Demirtaş Son BDP Toplantısında Konuştu
Selahattin Demirtaş HDP'ye geçme kararı alan BDP'nin son parti grup toplantısında konuştu
elahhattin Demirtaş son BDP parti grup toplantısında çözüm süreci, BDP'nin HDP'ye katılımıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
Hükümetin çözüm süreciyle ilgili verdiği sözleri tutmadığını öne süren Demirtaş 'Hani seçimlerden sonra çözüm sürecini masaya yatıracaktık? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?' dedi.
BDP'li Selahattin Demirtaş son kez BDP grup toplantısında konuştu. Grup toplantısında faili meçhul cinayetlerde çocuklarını kaybeden aileler de yer aldı.
İşte Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarından önemli satırbaşları:
Çözüm süreci dediğimiz süreç tek yanlı tek taraflı Başbakan'ın arada adını andığı bir süreç olarak kalmıştır. Bir kez daha Halil İbrahim Oruç'u unutmayacağımızı unutturmayacağımızı ifade etmek istiyorum.
Geçmişte Abdülhamit döneminde ilk Kürtçe gazete çıkarıldı. 116 yıldır bu topraklarda Kürt basını bu geleneği sürdürme gayretinde. Bizler bütün basın emekçileri şahsında bugünü yine de kutlamak istiyoruz. Kürdistan gazeteciler günü kutlu olsun diyorum.
İki gün sonra 24 Nisan Ermeni Soykırımı'nın başladığı tarih. Ermeni aydınları Suriye çöllerine ölüme gönderildiler. Bu kapsamlı bir soykırım politikasınıın başlangıcıydı. İşte o günden bu yana 99 yıl geçti. Sonrasında Yahudilere dönük benzer soykırımlar yaşandı. Biz halen ortak vatan olarak inşa etmeye çalıştığımız bu ortamda Ermeni demenin bir aşağılama vesilesi olduğu günlerden halen geçiyoruz. İttihat Terakki zihniyetinin gerçekleştirdiği bir süreçten bahsediyoruz. Türkiye'de gayrimüslümler azınlık olarak kabul edildiler ama insan muamelesi göremediler. Biz bunların hiçbiri olmamış gibi davranamayız. Mazlum halkalara yapılan hiç bir haksızlığı görmezden gelemeyiz. Hükümet halen gayrimüslümlere ayrımcılık yapılmasını önlemeye yönelik politikayı benimsememiştir. Onları insan saymadıkları için mi yoksa, İttihat terakki zihniyetinden kurtulamadıkları için mi? Bunlarla yüzleşmenin zamanı gelmiştir. Bütün Ermeni toplumlarıyla acılarını paylaştığımızı buradan ifade etmek istiyorum.
'BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU?'
Çözüm sürecinin içeriği de bununla bağlantılıdır. Çözüm süreci sadece Kürtlerin haklarıyla ilgili bir mesele değildir. Asıl derdimiz, bu topraklarda yaşan bütün ezilenlerin özgürlüklerine kavuşması sürecidir. Biz sadece Kürtlerin haklarında değil bütün Türkiyenin eşit olabilmesi için yeni bir yaşamdan söz ettik. Başbakan çözüm sürecinin arkasına ne bir yasa ne de anayasa kurabildi. Çözüm sürecinin yürümeyeceğini Başbakanımızın bilmesi gerekir. Hani seçimlerden sonra çözüm sürecini masaya yatıracaktık? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
'HERKES BUNU GÖRECEK'
İmralı görüşmesi ertelendi, önümüzdeki haftasonu da heyetimiz gidemezse tam biz 50 gündür İmralı'dan haber alamıyor olacağız. (Abdullah Öcalan'ın) Sağlığından ve can güvenliğinden artık şüpheliyiz diyeceğiz. Hükümetin bu ciddiyetsiz yaklaşımı artık terk etmesi lazım. Heyetimiz dahi İmralı'ya artık gidemiyor. Hükümetin şunu bilmesi lazım çözüm sürecinin tek taraflı yürümeyeceği artık ortaya çıkmıştır. Madem hükümet bir kaygı duymuyor, o halde biz de çözüm sürecini tek taraflı yürüteceğiz. Herkes de bunu görecek. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi bizim için referanstır. Bunlardan doğan bütün haklarımızı hayata geçireceğiz. Türkiye'de gerçek barışın garantisinin bu olduğunun garantisini göstereceğiz. Hükümet bu süreci desteklerse iyi yapmış olur. Destek vermezse, AKP artık bir barış arayışı partisi olmaktan çıkacaktır.
'NEDEN KORKUYORSUN?'
Başbakanın konuşmalarından anlaşıldığı kadarıyla tek hesabı en az oyla en fazla milletvekilini nasıl çıkarırız? Şuan da AKP bunun derdine düşmüştür. Hergün oy kaybediyorlar. Bu ankletlerle de ortada. AKP'nin aldığı oy suan tam olarak AKP'yi temsil etmiyor. Başbakan da bunun farkında bunun şimdi çaresini arıyor. bugün formül arayışına düşmüş durumda. Madem kendine güveniyorsun o halde barajı sıfırlayalım. Bir bakalım sonuç ne olacak? Neden korkuyorsun? Tek derdi düşen oylarımız nasıl milletvekillerine aktarabilirim. Gelin bölge parlamentoları kuralım varsanız bunu tartışalım. Dar bölge sitemine göre kendi seçmeninizin oyuna göre bir similasyon çalışması yapacaksınız bunu da bize yutturacaksınız böyle bir sey yok. Eğer eşit ve adil bir seçim sitemi getirilirse AKP yarı yarıya güç kaybedecek. AKP'nin oyları %30-35 civarındadır.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Cumhurbaşkanı olmak istiyorsan bunun çantada keklik olmadığını göreceksin. Çankaya yollarının öyle kolay olmadığını göreceksin. Hiçkimse Cumhurbaşkanlığının kolay olmadığını bilsin.
1 MAYIS KUTLAMALARI
1 Mayıs kutlamalarında herkes Taksim'e kilitlenmiş durumda. 1 Mayıs bir tatil gününe dönüştü. Şimdi bununla övünen Başbakan işçinin emekçinin 34 emekçinin katledildiği 136 işçinin yaralandığı o meydanın yasakladı. Bu nasıl kabul edilir. Taksimde olay çıkarmak isteyen Yenikapıda Aaltepede olay çıkarmayacak mı ? Senin derdin taksim katliamını unuturmaktır ama Taksim'in anlamı budur işte . Parlementodaki hiç bir kanunda Taksim meydanı yasaklanmamıştır. Bu valiliğin aldığı bir karardır. Siz aldınız bu kararı diye adı kanun mu oldu? Valinin aldığı karar kanunsuzdur. Oraya çıkacak insanlar en küçük engellemeyle karşılaşmadan haklarını, özgürlüklerini ifade edebilmelidir. 1 Mayısla ilgi asıl sen 6 milyon resmi işsizin hesabını vermelisin. Sen Taksim'i yasaklarken bir yandan da haktan hukuktan bahsedeceksin. 4 milyondan fazla insan mevsimlik işçi olarak sigortasız köle gibi çalıştırıyorlar. Hadi Taksim'i yasakladın diğer meydanları ne yapcaksın? Bütün bu gerçekleri ne yapacaksın? Bizler Taksimde olacağız. Bu sömürü çarkı son buluncaya kadar bu mücadelenin devam edeceğini hatırlatacağız.
BDP HDP'YE GEÇTİ TARTIŞMALARI
Son olarak HDP'nin kuruluşu ve sonrasında geleceğiyle ilgili yapılan tartışmalarla ilgili görüşmelerimizi paylaşıp, BDP toplantılarımıza son vereceğiz.
Tekçi ve ırkçı sitemlerin yaşayabilmesinin tek yolu inançları yok etmektir. Siz bu coğrafyada ari bir Kürt kimliği yaratmak istiyorsanız geri kalan herkesi ortadan yok etmek zorundasınız. biz bir coğrafyayı ele geçirip egemenlik ilan etmenin acı sonuçlar doğurduğunu tarihsel tecrübelerimizden biliyoruz. Bu faşizmden başka hiçbir sonuca yol açmadı. Üstünde yaşadığımız topraklar sadece bizim malımız toprağımız değildir. Bizler zalimlerin değil ezilenlerin yanında olacağız. Bileceğiz ki her kimlik, her inanç, her dil kendi içinde kıymetlidir değerlidir. Birlikte ağlayacağız ki birlikte gülelim. Demokratik bir ulus ancak bu şekilde olabilir. İşte bütün bunları yapacağımız ortak bir parti vardır onunda adı HDP'dir.
Bizler halkımıza verdiğimiz sözün bir gereği olarak ortak vatanı inşa etmenin, birlikte yaşamın gereğini yapmak üzere HDP çatısı altında parti toplantılarımızı yürütme kararı almış bulunmaktayız. Bu karar BDP başka bir formatla görev alacak ve siyasi mücadelesine bu şekilde devam edecek. BDP'nin kendini tümüyle feshetmesi söz konusu olmayacak, yanlış anlaşılmasın.
Bütün partililerimizden ve dostarımızdan ricamızdır. Bütün herkesi HDP'yi sahiplenme çağrısında bulunuyorum.