Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Deist mi, putperest mi?

Ramazan yazılarına devam..

Gençler “Deist oluyor” diyoruz da, bunların çoğu Deizm ne onu bilmez.

Çiller kuşburnu içince niye memlekette kuşburnu çayı moda oldu ise, gençler aynı şekilde akıntıya kapılıp, şekilde Deist olduğunu sanıyor.

O bir marka, moda bir akım o kadar. Çoğu farkında değil ama, bunların çoğu “Ateist” de değil, Agnostik. Bir insan bilmediği bir şeyi nasıl reddeder ki! Zaten önce var olan bir şeyi kabul etmemiş oluyorsunuz. Şeytan Allah’la konuşuyor,
ama O’nu reddediyor, kendi nefsini PUT
ediniyor. İnkar yanında kibrin sebeb olduğu bir isyan ve nefse tapınma olayı var. Şeytan aynı zamanda kendi nefsinin de şeytanı oluyor. Nefsi aklını esir alıyor.

Sonuçta müşrik bir topluma doğru ciddi bir tereddi var. Kendi nefsini, nefsinin heva ve heveslerini politik liderlerinin, örgütlerinin, şeyhlerinin, din büyüklerinin, nefsini İlah ve Rab edinen kalabalıkları görüyoruz.

Şaka değil, bu kalabalıklar, o kişilerden “Kaderlerini değiştirmesini” istiyorlar. Zaten onlar da “Kaderinizi değiştireceğiz” diyorlar. Onlardan medet umuyorlar.

Onlar olmazsa kurtulamayacaklarını düşünüyorlar. Rızıklarını onlardan istiyorlar ve ecelleri konusunda onlardan “uzun ömür” talep ediyorlar. Allah’a aid olan şeyleri doğrudan onlardan isteyenler de var, onların Allah’tan bunların yetkisini alıp kendilerine bağışlamasını isteyenler de..

Bunlar o birileri için aynı zamanda bir koruyucu (Hafız). Allah’ın birçok sıfatını onlardan istiyorlar. Evet evet “Yalnız onlara sığınıyor ve yalnız onlardan yardım istiyorlar”.. Dahası onların gösterdiği yolda, gösterdiği hedefe doğru yürüme sözü veriyorlar. “Allah benim ömrümden alsın sana versin” diyorlar. Bu akıl, Menderes’e çocuğunu meydanda kurban etmek isteyenlerin akılsız aklıdır.

Oysa Allah yolunda can feda, aynı zamanda kadere, rızga ve ecele imanın aydınlığında ölümsüzlüğe doğru bir yürüyüşü ifade eder. Allah’ın muradını gerçekleştirmede kimsenin yardımına, canına ihtiyacı yoktur.

Allah o “rıza” yürüyüşünde dini uğruna feda hazır olduğunuz şeyi bereketlendirir. Şehidlik, şahidliğin ve ölümsüzlüğün ifadesidir.

Bir avukatla tanıştım, Deizmin akaidini, ilmihalini yazmaya çalışıyordu. Bir garip dünyada yaşıyoruz. Bu çocuklara din diye okullarda okuttuğunuz o zorunlu dersler karşısında başka ne bekliyordunuz ki.

Bir de Allah’ın dini, yeri-göğü, ölümü ve hayatı açıklar, bizim yaşadığımız din karı koca, gelin kaynana arasındaki kavgayı bile çözmüyor. Benim kitaplarımdan birinin adı “Bu din benim dinim değil”. Biz bu çocuklardan önce, bu dini “Milli Eğitim” diye dayatanlardan hesap soralım.

Bizim gençler, Hindistan’da insanların ineğe taptıklarını zanneder, fareye taptıklarını zanneder. Ya da Sabii’lerin, Şintoist’lerin Ay’a-Güneş’e taptıklarını sanırız. Mekke müşrikleri de bizim sandığımız gibi o kendi yaptıkları puta tapmıyorlardı aslında. Onları vesile kılıyorlardı akıllarınca.

Ayet “din büyüklerinizi İlah ve Rab edinmeyin” derken, Hz. İsa örneğinde olduğu gibi, onun Tanrısal bir ruh yanında, O’nun oğlu olması gibi haşa bir şey nisbet ediyorlardı. Yani bunlar bir Peygamberi bile put edinebiliyorlar. “Üzeyir Allah’ın oğlu” demedi mi bir kısım İsrailoğulları’nın önde gelenleri.

İnek, fare ya da bir din ve devlet büyüğünün heykeli ya da ikonası put olabilir. Para, kadın, erkek, mal-mülk, her şey puta dönüştürülebilir. Bakın bu din büyükleri ile ilgili ayet gelince Hatem ibni Adiy’in bir sorusu üzerine Hz. Muhammed’e (sav) “Hani onlar size bir şey söylerlerdi de, siz o söz üzerinde düşünmeden, onlar söyledi diye o sözü, onların söyledikleri gibi kabul ya da reddetmez mi idiniz, işte bu onları İlah ve Rab edinmek demektir.” Ölçü bu olunca gerisini siz düşünün. Her şey bir şeye göre, onun için, onun tarafından yapıldığına inanıyorsanız, o Allah’tan başka bir şey ise o puttur.

Hani “puperest” diyoruz ya, “petestij etmek” ne demek. Farsça kökenli bu kelime “tapan” anlamı ile birlikte “taparcasına sevmek, bağlanmak” anlamına da gelir. Seven” anlamında da kullanılsa, o sevgi Allah’a nisbet edildiği için put’a dönüşür. +perest kelimesi öne eklediğiniz değere “tapan, ona hizmet eden, kulluk eden” anlamına gelir.

Mesela, “Maceraperest” ne demek bu anlamda, “Hayalperest” ne demek. Yine “Perver” onun hizmetinde olma, ona aşk ve vecd içinde bağlanmayı ifade eder. “Vatanperver” kelimesinde olduğu gibi.

Ayrıca perestiş etme tapma, tapınma. Taparcasına sevme, tapma derecesinde sevgi ve saygı duyma aynı kökten, aynı anlama gelir.

Aslında abd, abid, mabud, mabed, taabbud, abide, abideleşme, abideleşmek, abideleştirme, abideleştirmek, abidevi, ölümsüz, sonsuz anlamında ebed aynı kökten gelen kelimelerdir. “Abide” de “ibadet edilen” şey’e verilen ad. Abide Türkçe’ye “Anıt” olarak da tercüme ediliyor. Bunlar genellikle heykel ya da değişik yapılar olabildiği gibi, ağaç da icabında bir anıt olarak kabul edilmektedir. Modern anlamda İstanbul’da 1909’da Hürriyet-i Ebediye tepesine inşa edilen Abide-i Hürriyet münasebetiyle genel kullanıma girmiştir. Burada “Ebedi Hürriyet” ve “Abide-i Hürriyet” tanımı kullanılmıştır. Allah’ın “ebedi” sıfatı, “Hürriyet” ile sembolleştiren ve onu “mabud” seviyesine yükselen ve “önünde huşu ile kıyam edilerek tazim gösterilen bir mekan tanımı” ortaya çıkmıştır.

Abidat “akılda kalan, unutulmayan şey, büyük olay “ gibi anlamlara da gelir.. Dişil bir kelimedir aslında. ÂBİD dini metinlerde ahiret saadetinin ibadetle kazanılacağına inanarak kendisini ibadete veren samimi dindara denir.

Mecusiler Ateşe tapar, Satanistler Şeytan’a. Ezdiler Melek-i Tavusu kutsarlar. Kimi gök cisimlerine tapar. PUBG isimli bilgisayar oyununun “Gizemli Orman” modu ile puta tapma ritüeli gelmişti. Bu oyunlarda genellikle “idol edinme”, “güce tapma, güce sığınma, güce boyun eğme, ondan medet umma” gibi bir durum sözkonusu, sanatçı, sporcular yeni nesil tarafından idol/putçuk, tartışmasız önder/rol model kabul edilebiliyor.

1967’de “Tapılacak Kadın” diye bir film çevrilmiş. Başrolde Türkan Şoray. Aynı film 1985’de tekrar çekilmiş. Bu defa başrolde Hülya Avşar. Selami Şahin’in “Tapılacak kadınsın” diye meşhur olan şarkı sözlerinde “Sen bedenimde canımsın / Sen damarımda kanımsın / Sen tanrıdan sonra inan / Tapılacak kadınsın; Seni her gün görmeden / Artık yapamıyorum / Bir tanrıya bir de sana / Severek tapıyorum” der. Bu aşk “taparcasına bir sevgi” olarak tanımlanıyor.

Modern toplumlardaki put sayısı dünkü müşrik toplumlardakinden fazla. Onları putperest diye anıyoruz ama, bugün, hemen herkesin bir çok putu var.

Kutsal olmayan şeylerin kutsalla özdeşleştirilmesi ile ilişkilendirilmesi sonuçta aynı kapıya çıkıyor.

Fubolcu, futbol, ya da futbol takımı bile bir puta dönüştürülebiliyor. Parti, tarikat, dini, siyasi, ideolojik, politik, askeri kişiler, tarihi şahsiyetler ve hayali, esoterik varlıklar, cansız varlıklar, bir hayvan ya da ağaç, yıldızlar da İlah ve Rab ya da put edinilebilir.

Maalesef bu hastalık bugün İslam dünyasını da kuşatmış durumda.

Allah(cc)’ın dışında şu olmasaydı, bu olmazdı dediğiniz, bir şeyin varlığını bir başka şeye bağladığınız her şey Şeytandandır ve o bir puta dönüşebilir. Bugün hesaba çekilmeden nefsimizi hesaba çekme günüdür.

Değilse halimiz yaman. Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 710 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar