Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Din sadece bir vicdan meselesi midir?

Bir takım sloganların arkasına saklanarak birileri sürekli mugalata yapıyorlar. Hangi ahlaki kural ise ölünün arkasından konuşulmazmış. Bunu dini bir kural gibi takdim ediyorlar bir de.. İyi Kur’an-ı Kerim’deki Ebu Cehil’i ne yapacağız, ya da Bel’am’ı..

Alevilere söyleyin Yezid’i unutsunlar. Yahudiler Hitler’i unutabilecekler mi? Yoksa Ebu Cehil, Hitler, Stalin, Kazıklı Voyvoda filan ölmediler mi, hâlâ da birileri nefret söylemini sürdürüyor.. “Kör ölür badem gözlü olur” mu diyeceğiz yani.. Cami avlusunda, cenaze namazında imam “nasıl bilirsiniz” diye sorarken sadece laf olsun diye mi soruyor..

Evren öldü artık onun arkasından iyi konuşalım, Şahinkaya yaşıyor, ne söyleyeceksek ona söyleyelim öyle mi?.. 12 Eylül savcısı da mı böyle yapmalı? Güldürmeyin adamı.

Komediye bakar mısınız, adamı mahkûm ediyoruz, sonra da onun yaptığı anayasaya bağlılık andı içiyoruz. Anayasa Mahkemesi yasaların anayasaya uygunluğunu tartışıyor.. Darbeciye Devlet Töreni düzenliyoruz. Devlet Mezarlığına gömüyoruz. Erdoğan, onun 12 Eylül Anayasası’ndaki kendisi için düşündüğü yetkileri kullanıyor bugün. İroniye bakar mısınız.

Siz istemeseniz de biz Ebu Leheb’ler için ve onların takipçileri için “tebbet yeda” “elleri kurusun” demeye, bunlara karşı, zulme, zalimlere karşı nefret söylemine, ilahlık taslayanlara “la ilahe...” demeye devam edeceğiz. Bizim İlahımız ve Rabbimiz sadece Allah’tır.

Benim cenazesine gitmeyeceğim adamlar da vardır, hakkımı helal etmeyeceklerim de.. Onlara haklarını onlar gibi olanlar helal etsin, tevbe edenler müstesna. Affedilmeyi hakedenler müstesna.

Geçen gün Fox TV’yi izliyorum. Sabah kuşağında bir “demokrasi güzellemesi” (!?) ki sorma gitsin.. Ve ardından “din ve siyaset” konusu.. Din bir “vicdan meselesi” imiş ve “Allah’la kul arasında kalması gerekir”miş. Bu da bizim laiklerin icat ettikleri yeni bir inanç türü.. Din nedir bilmiyor bu insanlar. Ya da K. Evren’in “zorunlu din dersleri” kitabında anlatılan şeyleri “gerçek din” sanıyorlar. Gönüllerince bir din icad edip onunla yetinmek, ama onun adına da “İslam” demek istiyorlar.. Alameti farikaları, ayırt edici özellikleri yok edilerek, bireysel planda vicdanlara, toplumsal planda mabedlere hapsedilmiş, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel hayattan soyutlanmış, ritüeller, semboller, ikonlara indirgenmiş, dua törenleri ve ilahi koroları, tütsülerle bezenmiş yeni bir din bu. “Folk İslam” mı dersiniz adına “Ilımlı İslam” mı, “Protestan İslam” mı, işte öyle bir şey.

Dertleri Erdoğan ve AK Parti seçimlerde seçmene dini mesajlar veriyorlarmış. Bu olmamalı imiş. “Allah’la kul arasına kimse girmemeli” imiş. Afedersiniz, milleti “ümmetten ulusa” dönüştürmüştünüz değil mi, artık “kul değil yurttaş”tık. Dil sürçmesi işte.. Din ve ibadet kişiye özel alanda gizli kalmalı imiş. Tabi, onun için kıyafete yansımamalı, camilere de gerek yok, evde kılsın herkes namazını. Cuma namazları, bayram namazları da evlerde kılınmalı, ne o öyle sokaklara taşıyor insanlar..

“Kenan Evren öldü” diyorlar, o ölse de onun manevi mirasçıları yaşıyor.. Ayarı bozuk “çalar saat”ler çalmaya devam edecek kıyamete kadar.. Bu adamlar sadece Fox TV’de mekan tutmuyorlar. Gezi zekalı bir sürü adam var, malum medyada, “biz ancak ıslah edicileriz” diye, suret-i haktan gözükerek demokrasi maskesi ile Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkan. Her fırsatta çıkıp, kendi dostlarının yanında “o gericilerin inandıkları inanmıyoruz biz” derken, ekrana çıkıp, “biz demokrat insanlarız” diye ortalıkta dolaşan melek maskeli şeytanlar.

Din bizim hayatımızın bütün alanlarındadır. Bu din Allah’ın dinidir. Yaptıklarımız ve yapmadıklarımız, söylediklerimiz ve söylemediklerimizle hayatımızın bütün alanlarını kapsar.

Sizin dininiz size, bizim dinimiz bize..

Birileri şecaat arzedeyim derken ne pot kırdıklarının farkında değiller. Bilmiyorlar, bilmediklerini de bilmiyorlar. Bir de akıl vermeye çalışıyorlar. Söylediklerinin mümin kişilerin zihninde ne anlama geldiğinin, onların gözünde ne hallere düştüklerinin farkında da değiller. Hayal dünyasında yaşıyorlar.. AK Parti karşıtlığı yapalım derken AK Parti’nin değirmenine su taşıdıklarının farkında değiller sanki. Durmak yok, yola devam. “Ali’siz Alevilik”, “Şeriatsız İslam” ya da “Halksız demokrasi” olmaz. Siz bu halkı tanımıyorsunuz ama, bu halk artık sizi tanıyor. Konuşup duruyorsunuz ama bakın seçim sonrası sızlanmak yok. Demokrasi havariliği yaparken size pirim vermeyen Demos’a kızıp hakaret etmek yok. Yoksa siz “ben Demos’a ‘Demos’ demem, ‘Demos’ benden olmayınca” diyenlerden misiniz..

Selam ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1084 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar