Dehşet Senaryosu Hayata Geçiriliyor
Haber7 yazarı Ünal Tanık'ın yazısı...
Hudson'daki 'Dehşet Senaryosu' böyle hayata geçiriliyor
13 Haziran Çarşamba günü Washington’da bir toplantı yapıldı.
"Hudson Toplantıları" adı verilen bu organizasyonun katılımcıları ilgi çekici idi. Enstitü yöneticilerinin yanı sıra Türkiye’den Genelkurmay Başkanlığı bünyesindeki Stratejik Araştırma ve Etüd Merkezi’nin Başkanı ve ilgili kurumdan bazı yetkililer ve Türkiye’nin Washington’daki Savunma Ataşesi Tuğgeneral Bertan Logarlaroğlu katıldı.
Türk diplomatlarına kapalı olan bu toplantının katılımcıları arasında Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin oğlu Kubat Talabani de Kürdistan Bölgesel Yönetimi Washington Temsilcisi sıfatıyla hazır bulundu.
Toplantıda konuşulanlar arasında bir “Dehşet Senaryosu” vardı. Hafızamızı arşivlerle tazeleyelim. Dehşet Senaryosu’na göre, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, bir suikast sonucu öldürülüyor, Beyoğlu’nda patlayan bomba 50 kişinin ölümüne neden oluyordu.
Saldırıyı PKK üstleniyor ve Türk askeri 50 bin kişilik bir ordu ile Kuzey Irak’a giriyordu.
Bu senaryo geçtiğimiz Haziran ayı için yazılmıştı. Haziran 2007’de bu senaryo gerçekleşmedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı öldürülmedi, Beyoğlu’nda bomba patlamadı. Onun yerine önce 12 sivil vatandaşımız, ardından 15 askerimiz katledildi.
Haziran’da yazılan senaryo 4 ay sonra adım adım hayata geçirilme aşamasına giriyor. 10 gün içinde kaybedilen 30’a yakın candan sonra kabaran toplumsal öfke ile yelkenler şişirildi ve Kuzey Irak’a girmek için her türlü altyapı hazırlanıyor.
Kuşlara kurulan tuzakta yemler belli bir şekilde serpilir. Bunları topladığını sanan kuş, kendini avcının kurduğu tuzakta bulur.
Türkiye’nin önüne konulan işaretler bizi bir yere götürüyor. Gittiğimiz adres belli, Kuzey Irak.
Öyle bir beklenti oluşturuldu ki sanki Türk askeri Kuzey Irak’a girerse PKK terörünün kökü kazınacak.
Bu davetin sahipleri K. Irak’a girmeyi öyle bir sunuyorlar ki sanki Türk askeri ilk kez böyle bir operasyon yapacakmış gibi.
Türk Silahlı Kuvvetleri, terör yuvası olduğu söylenen bölgeye bugüne kadar tam 24 kez girdi. On binlerce asker, uçaklar, tanklar eşliğinde girdi hem de.
Sonunda ne oldu. Eğer 24 operasyon başarılı olsa idi bugün 25’incisini tartışıyor olur muyduk sizce?
Oysa Türkiye’ye uygulanan strateji çok açık. Birileri Türkiye’yi oraya geçmek için tahrik ediyor. Bir başkası ise “Hayır giremezsin” diye ters yönde tahrik peşinde.
Türkiye ise dolu dizgin kendine çizilen yolda ilerliyor.
Ünal TANIK / Haber7