DTP operasyonda hükümeti suçladı
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, PKK'ya yönelik 12 ildeki operasyonları ve gözaltıları sert ifadelerle eleştirdi. Türk, "Operasyonlar ve gözaltılar derhal son bulmalı" derken hükümeti suçladı:
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması ile ilgili, ''Bu operasyon, seçim sonuçlarına Hükümetin tahammülsüzlüğünün çok açık bir göstergesidir'' dedi.
Türk, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, başta Diyarbakır ve Batman olmak üzere birçok ilde, aralarında partilerinin genel başkan yardımcılarının da bulunduğu çok sayıda arkadaşlarının gözaltına alındığını, Gün TV'ye baskın yapıldığını söyledi.
Bu gelişmelerin kendilerini kaygılandırdığını belirten Türk, ''Operasyonu tetikleyen bizzat Sayın Başbakan'ın seçimler sonrası yaptığı ve bizi hedef gösteren açıklamalarıdır. Bu operasyon, seçim sonuçlarına Hükümetin tahammülsüzlüğünün çok açık bir göstergesidir'' diye konuştu.
Operasyonun, hukuk ve demokrasi dışı olduğunu öne süren Türk, şöyle devam etti:
''Altını çizerek söylüyoruz ki bu saldırı, partimizi demokratik siyasetin dışına çıkarmaya yönelik konseptin bir parçasıdır. Şunu herkes iyi bilmelidir ki hiçbir güç bizi bu onurlu demokrasi ve barış mücadelesinden alıkoyamayacaktır. Bedeli ne olursa, büyük bir cesaret ve kararlılıkla demokratik duruşumuzdan asla taviz vermeksizin mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Operasyonlar ve gözaltılar derhal son bulmalı ve arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.''
-''SANDIKTAN DEĞİŞİM VE ÇÖZÜM ÇIKTI''-
Yerel seçimlerde sandıktan çıkan en önemli sonucun ''değişim ve çözüm'' olduğunu ifade eden Türk, siyaset kurumunun bu noktada tarihi bir görev ve sorumlulukla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Siyasetin, sorunun değil, çözümün parçası haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Türk, ''Toplumsal değişim göz önünde bulundurulduğunda siyaset kurumunun geride kaldığı, bu değişim ve dönüşüm taleplerine öncülük edemediği ortadadır'' diye konuştu.
Yerel seçimlerin, Hükümete ve devlete önemli bir yol haritası sunduğunu ifade eden Türk, sonuçların, Kürtler'in çözüme her zamankinden daha fazla hazır olduğunu net bir biçimde ortaya koyduğunu söyledi.
Bölgede çatışmaların başladığını, büyük operasyon hazırlığı yapıldığını savunan Türk, siyasi çözüm tartışmalarının gündemleştiği bir süreçte operasyonların hız kazanmasının düşündürücü olduğunu söyledi.
Kürt sorununun çözümünün anahtarının diyalog, uzlaşı ve barış olduğunu ifade eden Türk, ''Seçim süresince karşılıklı bir çatışmazlık dönemi yaşandı. Bu oldukça önemliydi. Ki bu çatışmasızlık ortamı, seçimlerin barışçıl bir havada geçmesinde büyük rol oynamıştır. Şimdi bu süreç yeni bir aşamaya taşınmalıdır'' dedi.
Bu çatışmasız sürecin korunması yönünde dün terör örgütü PKK'nın bir açıklama yaptığını ve 1 Hazirana kadar eylemsizlik kararı aldığını duyurduğunu belirten Türk, ''Demokratik çözüm sürecinin başlayabilmesi için bu çağrıyı oldukça önemsiyoruz. Bu, önemli bir fırsattır,kaçırılmaması gerekir. Bu noktada, Devleti ve Hükümeti sorumlu ve duyarlı hareket etmeye, sürece olumlu yanıt vermeye çağırıyoruz'' diye konuştu.
-EKONOMİK KRİZ-
Ekonomik kriz konusunda Hükümetin ''üç maymunu'' oynadığını iddia eden Türk, şunları söyledi:
''(Görmedim, duymadım, bilmiyorum...) Bu akıl almaz sürecin nereye kadar gideceği bile belli değil. Önce (kriz bizi teğet geçti) sonra (kriz psikolojiktir) ve en son olarak da kaçacak bir yer kalmayınca (ne yapalım, bütün dünyayı vuruyor bizi de etkiliyor) söylemiyle, günü kurtarmaya çalışan bir Hükümet ile karşı karşıyayız. Gelişmiş ülkelerde yaşanan finans krizi ile ülkemizdeki reel sektör krizi birbirinden ayrı durumlardır. Hükümete sormak istiyorum, senin, kapsamlı ve yerine oturmuş bir tarım politikan var mı? Senin bir üretim ve istihdam politikan var mı? İşsizliğe çare olacak yapısal bir reform yapmış mısın şimdiye kadar?''
Türk, Hükümetin ekonomik krize karşı hazırladığı paketlerin en önemli tedbirlerinin, sermaye sınıfının çıkarları doğrultusunda düzenlendiğini öne sürdü.
Ahmet Türk, Türkiye'de toplu bir kalkınma hedeflenmesi, sosyal yaşamı kolaylaştıran taleplerden oluşan ''Olağanüstü Tedbir Paketi''nin Meclis gündemine getirilmesi gerektiğini ifade etti.
Hükümetin tarım politikasını da eleştiren Türk, Türkiye'nin, tarım ürünlerinde ihracatçı ülkeyken ithalatçı ülke haline getirildiğini savundu.
Siyasetçilere, medyaya ve sivil toplum örgütlerine, barış ve uzlaşı konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeleri çağrısında bulunan Türk, ''Bu konuda DTP olarak, en yapıcı politikaları yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın'' dedi.