Direniş, Suriye'ye Neden Destek Oluyor ?
Lübnan Hizbullah hareketinin Suriye yönetimine niçin destek verdiğini, siyonist rejimin kendi kaynaklarından öğrenelim...
The Meir Amit İnteligence and Terrorism Information Center özel raporu
HİZBULLAH ve FİLİSTİN DİRENİŞİNİN GÜÇLENMESİNDE SURİYE'NİN ROLÜ
Reuven Erlich
(Siyonist rejim ordusunda Suriye ve Lübnan ve Filistin bölümlerinde istihbarat uzmanı)
Birinci Bölüm
Hizbullahın, Lübnan savaşı boyunca Amerikan ve Fransız hedeflerine karşı düzenediği terörist eylemlere Suriye Politikası çok iyi hizmet ederken, 1990'lı yıllarda Suriyenin amaçlarına hizmet eden en önemli terör aracı haline gelmiştir. Barış sürecinde Suriye rejimi, örgütü kendi politik çıkarları için kullanmış ve Hizbullahın eylemleride Suriyenin stratejisine entegre edilmiştir.
Bu gerçeğe rağmen, Hizbullah örgütünün İranla bağları derindir ( İdeolojik ilhamı, operasyonel, siyasi, askeri, ve mali yardımı buradan alır) Hizbullahın kendi çıkarları olmasına rağmen bunlar her zaman Suriyenin çıkarlarıyla örtüşmez, bununla birlikte, Hizbullah ve Suriye Baas rejimi arasında derin bir ideolojik farklılık vardır.
Hizbullahın askeri faaliyetleri İranın ''devrimi ihraç etme'' hedefiyle örtüşdüğü gibi, aynı zamanda Lübnanda İSK'nın (İsrail Savunma Kuvetleri) kanının akıtılması Suriye tarafından İsraile karşı sürekli bir baskı aracı olarak değerlendirilir. Suriye açısından bu baskının amacı, güvenlik bölgesini İSK dan arındırmak değil, barış süreci çerçevesinde Suriyenin Golon Tepeleri ile alakalı taleplerini İsraile kabul ettirmektir.
Bu nedenle, Suriye İsrail Kabinesinin 1 Nisan 1998 BM Güvenlik Konseyinin 425. maddesinin uygulanamsına ilişkin aldığı karara şiddetle karşı çıkmaktadır. Bu sorunun çözümü için Lübnandaki Hizbullahın askeri gücünün ortadan kaldırılıp terörist faaliyetlerine son verilmesi gerekir, böylece Suriye İsraile karşı önemli bir pazarlık kozundan mahrum edilmiş olur. Suriyeler Hizbullaha sağladıkları yardım sayesinde hem İranla olan stratejik ilişkilerini koruyorlar hemde uluslar arası ilişkiler çerçevesinde Suriye Rejiminin içerdeki muhaliflerle başa çıkma noktasında eli güçleniyor.
''Suriyenin Hizbullaha yardımı'' analizi göstermektedirki Suriyenin yaptığı ve halen yapmakta olduğu en önemli hizmet, Lübnanda askeri altyapıya sahip olan 'Suriye Destekli'' bir örgüte izin vermeye hazır olmasıdır. Hizbullahın halen Lübnanda devam eden askeri faaliyetleri kolaylaştırmak amacıyla, Suriyeliler (1989) Taif Anlaşmasından sonra Hizbullahın silahsızlandırılmasından kaçındı ve Hizbullahı askeri altyapısı olan tek örgüt olarak bıraktı.
Ayrıca, 1980'lerin sonunda Hizbullah ve Emel ( En pragmatik Şii grup) hareketleri arasındaki keskin politik ve askeri anlaşmazlıkta, Suriyeliler Hizbullaha yardım ederek onların bu çatışmadan zaferle çıkmalarına yardımcı oldular. Emelin (1988) Hizbullahın askeri yapısını kısa sürede Güney Lübnandan kaldırmasıyla Hizbullahın İsraili hedef alan saldırılarında ciddi bir düşüş oldu ve böylece İran ve Suriye ( İkinci Şam Anlaşmasında) aracı oldular. Bu anlaşma (1991) Hizbullanın Güney Lübnanda askeri altyapını yeniden oluşturmasını sağladı ve 1990'lı yıllarda İsraile karşı yapılan askeri operasyonlarda Hizbullah lider hareket haline geldi. (1993) yılında Lübnan Başbakanı Refik Haririnin ''Sorumluluk Operasyonu'' çerçevesinde Litani Nehrinin güneyindeki bölgeyi kontrol altına almak için Lübnan Ordusunu o bölgeye gönderme girişimi Suriye tarafından imha edilmiştir. Suriye Rejimi Hizbullahı her zaman kendi politikaları için avantaj sağlayan bir araç olarak görmüştür ve göremeye devam etmektedir. Bu yüzden Hizbullahın operasyonel gücünün zayıflamasına veya ortadan kaldırılmasına karşıdır.
Genelde Suriyeye sadık kalan Filistinli Solcu Örgütlerin aksine, Hizbullah Suriyenin bakış açısına göre problemli bir örgüt olmuştur ve öylede kalacaktır. Bunu nedeni, Hizbullahın İrana sadık kalması ve İranla Baas Rejimin ideolojik anlamda karşıt olmalarıdır. Ek olarak, Lübnandaki Hizbullah unsurlarının hedefleri Suriyeninkilerle tam olarak örtüşmemektedir. Bu yüzden Suriyenin, Hizbullahla karşılıklı olarak belirlenen ''oyun kurallarına'' bağlı kalmasını sağlama gereksinimi vardı. Bu kurallar : İsraile karşı, Hizbullahın yapabileceği ve yapamayacağı eylemler, ( eylemlerin) Suriye politikalarıyla uyuşması ve Suriyenin çıkarlarına zarar vermemesi v.b. 1990 larda bazı konularda partiler arasında meydana gelen anlaşmazlıklar ve Suriyenin Hizbullaha uyguladığı baskıdan sonra '' Oyunun Kuralları'' belirlendi. Suriye ve Hizbullah tarafından belirlenen ve günümüzde halen devam eden '' Oyun Kuralları'' aşağıdaki gibidir:
a) Suriye, Hizbullahı Güvenli Bölgede ve Jezzine yerleşim bölgesinde İSK ve SLa giriştiği savaşta destekleyecek Söz konusu savaşın tanımı : İSK ve SLA unsurlarına havan, antitank ve hafif silahlarla ateş açma, Güvenlik Bölgesindeki İSK ve SLA kuvetlerini hedef alan yerlere patlayıcı döşeme. Nitelikli operasyonlarla SLA karakollarını ele geçirme, veya diğerlerine göre daha az sıklıkla Güvenlik Bölgesine bomba yüklü araçlarla sızma.
b) Suriye, Hizbullanın günlük veya genel faaliyetlerine direkt olarak katılmaz onların katılımı belirli bir çizgidedir. Bizim analizim, Suriyenin Güney Lübnanda kendi çıkarları doğrultusunda, yeri geldiğinde tansiyonu yükseltmek , yeri deldiğinde ise düşürmekte olduğunu ortaya koymaktadır ve Suriyenin olağan dışı durumlarda Hizbullanın kendi çıkarlarına zarar vermemesine dikkat ettiğini göstermektedir. 1970 ve 1980 li yıllarda Suriyenin Filistinli grupların yaptığı terörist faaliyetlerine katılıma karşılık, Hizbullahın mevcut faaliyetlerine olan katılımı daha belirsiz ve ispatlanması daha zordur. Görünen o ki, Suriye Hizbullahın taktiksel hedeflerin seçimine, faaliyetlerin uygunmasına ve saldırıların zamanlamasına kendi çıkarlarına ve Suriye'ye siyasi politik zarar vermediği sürece faal olarak katılmıyor.
c) Suriye, Hizbullahı, İsraille olan çıkarlarına veya Amerikayla olan ilişkilerine veya kontrolden çıkabilecek durumlara neden olacak eylemler yapmaktan kaçındırmaya çalışır. Örneğin '' Gazap Üzümleri'' operasyonu çerçevesinde Güney Lübnan'da, Hizbullanın İSK'ya karşı Katuşa füzeleri kullanmamaya teşvik etmiştir, bunuda durumun kendi çıkarları aleyhine kötüleşmemesi için yapmıştır. Ama aynı zamanda, Suriye '' Gazap Üzümleri'' operasyonunda Hizbullanın askeri unsurlarını Lübnan köylerine yerleştirip buradan durumu kışkırtan saldırılar yapmasına engel olmamıştır.
d) Suriye, çıkarları bunu gerektirdiğinde Güney Lübnanda Hizbullahın terörist faaliyetlerini hafifletebilir hatta durdurabilir: Bu barış sürecinde böyle olmuştur. Amerikayla ilişkilerde'de böyle oldu ( Üst düzey bir Amerikalının Suriyeyi veya Bölgeyi ziyaret ettiğinde veya Amerikalıların İsraille temasları sırasında ) veya Lübnanın iç meselesi olan ama '' Suriyenin Düzenine'' etki eden bir olayda böyle oldu ( Lübnandaki, 19 Ağustos 1996 seçimlerinde Hizbullahın saldırılarının ''Nitelik'' ve niceliğinde gözle görülür azalma olmuştu) aynı şekilde Körfez Savaşı esnasında Suriyenin politikası Güney Lübnan'da sessiz kalmak olmuştur.
'' Oyun Kuralları '' çerçevesinde, Hizbullahın Güney Lübnandaki saldırılara odaklanması için Suriyenin yaptığı teşvik ne derecededir? Yakın zamana kadar Suriyelilerin Hizbullahı Lübnan dışında eylem yapmaya teşvik etmediği görülür ancak, 1998 'in ilk aylarında Hizbullah militanlarının Suriyeden Lübnana sızma girişimleri olmuştur. Bizim değerlendirmelerimize göre, Hizbullanın Lübnan dışında yapmış olduğu operasyonlarda Suriyeyle değil, İranla koordine halinde olduğudur. 1992-94 İsrail elçiliğine ve Buenos Aires'de Yahudi Cemaati Merkezine yapılan Hizbullah saldırıları, ve İsrail tarafından berteraf edilen diğer iki saldırı ; birincisi, Nisan 1996'da Şii Hizbullah üyesi Hüseyin Makdad, ikincisi, Kasım 1997'de Alman vatandaşı Müslüman Stephen Josef Smirek saldırıları bu çerçevede olmuştur. Ancak 1998 yılının ilk aylarında Hizbullah casuslarının, Suriyeden Lübnana sızmalarına Suriyenin izin verdiği veya bizzat bu olayın içinde yeraldığı ihtimalini ortaya koydu. Bu olaya bağlı olarak o dönem Ürdün medyası iki olayı aktarır:
a) Haftalık Ürdün "Al-Bilad" (16 Şubat 1998) ve günlük "Al-Hadath" (Mart 9, 1998) 1998 yılının Şubat ayında, Amerika Birleşik Devletleri ve Irak arasındaki krizin başlangıcından sonra, Ürdün güvenlik hizmetlerinin, beş kişilik Hizbullah casus grubunun tutuklandığını bildirdi.Grup Suriye'den gelmiş, Lübnandaki Amerikan ve muhtemelen İsrail hedeflerine karşı terör saldırıları yapmak için Ramtha'ya yakın sınırdan geçmiş ve Ammana doğru yönelmişler. "Al-Bilad" a göre bu casusluk girişiminin arkasında Suriye ve İran var.
b) Haftalık Ürdün "Al-Shihan" (Nisan 18, 1998) İranın, Ürdümü '' Devrimi ihraç etmek'' için birincil hedef olarak gördüğünü, Hizbullah ve Arafat karşıtı Filistinli Örgütleri (Cebrail Örgütü gibi) kullanarak Ürdünde İsrail hedeflerine saldırırı düzenleyeceğini bildirdi. Sonuç olarak, derginin iddiasına göre Ürdün güvenlik kuvetleri, İsrailli turistlerin otobüsüne bir ay boyunca saldırı planı yapan Hizbullah teröristlerini Nisan ayında yakaladı. Aynı şekilde '' Hamursuz Bayramında'' İsrailli turistlere saldırı planları yapan Filistinli muhalif grupda Petra çevresinde yakalandı.
'' Oyunun Kurallarının'' Suriyenin çıkarlarıyla ve bölgedeki mevcut siyasi koşullarla uyum sağladığı düşünülebilir. İSK'nın Lübnandan tek taraflı çekilmesi Suriyenin Hizbullahı ve Filistinli grupları İsrail içinde ve dışında eylem yapmak için teşvik etmesine neden olabilir, ki Suriye 1970-80 li dönemlerde barış sürecinde amacına ulaşamadığında Filistinli gruplar bunu yaptı. Böylece, geçmişteki tecrübelere dayanılarak Suriye Rejimi ve Batının veya ( Batı yanlısı Arap Rejimlerin) arasındaki görüş ayrılıklarının artması, Suriyenin tekrar Hizbullah veya diğer grupların terör eylemlerine başvurmasını sağlayabilir.
2. Suriyenin Hizbullaha yaptığı yardımların karakteristik özellikleri.
Hizbullahın askeri altyapısının bakımı ve Güney Lübnanda İSK ve SLA'ya karşı yaptığı eylemlerdeki politik yardımları dışında Suriyenin Hizbullaha farklı alanlarda yaptığı yardımlar vardır. O yardımlar ve özellikleri aşağıdaki gibidir:
A) Suriye kontrolünde Beka Vadisi ve Beyrutta Hizbullahın askeri politik latyapısına izin verilmesi. Hizbullah'ın karargahı, eğitim üsleri, cephanelikleri, yayın istasyonları ve diğer altyapı tesisleri tartışmasız Suriyenin kontrolü altında olan Bekanın merkezinde (Baalbek, Nabi Sac, Janta, Brital) ve Beyrutun Güneyindeki Şii Dörtgenindeki bölgelerdedir. Bu alanlarda, yani Lübnan otoritesinin zayıf olduğu bölgelerde, Suriye Hizbullaha kendi otonom bölgelerini kurmasına izin vermektedir ve böylece buralarda İrandan aldığı maddi yardımlarlada, Hizbullah bazı devletsen fonksiyonları yerine getirir. Bu altyapının Suriye askeri üstlerine yakınlığı başta Beka olmak üzere, Hizbullahın '' Hava Şemsiyesi'' marifetiyle Suriye tarafından güvenliği sağlanır.
B) İslan Devrim Muhafızlarının ve diğer Terörist İran Unsurların Suriye kontrolündeki bölgelerde operasyon yapmalarına izin verirler ayrıca bunların Hizbullah terörünü sevk ve idare etmesini sağlarlar. Suriyeliler bunun dışında, özellilke Baalbek bölgesinde operasyon yapmak için Hizbullaha yardım enen ve bu noktada önemli bir rolü olan İran Devrim Muhabızlarına izin verir (Bunların sayıları başta birkaç yüz iken şimdi daha fazla.).
C) Suriye, İrana Şam havalimanı üzerinden yardıma izin vermektedir ( bu yardımlar arasında büyük miktarda silah ve mühimmat vardır) buna benzer Suriye İran arasındaki askeri nakliye ağı 1982 yılında Devrim Muhafızlarının Lübnana gelmesiyle kurulmuştur. 1996'daki Gazap Üzümleri operasyonunda Hizbullaha ulaştırılmak üzere içi askeri ve sivil mühümmat dolu onlarca uçak Şam Hava Limaına indi. Bu yardımların amacı, Gazap Üzümleri operasyonu boyunca, Güney Lübnandaki Hizbullahı güçlendirmek ve kendisini bu yardımlarla tekrar yenilemesini sağlamaktı.
Bahsettiğimiz bu ağ, Hizbullahın ''hayat damarıdır'', kopması durumunda Hizbulla ciddi operasyonel ve lojistik problemler yaşar. ( Aslında, Hizbullah Suriyeye olan bu bağımlılığını azaltmayı denedi, 1996'da Türkiye adresi Hizbullah olan, altı kamyon dolusu içinde roket atarlarında bulunduğu mühimmatı ele geçirdi. Aynı şekilde İranda Şam havalimanını kullanmadan yardımı direkt olarak Beyruta gönderme amacındadır )
İrandan gelen silahlar, Şam havalimanında boşaltıpıp buradan gemilerle Beka Vadisinde ve Beyrutta Hizbullah üslerine sevkedilir. Londa merkezli El Hayat gazetesinin bildirdiğine göre (02.02.97), İrandan gelen nakliye uçakları, Şamda herhangi aramaya tabii tutulmadan gelen malzemeler Baalbekdeki Devrim Muhazıflarına ulaştırılmaktadır. Dahası, bu nakliye uçakları bazen İrana geri dönüşlerinde içinde tabutların olduğu ve bu tabutlarda Lübnanda kaçırılanların veya yasadışı ekipmanın olabileceğinden şüphelenen Suriye yetkilileri, Tahranla ilişkilerinin bozulmaması için sessiz kalmıştır. Şamdan yapılan bu transferde Suriyinenin Hizbullaha giden silahları kontrol edebilmesi İran ve Hizbull etki edebilmesine neden olurken, Suriyede Hizbullah için bir can simidi olarak hizmet etmektedir.
D) Suriye, Beyrut ve Beka Vadisinden Güney Lübnandaki cephede Hizbullah savaşçılarına silah sevkiyatı yapabilecek güvenli bir kordon oluşmasına izin vermiştir. Güney Lübnandaki Hizbullah üslerini ziyater eden Hizbullah üyelerine dolaşma izinlerini Suriyenin üst düzey yetkilileri imzalardır. Suriye ve Lübnan askeri kontrol noktaları bu izinleri alan Hizbullah üyelerine üslerde ve cephelerde rahat hareket etme olanağı sağlamaktadırlar.
E) Hizbullahın Suriye ve Lübnan istihbarat şubeleriyle işbirliği mevcuttur. Bu işbirliği, bütün taraflara yarar sağlar. Özellikle Hizbullahın, Lübnandaki İSK ve SLA unsurlarına karşı yaptığı eylemlere doğrudan etkisi vardır. Güvenli Bölgedeki Jezzine bölgesindeki İSK ve SLA hakkında toplanan bilgileri, Lübnan ve Suriye İstihbaratları Hizbullaha iletir, Hizbullahta bu bilgileri yapacağı operasyonlarda kullanır. Zamanla, Beyrutun Güneyinde Ramaile'de periyorik olarak toplanan dörtlü komite forumları ( Emelde katılır) oluşturulmuştur. Bu forum karşılıklı danışma ve istihbarat paylaşımı için kurulmuştur.
F) Suriye Filistinli Suriye yanlısı ve sol fraksiyonlu örgütleri Hizbullahla ortak eylem yapmaları için teşvik eder. Suriye yine aynı örgütlere kendi kontrolündeki bölgelerde Hizbullahla ortak eylem yapmalarına izin verir, ki bu özellikle zengin bir terör geçmişine sahip, Suriye'ye hizmet için Terör Taşeronluğu'' yapan, Ahmed Jibrilin (FHKC-GK : Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlığı) örgütü için geçerlidir
G) Suriye, gerek uluslararası arenada, gerekse Arap Liginde, Hizbullahın Lübnan'daki faaliyetlerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Bu çaba Hizbullahı ( ve Lübnanda İsrail karşıtı diğer örgütleri) '' ulusal kurtuluş hareketleri'', veya ''işgal karşıtı'' legal hareketler gösterme çabasıdır. Suriye destekli Lübnan yönetimide Hizbullaha politik ve bilgilendirme desteği sağlamıştır. Örneğin '' Gazap Üzümleri '' gözlemci komitesinin Hizbullahla işbirliği içinde yaptığı görüşmelerde, onları düşünceleri hatta pozisyon ve çıkarları Hizbullahinki ile örtüşmüştür. Birleşik Devletleri, Hizbullahı İranın servis ettiği bir '' terör örgütü'' olarak tanımladığı ve bu örgütün geçmişte adam kaçırma, Lübnanda Amerikan ve Batı hedeflerine terör olaylarına karıştığı için bu meşruiyet Hizbullah için çok önemlidir.