Dünya nereye gidiyor?

Derin Gerçekler

İskandinav ülkeleri bu kış çok üşüyecek! Sadece İskandinav ülkeleri değil tüm Avrupa’da durum pek farklı değil. AB ülkeleri, 2. Dünya savaşından bu yana ilk kez böyle bir durumla karşı karşıya. Baltık Denizi’ndeki 2 doğal gaz boru hattı bilinmeyen sebeplerle infilak etti. Fransa’da dünyanın en büyük toptan gıda pazarında yangın, İtalya’da ise seçimi aşırı sağcı kardeşlik partisi kazandı. Giorgia Meloni 1977 doğumlu. %26.2’lik oy oranı ile 1. Olan Meloni, Macrona yüklendi. Fransa’nın Afrika politikasını eleştirdi. Meloni; aşı ve diğer Global Reset politikalarına karşı bir isim. Meloni’nin işi Globalist Cizvit bir Papa ile de zor gözüküyor. Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, konuk olarak katıldığı, NewYork’taki Central Park'ta NYC’nin Global Citizen müzik festivalinde iklim krizinden söz edince, uzun süre yuhalanarak protesto edildi. Daha bunlar çok yuhalanacaklar. Bunlar ve bunların tüm dünyadaki yerli işbirlikçisi politikacı, bürokrat, media, STK, akademisyen, iş adamları sanık sandalyesine oturtulacaklar.

Kalp’ten ölümler patladı. Kanser’den de öyle. Kısırlık ve sakat doğumlar da patlayacak. Aşılı şoförlerin trafik kazası riski olağanüstü arttı. Starlink’lerin RF etkisi yarın işgal kuvvetlerinin tahribatından daha büyük sonuçlar doğurabilir. Bio Hackerler ve Chemistry tehtidi bugün de mevcut. Bugün sivrisinekler bile bile biyolojik savaş ajanı olarak kullanılabiliyor. Humanoid’leri söylemiyorum bile. Avatarlar ve siber ajanlar, siber savaşçılar zaten mevzilerinde emir bekliyorlar sanki. Siber terör ve saldırılar her kişi, kurum, topluluk ve ülkeye yönelik olabilir bu süreçte. Çekirge sürülerini ya da vahşi hayvanları, haşeratı bile insanlara saldırtmak için RF yöntemini kullanabilirler. Zaten istedikleri yerde istedikleri zaman yangın çıkartmıyorlar mı? Bunlar insanları din, ahlak ve gelenekten, biyolojik cinsiyetinden bağımsız BİREY’lere dönüştürüp, aileye karşı savaş ilan etmelerinin sebebi de buydu. LGBT’yi bunun için destekliyorlar.

Dünya öyle bir noktaya savruldu ki, bundan sonrası için kimse bir öngörüde bulunamıyor. Tek gerçek var, o da, bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Tüm dünyada radikal şekilde sınırlar, rejimler ve iktidar yapıları değişecek, büyük nüfus hareketleri yaşanacak. Göçler olacak. Ekonomik, sosyal, siyasal çalkantılar yaşanacak ve bu süreç beklenenden uzun sürecek. Bütün bunlar olurken, siyaset, bürokrasi, akademi, cemaat yapıları, Media, Sermaye, hipnoz edilmiş gibi uyumaya devam ediyor.

İnşallah daha fazla geç kalmadan insanlar uyanırlar. Yoksa büyük helak gerçekleşebilir. Bu bir kıyamet alametidir. Deccaliyet bu şekilde Şeytan’ın insanoğlundan kadim intikam planını, ahir zamanda bu olaylarla hayata geçirmiş olabilir. Globalistler, bu anlamda dünyayı büyük bir yıkıma sürükleyebilirler. Uzun sürecek bir karmaşa onlar için “benden sonrası tufan” anlamına gelecek. Eskiye dönüş de mümkün olmayacak, globalistlerin rüyası da gerçek olmayacak.

19.YY sonunda, savaş yıllarından oluşan kavram ve kurumlarla 21.YY açıklamak mümkün değildi. Yeni bir medeniyetin, dünya düzeninin inşası için yeni kavramlar, yeni kurumlara ihtiyaç var. Din, ideoloji ve hukuk sistemine yön verecek felsefi bir bakış açısı gerekiyor. Onun estetize edilmesi ve bu anlamda topluma umudu canlandıracak bir heyecan verilmesi gerekiyor. Kesinlikle evrensel bir anlayış ve erdem temelli yardımlaşmaya ihtiyacımız var. Bunun için üretim, tüketim, paylaşım için yeni bir ahlak telakkisine ihtiyaç var. Kişileri ayakta tutacak en önemli güç kaynağı aile olacaktır. Aile ve akraba bağlarının bu anlamda yeniden güçlendirilmesi gerek. Ne kadar kısa sürede bunu başarılabilirse, bu işin, zaman, kan-can, sağlık, ekonomik ve siyasi maliyeti o kadar düşük olacak. Herkesin daha sabırlı olması gerekir.

Globalistler’in kirli oyunları deşifre oldu. Tek çıkış yolu olarak dünyayı; ekonomik, siyasi kriz, toplumsal olaylar, terör ve savaşla geri dönüşü mümkün olmayan bir çıkmaza sürüklemek istiyorlar. Yeni Dünya Savaşı, daha önceki dünya savaşlarına benzemeyecek. Konvansiyonel silahlar tüketildikten sonra ki, (NATO genel sekreteri, NATO ülkelerinin silah stoklarını en üst seviyede tutma çağrısı yapıyor.) Takdik nükleer silahlarla ayakta kalanların da birbirlerinin ekonomik ve siyasi güç ve kaynaklarının yerle bir edilmesi hedefleniyor. Bu Şeytani plana göre, StarLink’ler üzerinden kendileri için risk ve tehdit oluşturan noktalara tek tek saldıracaklar.

Birileri hala bu aşı, iklim komplosunu, karbon ayak izini, LGBT, İstanbul Sözleşmesi, Lanzarotte’yi bu GlobalReset komplosundan bağımsızmış gibi göstermeye çalışıyor. TransHumanizm’in, GENOM ile ilgisini bile birileri görmezden geliyor. Bu komplo sadece insanı değil, hayvan ve bitkiyi, havayı, suyu, toprağı hedef alan tarihin en büyük komplolarından biri. Bu bir Deccaliyet projesi.

Daha fazla ne diyeyim ki! Son sözü Necip Fazıla bırakıyorum:

“Aman efendim aman, galiba ahir zaman / manzarası yurdumun/ tufan gününden yaman / göz görmez aydınlıkta / asümana dek duman / yer dumanmış ne çıkar /duman dolu asüman Türk evi delik deşik /yıkık dökük hanüman /duraksız itiş kakış /süresiz karman-çorman / anne çocuk doğurur / köpek soyundan azman / beyinler zıpzıp kadar / mideler koskocaman / aziz fikir buğdayı / katıra mahsus saman / boş laf, hep dalga dalga / uçsuz bucaksız umman / hayvanlık orkestrası / eşek birinci keman / orman keleş, nebat kel / nebat adamlar orman /midelerde ihracat / günde beş milyon batman / milli servet matbaa / bilmem kaç milyar harman / yangın evinde satranç / plan, reform ve uzman / tam birbuçuk asırdır / maymunlardan eleman / bizdeki hale nispet / maymun taklitten pişman / hangi yol Türk’e uygun, / hangi parti tercüman? / çıkamaz meydanlara / camide mahpus imam / silah küfrün belinde / küfrün elinde ferman /cehle sorarsan, ilim / zehre sorarsan, derman / rahmet meçhul kelime / bilinmez isim Rahman / kutsal kitaptır fuhuş / ahlak, okunmaz roman / tarih kontra gerçeğe / hürriyet hakka düşman / millete kastedenin / ismi milli kahraman / yere batsın bu dünya / bu dünyadan hayr uman! / genç adam at yorganı /sana haram uyuman / Aman, efendim aman! / Efendim, aman.. aman..!”