Devrim Muhafızlarından Ruhani'ye Tepki

Devrim Muhafızlarından Ruhani'ye Tepki

Ruhani ile Obama arasındaki 'tarihi' telefon görüşmesi, Tahran'da çatlak seslerin yükselmesine yol açtı

Ruhani ile Obama arasındaki 'tarihi' telefon görüşmesi, Tahran'da çatlak seslerin yükselmesine yol açtı. İran'a dönüşünde protestolarla karşılanan Ruhani'ye bir tepki de 'siyasete karışmayın' dediği Devrim Muhafızları'ndan geldi. Tümgeneral Caferi, 'Cumhurbaşkanı, Obama ile görüşmeyi reddetmeliydi' dedi
İran Cumhurbaşkanı ile ABD Başkanı arasında 1979'taki İslam Devrimi sonrası gerçekleşen ilk görüşme, Tahran'ı sarsmaya devam ediyor. İran'da reformist Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin göreve gelmesiyle başlayan 'soft dış politika' dönemi geçtiğimiz gün ABD Başkanı Barack Obama ile Ruhani'nin telefonda görüşmesiyle yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu. Görüşmenin ardından Tahran'a dönen Ruhani bir grup tarafından 'kurban kesilerek' karşılanırken, 'muhafazakar' kesim ise 'Kahrolsun Amerika', 'Katil ABD ile işbirliği yapmaya utanmıyor musun!' yazılı pankartlar taşıdı. İran'ın yeni liderine yönelik tepkiler bununla sınırlı kalmadı.
 
O TELEFONA ÇIKMAYACAKTI
 
İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi, 'Tasnimnews' adlı internet sitesine verdiği mülakatta, 'Cumhurbaşkanı, BM Genel Kurul toplantısı için gittiği New York'ta bulunduğu süre zarfında dik duruş sergiledi. Ancak Obama ile buluşmayı reddettiği gibi telefonda görüşmeyi de geri çevirmeli ve ABD'den somut adımların gelmesini beklemeliydi' diye konuştu. Caferi'nin çıkışı, Obama-Ruhani görüşmesi sonrası Tahran'dan gelen ilk üst düzey resmi tepki oldu. İran lideri Hasan Ruhani, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, ülkede etkin askeri güç olan Devrim Muhafızları'nı siyasete karışmamaya çağırmıştı. Dini lider Ali Hamaney'e bağlı olan İran Devrim Muhafızları ordusu, eski askerlerin parlamentoda artan sayısıyla son yıllarda siyasette gitgide baskın olmaya başladı. Devrim Muhafızları, İran'ın reformist eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin birçok kararına karşı çıkmış ve 'cesur' değişiklik girişimlerine engel olmuştu.