DEBKA: İsrail Suriye'de Kaybetti, Hizbullah...

DEBKA: İsrail Suriye'de Kaybetti, Hizbullah...

Debkafile: İsrail Suriye’de bahsi kaybetti, Hizbullah daha güçlü!..

İsrailli debkafile web sitesi, 25 Nisan Cuma günü Askeri İstihbarat Müdürü Tümgeneral Aviv Kochavi'nin Kuzey Komutanlığı operasyon merkezine atanmasının, İsrail ordusunun üst düzey komuta merkezlerinde bazı kaşları kaldırdığını ortaya çıkardı.

 

Kochavi, AMAN [İsrail askeri istihbaratı] şefi olarak çalıştığı üç yıl boyunca, kurumun operasyonel becerilerini tarihindeki en yüksek standarda ulaştırdığı ve onu bir savaşçı güce dönüştürdüğü için saygı görmüştü.

Ancak Kochavi, üç büyük yanlış hesaptan da sorumluydu.

 

 

 

 

Debkafile'a göre, "2012'de, Müslüman Kardeşler üyesi Muhammed Mursi'nin Mısır'ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı olarak kalma ihtimalini fazla büyük gördü ve şimdi kendisi önümüzdeki ay cumhurbaşkanlığı için yarışacak olan güçlü isim General Abdülfettah El Sisi tarafından hazırlanan ve onu koltuğundan eden darbeyi kavrayamadı.”

 "Bu hatalı değerlendirme, İsrail'in İhvan'ın Filistin kolu Hamas ve Gazze Şeridi'yle ilgili politikalarını şimdiye kadar olumsuz şekilde etkiledi."

Web sitesi ayrıca, "Generalin ikinci hatası, ilkinin tam tersiydi. Mursi'nin görevde kalma şansını olduğundan fazla görürken, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın görevde kalma şansını olduğundan az gördü. Prens Bender Bin Sultan da aynı hatayı yaptı ve bunun bedelini, 15 Nisan günü Suudi Genel İstihbarat şefliği görevini kaybederek ödedi" değerlendirmelerini yaptı.

2011 savaşının ilk günlerinden itibaren AMAN şefi, Esad'ın çöküşe sürüklendiği kanaatini benimsedi ve 2013 başından itibaren savaşın onun lehine döndüğünü kabul etmeye razı gelmedi.

Kochavi'nin üçüncü hatası, Netanyahu hükümetinin, Hizbullah'ın savaşma gücünü Esad'a ödünç vermesine izin verme hatasını kabul etmek oldu. Bu güç artışı, Suriye ordusunun ülkedeki isyana karşı askeri başarılar sağlamasında güçlü bir faktör oldu. 

 Büyük ölçüde AMAN'ın tavsiye ve değerlendirmelerine bağlı olan İsrail politikası, iki hedefe yönelikti:


1. Hizbullah'ın güçlerinin Lübnan-İsrail sınırından uzakta tutulması ve,

2. Hizbullah'ın iki cepheye bölünerek gücünü boşaltmasına izin verilmesi.

İsrailli stratejistler, Hizbullah'ın gücünü azaltmak için, Suriye'den Lübnan'daki Hizbullah üslerine taşındıkları sırada sevkıyatları bombalamak yoluyla, yüksek miktarda ve kaliteli silah sevkıyatının frenlerine basmanın yeterli olacağını hesapladılar.

 Bu hedeflerin hiçbirine erişilemedi.

Suriye'deki savaş Hizbullah'ı zayıflatmadı; aksine, üyelerini çetin savaş koşullarında sağlamlaştırdı.

Hizbullah büyük bir ünle Lübnan'da hakim güç olarak yükseliyor ve Batılı veya Ortadoğulu herhangi bir siyasi, askeri veya istihbari merkezden gelen hiçbir gerçek meydan okumayla karşı karşıya değil. 

Suriye çatışmasına müdahil olması Hizbullah'a stratejik bir derinlik ve İsrail'le savaş durumunda kullanılacak büyük bir varlık kazandırdı.

Bütün bu kazançlar, İran'ın Suriye'ye sıkı bir şekilde tutunmasıyla ve bölgedeki üçlü ittifakla güçlendi ve bunlara katkıda bulundu.

Prens Bender'in işini kaybetmesinin esas nedeni, Kral Abdullah'a verdiği, Suudi destekli silahlı grupların eliyle Başkan Esad'ı devirme sözünü yerine getirememesidir. Bender, bu amaca Suriye'deki isyancı hareket içinde bulunan ve bazıları El Kaide'yle  bağlantılı olan aşırıcı unsurlarla işbirliği yaparak erişmeye çalıştığı için de eleştirildi.

Suudi prensinden farklı olarak İsrail istihbarat şefi kovulmadı, ancak kenara çekildi. Kuzey Komutanlığı operasyon merkezine atanması, onu Tel Aviv'deki Genel Komutanlık merkezlerinin arka odalarından çıkardı ve Suriye ve Hizbullah'a karşı cephe hatlarına getirdi.

Orada, eylemden uzak bir şekilde yaptığı hataların sonuçlarıyla uğraşması gerekecek.

medyasafak.com / Alahednews.com