Erdoğan, CHP'yi Yalancı Çobanlıkla Suçladı

Erdoğan, CHP'yi Yalancı Çobanlıkla Suçladı

Başbakan Erdoğan, telekulak krizinde CHP'yi yalancı çobana benzetti. Erdoğan, "Yatsıya bile çıkmadan hakikat rüzgarı mumlarını söndürdü".

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin ortaya attığı telekulak iddialarıyla ilgili olarak CHP'yi yalancı çobanlıkla suçladı. Erdoğan, Sandılar ki gerçek ortaya çıkmayacak, sandılar ki Türkiye'nin gündemini değiştirecekler. Ama yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Ne oldu yatsıya bile çıkmadan hakikat rüzgarı mumlarını söndürdü. Şimdi evet yalancı çobanlar var ya, onların durumuna düştüler. Hiç inandırıcılığı kalmadı. Şimdi çıkmış devleti röntgencilikte suçluyor. O maharet sizde var, onu siz iyi bilirsiniz. Bu devletin karakterinde, kimliğinde böyle bir şey yok" dedi.

Başbakan Erdoğan, AKP'nin Kızılcahamam'da yapılan 12. İstişare ve Değerlendirme toplantısının açılış konuşmasını yaptı. Toplantıda Türkiye'nin bugünleri ve yarınları adına kararlar alınacağını belirten Erdoğan, "Ak Parti hareketi, bir misyon, bir kimlik hareketidir. Sadece bir kişinin değil, sadece seçilmiş kadronun, vekil, belediye başkanı, il ilçe başkanının değil, bu siyaset tüm milletimizindir" dedi. Erdoğan, istişare toplantısında yol haritasını konuşacaklarını ve ortak aklı harekete geçireceklerini söyledi.
Türkiye'nin yoluna dökülen taşları tek tek ayıkladıklarını, Türkiye'nin ufkunu açtıklarını, devletin ve milletin gücüne güç katmakta bugüne kadar çok ciddi mesafeler katettiklerini belirten Erdoğan şöyle konuştu:
"İnsanlarımızın özgürleşmesine sevinemeyenler var. Demokratik ve ekonomik gelişmeye rağmen ülkemizin binbir meşakkatle bunca saygınlığa rağmen bugün halen adalet yerine imtiyaz siyasetinin hükümranlığını isteyenler, ülkesine adanmış bu kervanın önüne engeller koyabilirler. Milletimizin kalkınma yolunda, demokratikleşme yolunda elde ettiği kazanımları yok saymak mümkün değildir. Cumhuriyetimizin demokratik laik sosyal hukuk devleti olmaktan geriye götürmek imkan ve kudretine kimse bu topraklarda sahip değildir. Cumhuriyet tüm değer ve kazanımlarıyla milletimize mal oldu. Bizim sorumluğumuz bu kazanımları daha da geliştirmek ve güçlendirmek. Türkiye için başka yol yoktur, düşünülemez."

-"HARAMZADELERİN SİYASETİNİ YÜRÜTMEDİK"-

AKP olarak kendilerinin millete güvendiklerini milletin de kendilerine güvendiklerini belirten Erdoğan, "Başımız dik alnımız açık, Türkiye'nin ekmeğini aşını artırmaktan başka bir derdimiz yok. Haramzadelerin siyasetini yürütmedik, yürütmeyeceğiz. Yasaklarla, yolsuzluklarla ve yoksullukla baş edemeyen, bu ölümcül hastalıkları siyasete yönetime musallat eden yanlış siyaset geleneğine son verdik. Tabiri caizse kirlenen kirletilen siyaseti yeniden arıtarak halkımızın umudu hale getirdik" diye konuştu.

-"EVELEME GEVELEME YAPIYORLAR"-

Başbakan Erdoğan, milletin yoluna tuzak korunları halkın tasfiye ettiğini söyleyerek, "Milletin tasfiyesine maruz kalanlar şimdi artık milli iradeden söz etmiyorlar. Hatta milli iradeyi hatırlatanlar da haz almıyorlar. Bakıyorum hukuk adına konuşanlar milli irade Anayasa'da yoktur, hukukta yoktur gibi eveleme geveleme yapıyorlar. Efendiler, milli iradenin olmadığı yerde demokrasiyi konuşabilir miyiz? Milli iradenin olmadığı yerden halkın varlığını konuşabilir misiniz? Milli irade, halkın ortaya koyduğu tasarruftur, bu tasarrufu reddedemezsiniz" dedi.
Milletle barışık olmayanların ve arasında duvarlar olan seçkincilere milletin iktidar yetkisi vermediğini de söyleyen Erdoğan, milletin de bundan sonra yetki vermeyeceğini kaydetti. Erdoğan bu seçkinci kesime, "Milletle oturun, milletle kalkın, milletle yiyin" tavsiyesinde bulundu. Erdoğan, demokrasinin, cumhuriyetin ve halkçılığın konuşulmayacağını yaşanılacağını belirterek, "Yaşamadığınız sürece hiçbir zaman tabelanızda bunların olması hiçbir şey ifade etmez. Millete rağmen rejimin adı asla demokrasi değildi, azınlık diktasıdır. İşte en son olanları görüyorsunuz. Tıpkı 1940'lı yıllarda olduğu gibi CHP'nin il başkanlarının il valisi olma hevesidir. Tekrar oraya dönmek istiyorlar. Sayın Baykal, o bitti. O oralarda kaldı. Artık oralara dönüş yok, oralara döndüremeyeceksiniz" dedi.

-"YAKAYI PAÇAYI ELE VERDİNİZ"-

Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Ak Partiyi dar kadroculukla suçlayan sizler yakayı paçayı ele verdiniz. Eğer öyle bir istek içerisinde olan Ak Parti iktidarı olsaydı, Genel Sekreterin odasında Ak Partiyi şikayet eden, Başbakan'ı şikayet eden, bakanları şikayet eden, bilemiyorum ama belki senin de tartışıldığın zeminler bugüne gelmezdi. Ama 5 yıl benim bakanlarımın gönderdiği parayı bile orada yatırımda kullanmayan bir valiyi ne yazık ki tutmak zorunda kaldık. Niye; 'devletin valisi' 'Zihniyeti bizi ilgilendirmez' dedik. Ama şimdi işte gerçekler ortaya çıktı. Bunlar haklılığımızdır. Niçin bazı yerlerde kararlı adımlar attığımızın bunlar açık ve net ifadesidir, biz kadrolaşma yapmadık, biz bu ülkede hizmet yarışının adımlarını attık"

-"BENZİN KUYRUKLARINI İYİ BİLİRİZ"-

Göreve geldiklerinde petrolün varilinin 22 dolar olduğunu ancak şu anda 138 dolara çıktığını söyleyen Başbakan Erdoğan, buna karşın kendilerinin mazota zam yaptıkları gerekçesiyle insaf dışı bir şekilde suçlandıklarını belirtti. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Enerji Bakanlığı yaptığı dönemi anımsatarak "O benzin kuyruklarında nasıl bulunduğumuzu biz biliriz. O dönemi yaşayanlar çok iyi bilirler. Ama biz yaşatmadık, bedeli ne olursa olsun yaşatmayacağız" diye konuştu. Konuşmasında enerji alanında yapılan yatırımları da anlatan Erdoğan, elektrik fiyatlarının otomatiğe bağlanacağını açıkladı.

-"BAYKAL DİYARBAKIR'IN ADRESİNİ BİLİYOR MU?"-

Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Başbakan Erdoğan CHP ve Genel Başkanı Deniz Baykal'ı eleştirmeyi sürdürdü. Diyarbakır'da GAP eylem planını açıklamalarının ardından projeyi gölgelemek için CHP'nin yine kendine yakışanı yaptığını belirtti. Erdoğan, "Beni çok uyardığı ve sıkıştırdığı için, devamlı uyardığı için Diyarbakır'a gitmişim. Sayın Baykal acaba Diyarbakır'ın adresini biliyor musun? Hamdolsun Diyarbakır'a genel başkan olduğum andan itibaren ve siyasetimin geçmiş yılları da dahil olmak üzere onlarca kez gittim. Başbakanlığım döneminde elimiz boş gitmedik hep açılışlarla gittik" dedi. İktidara geldiklerinde Baykal'ın memleketi Antalya'nın sahillerinin pislikten görünmediğini ifade eden Erdoğan, Baykal'ın yıllardır Antalya milletvekili olduğunu söyleyerek, "Antalya'ya ne yaptın" diye sordu.

-"GENSORU HAZIRLAMA EKİBİ KURDULAR"-

Başbakan Erdoğan, CHP'nin sık sık gensoru vermesi konusuna da değinerek, CHP'nin gensoru hazırlama komisyonu kurduğunu söyledi. Baykal'ın ve milletvekillerinin gensoruyu vermelerine karşın genel kurula gelmediklerini de ifade ederek, gensoruların yozlaştırıldığını savundu. Daha önce bir havalimanında bir işadamıyla görüştüğüne dair gensoru verildiğini de belirten Erdoğan, "Benim konuşmama gerek yok. Görüştüğüm kişi sana gereken cevabı verdi, seni yalanladı işte. Ne yaptın peki? İftira at, tutmasa da izi kalır, bunların mantığı bu, yakışanı bu" diye konuştu.

-"RÖNTGENCİLİK SİZDE VAR"-

Erdoğan, telekulak iddialarıyla ilgili olarak yaşanan gelişmelere ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bir gazetede yayımlanan konuşmanın yasa dışı dinleme olduğunu iddia ederek, ilk günden suç duyurusunda bulunmak yerine Ak Partiyi, hükümetimizi ve devletin güvenlik güçlerini karalama kampanyasına giriştiler. Sandılar ki gerçek ortaya çıkmayacak, sandılar ki Türkiye'nin gündemini değiştirecekler. Ama yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Ne oldu yatsıya bile çıkmadan hakikat rüzgarı mumlarını söndürdü. Şimdi evet yalancı çobanlar var ya, onların durumuna düştüler. Hiç inandırıcılığı kalmadı. Şimdi çıkmış devleti röntgencilikte suçluyor. O maharet sizde var, onu siz iyi bilirsiniz. Bu devletin karakterinde, kimliğinde böyle bir şey yok. Ak Parti iktidarında asla böyle bir şey yok. ve soruyorum savcılığa suç duyurusunda biz yaptık. Biz savcılığa suç duyurusu yapmasak onlar suç duyurusunda bulunmayacaktı. Bize saldırıyor, bize niye saldırıyorsun bunu yapan gazeteye saldır. Niye çünkü derdi var. Meclis araştırma komisyonu kurma fikri bizden geldi. Hadi gel katıl. Sayın Baykal, istesen de istemesen de, istediğin yere kaç, istediğin deliğe git biz kovalayacağız. Kim örtbas etmek istiyor, kim gerçeği ortaya çıkarmak istiyor bunu da milletimiz gayet iyi görüyor ve görecektir."
GAP'a yönelik yatırımları da Diyarbakır'da DTP ile olan çekişmeden kaynaklandığını ileri sürenlere de yanıt veren Erdoğan, yatırımların sadece Diyarbakır'a değil tüm bölgeye yapıldığını söyledi. Erdoğan, bu kişilere gidip bölgeyi görmelerini istedi.
AKP'nin kampı Erdoğan'ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam ediyor. Kamp süresinde bakanlar milletvekillerine sunum yapacak ve Erdoğan bölgelere göre ayrılmış 13 grup milletvekiliyle bir araya gelerek görüşlerini alacak.