Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "İçeride yüksek perdeden sloganlar atmak ama dışarıya çıkıldığında 70 sent için kapılarda dolaşmak, 2001 yılında olduğu gibi IMF kapılarında beklemek, bu devlete de bu millete de yakışmaz" dedi.

Bakan Davutoğlu, AK Parti Serik İlçe Teşkilatınca Maxx Royal Otel'de düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, 11 yıl süren Barış Kartalı Projesi kapsamında Türk hava savunma sistemine katkı sağlayacak AWACS uçaklarının ilkinin Türk Silahlı Kuvvetleri envanterlerine girdiğini hatırlattı. Hava sahasının artık 7 gün 24 saat koruma altında olacağını ifade eden Davutoğlu, "Türk topraklarına herhangi bir şekilde iyi niyetle veya kötü niyetle bir sinek yaklaşsa dahi Barış Kartalı havada süzülecek ve gerekli tedbirleri almak üzere Hava Kuvvetlerimizi bilgilendirecek" dedi.

Türkiye savunma sanayinin yakın zamana kadar dış ülkelere bağımlı halde olduğunu vurgulayan Davutoğlu, geçmişte başka ülkelerden gelen tankların dahi modernize edilemediğini anlattı. Davutoğlu, "Bu millet bundan sonra bir daha başka ülkelere ihtiyaç hissetmeden savunmasını sağlayabilecektir" diye konuştu.

- Türkiye en çok yardım yapan ülke

Davutoğlu, Türkiye'nin 2001 yılında IMF kapılarında beklerken, şimdi dünyanın her yerine yardım ettiğini ve dünyada en fazla yardım yapan ülkelerin başında geldiğini ifade etti. "Artık 70 sent için borç kapılarında bekleyen bir Türkiye yok" diyen Davutoğlu, gerçek milliyetçilik, vatanperverliğin, bu vatanın evlatlarına dünyanın hiçbir yerinde zorlukları yaşatmamak olduğunu söyledi.

Bakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"İçeride yüksek perdeden sloganlar atmak ama dışarıya çıkıldığında 70 sent için kapılarda dolaşmak, 2001 yılında olduğu gibi IMF kapılarında beklemek, bu devlete de bu millete de yakışmaz. Eskiden, IMF'nin sıradan bir uzmanı Ankara'ya geldiğinde 2001 yılında herkes ayağa kalkardı. Başbakana kadar çıkardı uzmanlar ve bir sömürge valisi edasıyla gelirlerdi. (Şunları, şunları, şunları yapmazsanız size borç vermeyiz) derlerdi. Şimdi Ankara'ya yine uzmanlar geliyor. Ama niçin geliyor biliyor musunuz? (Boşnaklara yardım edin) diyorlar."

- "Vatandaşlarını sınıflara ayıran devletlerin yaşaması mümkün değil"

Suriye'de kaçırılan Milliyet Gazetesi Foto Muhabiri Bünyamin Aygün'ün MİT'in operasyonuyla kurtarıldığını anlatan Davutoğlu, operasyonun ardından yaptığı telefon konuşmasında Aygün'ün, "Devletime olan güvenimi hiç kaybetmedim" dediğini aktardı.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Aygün'ü kurtarmak için kaç yetkilinin uykusuz geceler geçirdiğini bilemezsiniz. Bilin ki 75 milyon ve soydaşlarımız rahat uyusunlar diye, uykuyu kendine haram etmiş ülke evlatları var. Bunlar bu milletin hizmetinde olmayı kendilerine en büyük gurur atfetmişlerdir. Devlet vatandaşına sahip çıktığı zaman devlettir. Vatandaşlarını sınıflara ayıran devletlerin yaşaması mümkün değildir. Bir kişinin gözünden bir damla yaş akmasına rızamız olmaz. Bütün büyükelçiliklere talimat yazdım. Bundan sonra bir vatandaşınızın gözünden tek damla yaş düşse o yaşı önce büyükelçimiz görecek. Onlar o yaşı silecek. Onlar kendi vatandaşlarıyla ağlayacaklar. Gerekirse gülecekler."

- "Güvenlik her zaman keyiften önemlidir"

Bakan Davutoğlu, Türkiye'nin her yıl yüzde 5-6 büyüdüğünü, ülkenin gayri safi milli hasılasının da 4 kat büyüdüğünü bildirdi. Davutoğlu, 2001 yılında 12 milyon turistin geldiği Türkiye'nin bugün 36 milyon turist ağırladığını belirterek, "Sadece Belek'e gelen turistin sayısı 3 milyondur. Hiç kimse güven ve emniyet içinde olmadığı yere gitmez. Türkiye herkes için güvenli ve emniyetli bir yerdir. Güvenlik her zaman keyiften önemlidir" dedi.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye dünyada başı dik şekilde temsil ediliyor. Sadece son 4 yılda Afrika'da 23, Latin Amerika'da 6, Doğu Asya'da 4 elçilik açtık. 221 temsilcilikle dünyada en fazla temsil edilen 6'ncı ülkeyiz. Bunu daha da ileriye götüreceğiz. Hiçbir yerde hiçbir şekilde yükselen al bayrağımızın zaaf göstermesine izin veremeyiz. Herkese, her mazlum millete yardım elini uzatacak bir güç olmak için çalışıyoruz. Bu çalışmaya destek vermenizi istiyoruz. Bizim başka güç kaynağımız yok. İki yerde hesap veririz. Halkın ve Hakk'ın huzurunda."