Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Ahmede Hani Caddesi üzerinde toplanan binlerce kadın, Filistin'e destek sloganları atarak yürüyüş yaptı.

Yürüyüşün yapılacağı yol boyunca parti görevlilerince koridorun oluşturuldu yönde yürüyüşe geçen kadınlar, ellerindeki kanlı bebek maketleriyle önemli mesajlar verdi.

Yenihal Köprülü Kavşağında bulunan Gazze'ye destek çadırı önüne gelen kitle, burada basın açıklaması yaptı.

Sema Yarar

Basın açıklaması öncesinde bir selamlama konuşması yapan HÜDA PAR Aileden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sema Yarar, son günlerde Gazze'nin yaşanan zulmün doruk noktasında olduğunu belirterek yapılan vahşetin ve atılan bombaların ne insani ne de hukuki hiçbir gerekçesinin olmadığını, 7 ekimden bu yana yapılan yoğun saldırılar neticesinde on binlerce masumun hayatını kaybettiğini söyledi.

"Ey Müslüman liderler! suskunluğunuzun vebali ağır olacak"

"Bizler anneyiz, hangi anne yüreği bu zulme dayanabilir? O masum yavrucaklara, kimsesiz kadınlara bu zulmü yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur" ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Yarar, "Ey kadın dernekleri! nerelerdesiniz neden Gazzeli kadınlara yapılan bu vahşeti görmezden geliyorsunuz. Ey uluslararası hukuk! siyonist israil katliam yapıyor, soykırım düzenliyor. Neden hukukunuz onlar için işlemiyor? Ey Müslüman liderler! Batı yine batılığını yaptı ya siz neden yaşanılanlara suskun ve seyirci kalıyorsunuz? Vallahi suskunluğunuzun vebali ağır olacaktır." dedi.

Siyonistlerle bütün ilişkilere son verilmesi, İncirlik ve Kürecik üsleri kapatılması ve devlet destekli bir boykot uygulanması gerektiğinin altını çizen Yarar, "Fosfor bombaları yağmur gibi onların üzerine yağıyor. 20 güne aşkın süredir abluka altında olan Gazze; elektriksiz, susuz, aşsız ve son olarak dünya ile irtibatları kesilsin diye internet ve iletişimin tamamı kesilmiş durumda. Gazze'de kadınlar anneler çocuklarını aç bir şekilde gömüyorlar. Hangi annenin yüreği çocuğunun karnının aç olmasına dayanır? Artık kimsenin bu zulme dayanmaya tahammülü kalmamıştır." ifadelerini kullandı.

Habibe Günel

Selamlama konuşmasının ardından hazırlanan basın açıklamasını HÜDA PAR Diyarbakır İl Kadın Kolları Başkanı Habibe Günel okudu.

"7 Ekim günü siyonizmin ve uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur"

Filistin topraklarının 1948 yılından bu yana işgal rejimi tarafından işgal edildiğini, milyonlarca Filistinlinin sistematik olarak zulme ve tehcire maruz bırakıldığını ifade eden Günel, "Ne insana ne de kutsala saygısı olan bu barbar siyonist çete zulümlerinin dozunu artırarak sürdürmektedir. Filistin, şu sözde uygar dünyanın iki yüzlülüğünü her daim ifşa etmiştir." şeklinde konuştu.

Günel, "75 yıldır devam eden bu siyonist işgalin ve zulmün ardından Aksa Tufanı Operasyonu ile 7 Ekim günü, siyonizmin ve onun uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur. Gazze'nin yetimleri büyümüş ve şanlı bir mücadeleye imza atmışlardır. İşgalci korkak çete ise yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirmektedir. Sözde medeniyet timsali Batı ise bu katliamlara alenen destek olmuş ve elini bebeklerin kanına bulaştırmıştır." diye belirtti.

"Bugün Dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiştir"

"Tarih bir daha göstermiştir ki Batı’nın insan hakları adına ortaya koyduğu her şey çocuk masalı olmayacak kadar kirli ve iki yüzlüdür" diyen Günel şunları söyledi:

"Filistin meselesi bir kez daha göstermiştir ki uluslararası hukukun uygulanması isteğe, insan hakları ise ırka ve inanca bağlıdır. Zira 20 günden bu yana Dünya Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır. 7 Ekim’den bu yana katledilen 2 bin 700 çocuğumuz için kalplerimiz kan ağlamaktadır. Her gün çocuklarını bombalar altında şehit veren Gazzeli annelerimizin feryatları yürekleri dağlamaktadır. Henüz insanlığını kaybetmemiş tüm Dünya anneleri gibi biz Diyarbakırlı anneler de bu acıları yüreklerimizde derinden hissediyoruz ve bu vahşete lanet okuyoruz."

Gazze’de anneler çocuklarını aç olarak toprağa verdiğini, çocuklarının uyanıp korkmadan sükûnet içerisinde canlarını teslim etmeleri için Allah'a dua etmekte olduğunu söyleyen Günel, "Gazze’de her sabah kefenlerini giymiş bebeklerin cenaze namazı kılınmakta, anne karnındaki henüz doğmamış bebekler bile katledilmektedir. Gazze’de anneler evlatlarını bir bir toprağa verirken aslında toprağa gömülenin insanlık olduğunu Dünyaya haykırmaktadır. Evet, bugün Dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır." diye kaydetti.

"Gazzeli annelerin acısı biz Diyarbakırlı annelerin de acısıdır"

Dünyanın herhangi bir yerindeki bir kadın için ayaklanan sözde kadın hakları savunucularının mesele Gazzeli anneler olunca sus pus olduğunu sözlerine ekleyen Günel, "Çocuklar konusunda ahkam kesenler, çocuk haklarından dem vuranlar mesele Gazzeli çocuklar olunca kulaklarını tıkamakta, bebekler beşiklerinde katledilirken Birleşmiş Milletler ve UNICEF kınamanın ötesine geçmemektedir. Buradan henüz vicdanını kaybetmemiş olan bütün insanlara özellikle annelere sesleniyoruz. Daha ne kadar bu sessizlik devam edecek? kaç annenin bedeninin çocuklarıyla birlikte parçalanmasına seyirci kalacağız! Kaç çocuk annesine son kez bakıp onu cennete uğurlayacak! Kaç abla-abi kardeşine kefen almak için sıraya girecek? Kaç çocuğun adı eline-ayağına yazılacak? beninden tanınacak?" dedi.

Günel, "Buradan ilan ediyoruz ki, hangi evladının acısına yanacağını bilmeyen Gazzeli annelerin acısı biz Diyarbakırlı annelerin de acısıdır. Geride evladını emanet edecek kimseyi bulamayıp onu Allah'a emanet edip şehid olan annelerin emaneti bizlerin emanetidir. Bizler bu emanetlere sahip çıkıp çocuklarımızı Filistin davasıyla büyüteceğiz. Evlerimize siyonist israilin silah sermayesini sağlayacak ürünleri almayacağız. Kararlılığımızla bu zulmün bir bedeli olacağını onlara göstereceğiz. Allah’ın izniyle bu mücadeleye omuz vererek tıpkı Filistinli annelerin yiğit evlatları gibi bizlerin de yetiştirdiğimiz evlatlar Ümmetin gururu olacaktır." şeklinde konuştu.

Program, HÜDA PAR Diyarbakır İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Ümmü Gülsüm Can'ın yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)