Elhamdulillah misafirperveriz, birilerini evimizde misafir etmek hepimiz için güzel bir meziyettir ve misafirimizle mutlu oluruz, huzur buluruz.

Fakat üç günden sonrası biraz sıkıcı olmaya başlar, bazılarımıza yavaş yavaş ağır gelmeye başlar. Elhamdülillah misafirlerimiz de anlayışlı olduğu için bunu bilir ve gerekeni yapar, mecbur kalmadıkça bu müddeti aşmamaya çalışır ve böylece her iki taraf için güzel biter.

Fakat bu defa bizim misafirler; “Gitmiyoruz, buradayız, sizinle beraberiz” diyorlar.

Kimler mi? Deprem ve enflasyon. Karamsarlık ve kehanet değil; ama bu defa deprem ve enflasyon hiç de misafire benzemiyor. Zannedersem bizden biri gibi hep bizimle beraber kalacaklar.

Bitti artık diye düşünmek istiyoruz; ama başta deprem bölgesi olmak üzere ülkenin dört bir yanından insanımızın hissedeceği derecede deprem haberleri geliyor. Yani ha bire sallanıyoruz, hiç kimse kendinden emin değil, artık her an bir deprem olacağı duygusu iyice yerleşmiş durumda.

İyice dikkat etmişseniz depremin “buradayım, gitmedim” diye seslenişi insanımızın maddi ve manevi yaşantısını iyice değiştirmiş, hem de günlük hayatına yansımış durumda. Çünkü insanoğlunun ayağının altının sallanıyor olması, sağlam basamaması, yaslandığı yerden emin olamaması dünyaya bakışını değiştirecek derecede önemli bir olaydır.

Velhasıl deprem üç günlük misafirimiz değil artık hep bizimle beraber, bizden biridir.

Karamsarlık değil; ama enflasyonu da aynı şekilde görüyorum. Hiç kimse ona üç gün sonra gidecek bir misafir gibi bakmasın. Uzun zaman bizimle birlikte yaşayacak aileden biri olarak görsün. Yerken, içerken, giyinirken, gezerken, eğlenirken sakın onu hiç unutmasın, daha da önemlisi onun varlığına alışsın, onu kabullensin. Ne zaman çekip gidecek diye gözüne bakıp durmasın, iyimser tahminlerde bulunanlara boşuna inanmasın.

Beni karamsar bulacaksınız ama soruyorum Allah aşkına; deprem artık hep bizimle birlikte olacakmış gibi yaşamaya başlamak çok mu kötü bir şey?

Enflasyonun uzun süreceğini kabullenmek, pahalılığın kolay kolay sona ermeyeceğine inanmak ve hayatımızı artık o şekilde sürdürmek çok mu kötü bir şey?

Belki de Rabbimizin bizden istediği de budur.

Hayatını ta baştan beri bu şekilde yaşayanları tanıyorum, ne depremden paniklemiş durumdalar ne de enflasyon denilen bir şeyden haberleri var.