Demir Parmaklıklar Ardından Yükselen Çığlık
Halep'teki cezaevinde bulunan mahkumların açlıktan ölmeye başladığı belirtiliyor
Anadolu Ajansı, uzun süredir muhaliflerin kuşatması altında olan cezaevinde mahkumlardan A.T ile iletişime geçmeyi başardı. Muhaliflerin 6 Şubat'ta cezaevine yönelik geniş çaplı saldırısına rağmen kurtarılamayan mahkumlardan A.T, "6 Şubat sabah 11.00'da büyük bir patlama sesi duyuldu. Ardından 4 saat süren silahlı çatışma. Muhalifler bu saldırıda cezaevine yaklaştılar ancak mahkumları kurtaramadılar. Cezaevi içindeki Suriye askerlerinin durumu da çok kötü. Rejim hemen her gün ölümlerin yaşanmasına rağmen cezaevinden ayrılmamaları için askerlerine baskı yapıyor" dedi.
Cezaevinin 2013 yılının nisan ayından bu yana muhaliflerin ablukası altında olduğunu söyleyen A.T, "Cezaevi, Suriye askerlerinin ve Şebbihaların kontrolünde. Şartlar, aklın alamayacağı kadar kötü. Açlıktan ölümler bir yana, tutukluların çoğu ölümcül hastalıklara yakalanmış durumda" diye konuştu.
TUTUKLU SAYISI 2 BİN 871
Cezaevinde 2013 yılında 4 bin tutuklunun bulunduğunu, bugün itibariyle sayının 2 bin 871'e düştüğünü ifade eden A.T, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mahkumlardan 629'u başta açlık olmak üzere çeşitli nedenlerle öldü, öldürüldü. Günde ortalama 2-3 kişi ölüyor. Bildiğim kadarıyla 500 mahkum muhaliflerle askerler arasında varılan bir ittifakla serbest bırakıldı. Bugün itibariyle sayı 2 bin 871'e düştü. Bizi muhaliflere karşı rehin olarak kullanıyorlar. Muhalifler ne zaman gardiyanların bulunduğu bölüme ateş açsa, askerler de mahkumların bulunduğu bölgeye ateş açıyor, bu nedenle çok sayıda tutuklu öldü."
Cezaevinde insanlık dışı muamelelere maruz kaldıklarını söyleyen A.T, "Ellerinde imkan olmasına rağmen aç bırakıyorlar. Birçok mahkum açlıktan öldü. Gardiyanlar, mahkumların bulunduğu bölüme ateş açıyor. Hatta bir keresinde el bombası attılar. Bu nedenle yaralananlar ve ölenler oldu. Bazı mahkumlara ise anlatmaktan utandığım için söyleyemeyeceğim şeyler yaptılar" ifadelerini kullandı.
CESETLER CEZAEVİ BAHÇESİNE GÖMÜLDÜ
A.T, halihazırda cezaevinde az sayıda muhalifin bulunduğunu, bazı mahkumların ise kısa sürede serbest bırakılmaları gereken, küçük çapta adli suçlar işleyen kişiler olduğunu ancak üç yıldır serbest bırakılmadıklarını sözlerine ekledi. A.T şöyle devam etti:
"Mahkumlardan bazıları açlıktan öldü. Açlık ve gardiyanların ateş etmesi başta olmak üzere çeşitli nedenlerle ölen 629 kişinin cesedi cezaevinin doğu bölgesindeki bahçeye gömüldü. Orası büyük bir mezarlığa dönüştü. Yardım ulaşmadığı için her gün insanlar ölüyor. İnsanlar birer kemik torbasına dönüşmüş durumda. Ayrıca verem olanlar da var. Onları ayrı odalara koyduk, orada ölümü bekliyorlar."
KADIN VE ÇOCUK TUTUKLULAR
Cezaevinde kadınlara tahsis edilen bölümde, çoğunluğunu 15-18 yaşlarındaki kızların oluşturduğu 258 tutuklunun bulunduğunu anlatan A.T, "Kadınların hücresinde 4 küçük çocuğun da olduğunu biliyoruz" dedi.
Hem muhaliflere hem de gardiyanlarına seslenen A.T şunları söyledi:
"Öncelikle muhaliflere seslenmek istiyorum. Onca insan hayatını kaybetti. Bizi buradan kurtarmak sizin elinizde. Talebimiz, bir heyet oluşturup gardiyanlarla daha önce sunulan şartlar çerçevesinde görüşmenizdir. İkinci olarak gardiyanlara ve cezaevindeki askerlere sesleniyorum. Çözümün anahtarı sizin elinizde, irade göstererek bu katliamı durdurabilirsiniz. Lütfen elinizden geleni yapın ve savaş suçu teşkil edecek katliamlar işlenmesinin önüne geçin."
A.T, Halep Merkezi Cezaevi'ndeki mahkumlar adına uluslararası sivil toplum örgütlerine de seslenerek, "Kalbinde vicdan barındıran yetkililerden, yardım kuruluşlarından ve STK'lardan, rejimin eline terk edilmememiz için baskı yapmalarını diliyoruz. Her saniye ölüm korkusuyla yaşayan, işkence altında olan bizleri unutmayın. Sesimizi duyun ve bizi buradan kurtarın" çağrısında bulundu.