Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Elinde Kur’an Meali olmayan bir Batılı kalmasın

Batılı bir insanın doğrudan bir Kur’an mealiyle muhatap olmasını çok önemsiyorum.

Kur’an düşmanlığının Batı dünyasında böylesine somutlaştığı bir günde Müslümanların bundan daha güzel bir şey yapamayacaklarına inanıyorum.

Özellikle Hıristiyan bir Batılının bir Kur’an meali okuyup bitirmesi için Müslümanlar olarak neler yapılması gerekiyorsa düşünülmeli ve yapılmalıdır.

Birçok açıdan bizim bu düşüncemizi önemsiz ve de gereksiz gösterecekler olabilir, nitekim sohbet ortamlarında bu kanaatlerini dile getirenleri görüyoruz.

Kimileri isteyen herkesin ve her batılının internet ortamında Kur’an mealine ulaşabileceğini söylüyor, kimileri okusalar bile bir faydasının olmayacağını belirtiyorlar.

Şu nokta hiçbir zaman unutulmamalıdır; Batı dünyasından İslam’ı ciddi anlamda bilinçli bir şekilde tercih edenlerin tamamına yakını Kur’an’dan etkilenerek bu tercihlerini yapmaktadırlar.

Çünkü bir Hıristiyan eline bir Kur’an meali aldığında öncelikle kendisini bulacak; Hz. İsa Aleyhisselam’ı bulacak, Hz. Meryem validemizi bulacak, İncil’i bulacak, havarileri bulacak, kendilerinin de kabullendiği Hz. Musa’yı, Hz. İbrahim’i ve geçmiş bütün peygamberleri bulacaklar.

Kimse bunu küçümsemesin, önemsiz bir şey olarak görmesin, İslam’ı tercih eden Batılılar bu konuyu kendileri itiraf etmektedir.

Şunu söyleyenlerimiz olabilir; “Kur’an’a düşmanlık edenler Hıristiyanlığa bağlı olanlardan ziyade, dinsizler, ateistler, deistler ve diğer sapkınlardır.”

Hiç merak etmeyin onlar da kendilerine en doyurucu cevapları Kur’an’da bulacaklardır.

Daha önce de birkaç defa belirttiğim gibi Müslümanlar batıya yönelik Kur’an Meali dağıtım kampanyaları başlatmalıdırlar.

Öncelikle Avrupa’da ne kadar mescid varsa, ne kadar dernek ve kültür merkezi varsa her biri Kur’an Dağıtım Merkezi olmalıdır. Oralara uğrayan bir batılı kesinlikle eli boş dönmemelidir.

Türkiye’de ise turizmin yoğun olduğu merkezlerde birçok dilde Kur’an meali dağıtılmalıdır. İstanbul bu işin ana merkezi olmalı, Sultanahmet ve Ayasofya civarına uğrayan her yabancı istediğinde mutlaka bir meal edinebilmelidir.

Vakıflar, dernekler ve İslami STK’lar yarışacaklarsa işte bu konuda yarışmalıdırlar. Diyanet Vakfı bu konuda öncülük ve organize görevini üstlenmelidir.

Göreceksiniz her bir Müslüman bu konuda kendilerine düşen görevi yapacaklar, desteklerini esirgemeyecekler.

Bu yazı toplam 445 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar