Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’ndeki Genel Merkez Seçim İşleri Başkanlığı Bölge Toplantısı'na katılıyor. İşte adaylar: Bayburt belediye başkan adayı: Mete Memiş; Sinop belediye başkan adayı: Hamza İnce; Yalova belediye başkan adayı: Yakup Koçal; Kırıkkale belediye başkan adayı: Mehmet Saygılı; Nevşehir belediye başkan adayı: Hasan Ünver; Siirt belediye başkan adayı: Ali İlbaş; Niğde belediye başkan adayı: Faruk Akdoğan; Kırklareli belediye başkan adayı: Selahattin Minsolmaz; Edirne belediye başkan adayı: Ahmet Günşen; Muş belediye başkan adayı: Feyat Asya; Yozgat belediye başkan adayı: Kazım Arslan; Çanakkale belediye başkan adayı: Mehmet Daniş; Çorum belediye başkan adayı: Muzaffer Külcü, Elazığ belediye başkan adayı: Mücahit Yanılmaz; Mardin büyükşehir belediye başkan adayı: Mehmet Vejdi Kahraman; Tekirdağ büyükşehir belediye başkan adayı: Mustafa Yel; Sakarya büyükşehir belediye başkan adayı: Zeki Toçoğlu; Balıkesir büyükşehir belediye başkan adayı: Ahmet Edip Uğur; Kocaeli büyükşehir belediye başkan adayı: İbrahim Karaosmanoğlu; Bursa büyükşehir belediye başkan adayı: Recep Altepe;İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı: Kadir Topbaş
İŞTE BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ SATIRBAŞLARI
Bugün birazdan isimlerini açıklayacağımız ve kendilerini kamuoyuna tanıtacağımız tüm yol arkadaşlarımla, başkan adaylarımızla inşallah şehirlerimizde yeni bir dönemi başlatmış olacağız. Şu ana kadar iki kez grup toplantımızda, bir kez il başkanları toplantısında, biri Muğla olmak üzere 47 ilimizin adaylarını açıklamış bulunuyoruz. Bugün açıklayacağımız 21 adayla birlikte 68 ilimizin aday tanıtımını gerçekleştirmiş olacağız. Geriye 13 ilimiz kalıyor. Bunları da en kısa zamanda kamuoyuna duyuracak, ardından tam kadro sahada çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız.21 ADAY DAHA AÇIKLAYACAĞIZ
YEREL SEÇİMLERE İKİ BÜYÜK AVANTAJLA GİRİYORUZ
30 Mart yerel seçimlerine iki büyük önemli avantaj ile giriyoruz. Birincisi büyük tecrübemizle giriyoruz. İkincisi bizi bizden fazla anlatacak yatırımlarımızla plan ve projelerimizle giriyoruz. Ak Parti lafla seçime girmiyor, projeleriyle seçime giriyor. Siyaset anlayışımızda bu var. bizim 1994’ten itibaren eşsiz bir İstanbul tecrübemiz var. Ankara, Konya, Kayseri, Kocaeli, Erzurum
AK PARTİ'NİN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIYLA HİÇ KİMSE YARIŞAMAZ
Çoğu şehirlerimizde iki dönem üç dönem hatta dört dönem hizmet eden, çok sayıda başarılı belediye başkanımız var. Her bir başkanımız kendi şahsi tecrübelerini duyduğu kadar, AK Parti çatısı altında oluşan tecrübeden de istifade ediyor. Omuz omuza en kaliteli hizmeti şehirlerimize sunuyoruz. AK Parti'nin belediyecilik anlayışıyla hiç kimse ama hiç kimse yarışamaz. Belediyecilik diğerlerinin nazarında bir rant kapısı olabilir. Bizim nazarımızda sadece millete hizmet kapısıdır. Belediyecilik diğerlerinin nazarında makam vesilesi olabilir. Bizim nazarımızda sadece millete hizmetkarlıktır.
Burayı iyi dinleyin, iyi takip edin. Çünkü bunları duymayanlara duyurmamız lazım. Eğer biz yönetimi cepleri doldurmak olarak telakki etseydik, soruyorum bugüne kadar devraldığımız okullar ve derslik sayısını bir kat artırabilir miydik? Soruyorum. Kitabı bile bulamayan yavrularımıza her eğiti öğretim yılında ücretsiz olarak kitaplarını koyabilir miydik? Soruyorum sizlere. Göreve geldiğimizde 45 liracık burs alan gençlerimize, 480 lira öğrencilerimize burs veya kredi verebilir miydik? Soruyorum sizlere. Acaba biz bu noktada devleti yerel yönetimleri bir rant kapısı olarak görmüş olsaydık, eğitimde FATİH Projesi’ne geçebilir miydik? Yine soruyorum sizlere. İlkokullarda yavrularımızın kız ve erkek, onlara dahi kalkıp adeta kredi burs gibi biz parasal destek yardım verebilir miydik?
Bitmedi. Geliyorum sağlığa. Sağlıkta acaba hazine boş olsaydı, tam takır olsaydı. Bizler kalkıp da ülkenin 81 vilayetine dev hastaneler inşa edebilir miydik? Köylüsünden çiftçisine işçisinden memuruna, hastaneleri acaba nasıl verdik? Benim tüm vatandaşlarım istediği hastaneye gidebiliyor mu?
CEPLERİNİ DOLDURAN İKTİDAR BUNLARI YAPABİLİR MİYDİ?
Affedersiniz insanları köpeklerin çektiği kızakla hastaneye yetiştirilen Türkiye’den paletli dört çekerli dev araçlarla dağlara tırmanan ambulanslarla bir sağlık anlayışı var. Onu da geç. Doğumu yaklaşan bir kardeşimize kalkıp şehirde onu misafir etmek suretiyle, hem doğumunu gerçekleştirip, misafir edip, köyüne gönderen bir sağlık anlayışı var. Adalet, Emniyet sarayları. Bitmedi. Soruyorum tüm Türkiye’ye. Göreve geldiğimizde 6 bin 100 kilometre duble yolu olan Türkiye’ye biz on yılda 17 bin km duble yol ilave ettik. Eğer cebini dolduran bir iktidar olsaydı bunları yapabilir miydi?
ŞİMDİ BURADA GİT DE BİR DAİRE AL BAKALIM
Enerjide şu anda dağ taş demeden elimizin kolumuzun ulaşmadığı yer kaldı mı? Bitmedi. İşte buyrun Marmaray. Marmaray gibi dev bir proje, teminatı olan bir Türkiye’de yapılıyor. Üçüncü köprü yapılıyor. Marmaray’ın hemen güneyinde çift tüplü, 2015’te açacağımız yeni bir tüp geçit dahayapılıyor. Anlatacağım şeyler buraya sığmaz. Şu anda çatısı altında bulunduğumuz yer. Temelini ben attım, bitirmek Kadir beye nasip oldu. Buralar mezbahaydı. Şimdi burada git de bir daire al bakalım, fiyatlar ne oldu? şu Haliç’i bu hale getiren AK Parti anlayışıdır. Ben huzurlarınızda Kadir beye teşekkür ediyorum.
76 ÜNİVERSİTEDEN 171 ÜNİVERSİTEYE
Bakın burada, baharda yaz mevsiminde bu salonda boş yer bulmak mümkün değil. Buraya böyle durup dururken gelmedik. Bu bir aşkın sevdanın ürünüdür. Ama bunlar yeterli değil. İnşallah daha da güzelleri olacak. 76 üniversite ile devraldık, şu anda 171 üniversite ile 81 vilayette hizmet veriyoruz. Bununla birlikte göçü engelledik. Öğrenci koşturuyordu bir ilden bir başka ile. Eskiden Hakkari’deki bir genç üniversite için ne düşünürdü? Üniversite ne olacak, fakir fukara garip gureba. Ama şimdi ben Hakkari’deki üniversitemde de okuyabilirim diyor.
30 MART BİR MİLAT
Değerli aday arkadaşlarım şunu özellikle bilmenizi istiyorum. Biz sadece bugüne karşı sorumlu değiliz. Bizler bugünden yarını inşa etmenin, imar etmenin sorumluluğunu omuzlarımızda taşıyoruz. Bugünden öyle adımlar atmalıyız ki yarınlar aydınlansın. Yani 30 Mart bir milat olmalıdır, Türkiye için.
SAİD-İ NURSİ'DEN ALINTI
Yakın tarihte bir büyük mütefekkir Said-i Nursi son derece anlamlı ilkeyi ortaya koyuyor. “Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından zevk ve lezzet alır” Hayat kadar, hayata bakışımız kadar şehirlerimize bakış da bu anlam üzerinde yükselmelidir. Hem vücut hem de gönül gözüyle baktığımızda huzurumuzu artıran, yaşama aşkımızı şevkimizi çoğaltan bir çevre inşa etmek en önemli hedefimiz olmak zorundadır.
Çocuklarımız sokağa çıktıklarında, ruhlarını incitecek en küçük bir şeye şahip olmasınlar. Kadınlar güvenlerini zedeleyecek bir olumsuzlukla karşılaşmasınlar. Yaşlılarımız evlerindeymiş gibi huzuriçinde hissetsinler. Yaşlılarımız için ne getirdik, dedik ki belediye otobüslerine yaşlılarımız ücretsiz binecek. Niye? Saygımızın gereği bu. Engelli kardeşlerimiz sokağa çıktıklarında, hiçbir engelle karşılaşmasınlar, asla hüzünlenmesinler. Süleymaniye Camii’nin penceresinden dünyaya bakan çocuğun tasavvuru ile gecekondu penceresinden dünyaya bakan çocuğun tasavvuru aynı değildir. Sokakları caddeleri şehirleri dönüştürürken sadece şekli düzenlemeler yapmıyor, insanımızın, çocuklarımızın tasavvurunu değiştiriyoruz.
10. YIL MARŞI OKUMAKLAR RAYLI SİSTEM TESİS EDİLMİYOR
Otomobiller için değil insanlar için şehirler tasarlayacağız. Elbette trafik sorunları çözülecek. Yollar tüneller raylı sistemler inşa edilecek. Türkiye’de raylı sistem Gazi Mustafa Kemal’den sonra sadece bizim yaptıklarımızdır. Bizden önce gelenlerin hiçbiri raylı sistem inşa edemedi. 10. Yıl marşı okumakla raylı sistemler tesis edilmiyor ki. Ne yaptın? Bu ülkenin dört bir yanını demir ağlarla ören biziz biz. Onlar laf ürettiler, biz ise icraat. Bütün gerçekler ortada. Toplu taşıma sistemini en modern anlamda
Ben İstanbul’da belediye başkanı olduğumda Macarların bir otobüsü vardı. Oturduğunuz yerden mazot yağlarıyla kalkardınız. Markasını söylemeyeceğim. Ama biz bir değişime gittik. Mercedes’leri falan getirdik yerleştirdik. Kadir beyin döneminde iş iyice gelişti. Toplu taşımda, özellikle metrobüs sistemiyle çok çok farkı bir toplu taşım kültürü gelişmeye başladı.
İNSANIN MERKEZİ ALINDIĞI BİR ŞEHİR TASARIMI
Otomobiller motorlu araçlardan ziyade, çocuklar kadınlar yaşlılar engelliler için tasarlayacağız. Makinenin değil insanın merkeze alındığı bir şehir tasarımını egemen kılacağız. Tasavvur birkaç yılda oluşmaz, yitik değerlerimizi birkaç yılda inşa etmenin zorluğunu hepimiz biliyoruz. Bugünden tohumları atacağız.
İSTANBUL ÖZ DİĞER ŞEHİRLER ÜVEY EVLAT DEĞİL
İstanbul nice şehirlere, medeniyetlere öncülük ettiği kadar AK Partin'in ilke ve ideallerini de şekillendirmiş bize istikamet çizmiş bir şehirdir. İstanbul öz diğer şehirler üvey evlat değildir. Şunu unutmayın, İstanbul alan bir şehir değil veren bir şehirdir. İstanbul’a gelen kendisini İstanbullu görür. İstanbul’a giren İstanbul’un aşığı tutkunu olur. İstanbul, sakinleriyle birlikte şekillenen, adeta fatihlerini fetheden bir şehirdir.
KATAR'DAN GELİRKEN İLHAM KAYNAĞI OLUŞUVERDİ
Şimdi sizlere bir şey söyleyeceğim. Garip de gelebilir. Benim için çok anlamlıydı. Dün akşam Katar’dan gelirken, orada bende böyle bir ilham kaynağı oluşuverdi. Müzik nereden gelirse gelsin, burada inanın İstanbullu olur. Irklar, inançlar, İstanbul’da tek bir kimliğe bürünür. Bilim sanat estetik İstanbul’da İstanbullu olur. İstanbul almaz, herkese cömertçe zenginliğini verir. İstanbul’un huzuru refahı Türkiye’nin de huzuru refahı ve büyümesidir. 80 vilayet içinde hiçbiri yoktur ki İstanbul’da eseri hemşehrisi olmasın.
İstanbulun mezar taşlarını sökenler, mezar taşlarından camilerine erguvanlarından lalelerine çarşılarından şadırvanlarına poyrazından lodosuna, kedilerinden lüferine kadar her dem anlattığı tarihi anlamayanlar, İstanbul’u asla anlayamazlar. İstanbul’u asfalt yoldan ibaret görenler hiçbirşey görmemiştir. Nasıl ki sadece asfalt beton değilse İstanbul sadece boğaz, sadece zengin, sadece elit de değildir. İstanbul’a, bu şehrin tarihi ve medeniyet dışında istikamet çizmek isteyenler, İstanbul’un ruhuna vakıf olamayanlardır.
İSTANBUL; ŞEHİRLERİN ANNESİ
İstanbul’da sürüp giden tahribatı durdurduk. İstanbul’a çok hizmet etmenin gururu içindeyiz. Amaİstanbul’a çok hizmet vermenin de aşkı içindeyiz. Başlattığımız nice proje, başlatacağımız nice proje var. inşallah İstanbul’u yarınlara geleceğe hazırlamaya devam edecek, İstanbul’u, şehirlerin annesi olarak muhafaza etmeyi sürdüreceğiz. Ne diyor üstad “Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar” olay bu. Kasımpaşa’yı görüyorsunuz, çok coşkulu. Doğrusu bizi de mutlu ediyorlar. Önce 20 şehrimizin, ardından İstanbulumuzun adayını sizlere tanıtmaya başlıyorum.