Buraya gelmeden önce hiçbir şey bilmediğimi sanıyorsun, değil mi?
Amerika’nın ilk ahmaklarından, bomboş bir Kızılderili!
Oysa bende ne hikâyeler var; yanmış, kurumuş, kadim
Ama gölgelerinde şimşek dolaşır gururlu ve azametli
Ve dağın ardından davul sesleri geliyor
Kızılderili davulları, beyazların duyamadığı
Ve gittikçe yaklaşıyor davul sesleri
Uzun Çam ve Yakışıklı Göl ve Oturan Boğa
Uzun kızıl kollarıyla Magnus Colorado da orada
Ve efsanevi Çılgın At, Custer’in canına okuyanlar
Öldülerse de yaşıyorlar büyük Geronimo’nun yanında
Ve dağın ardından davul sesleri geliyor
Kızılderili davulları, beyazların duyamadığı
Ve gittikçe yaklaşıyor davul sesleri
“Bu ülkenin tarihi” diyorsun, onu en iyi biz biliriz
Yürüyüşünüzü durduruyorduk; sözlerinize inanmak oldu felâketimiz
Bizim yenilgimizde şeref var, sizin zaferinizde ar
Yalan ve hileden başka yok marifetiniz
Ve dağın ardından davul sesleri geliyor
Kızılderili davulları, beyazların duyamadığı
Ve gittikçe yaklaşıyor davul sesleri