Erdoğan, partisinin 52. mitingini yaptığı Konya'daki konuşmasında, "Bugün Birleşmiş Milletler'de barışa hizmet eden bir Türkiye var. Konya'dan, Hatay'dan, Mardin'den, İstanbul'dan, Hz. Mevlana'dan aldığı ilhamla medeniyetler ittifakının eş başkanı olan bir Türkiye var. Bugün mazlumun yanında, zalimin karşısında bir Türkiye var. Bugün, dünyanın dört bir yanında mert duruşu, cesur duruşu konuşulan bir Türkiye var. Bugün güçlü ekonomisiyle takdirleri toplayan dünyanın 17. güçlü ekonomisine sahip bir Türkiye var. Göreve geldiğimizde 26'ncıydı şimdi 17." ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı halka şikayet eden Erdoğan, "Deniz Baykal Ergenekon'un avukatlığını yapıyor. Biz milletin avukatıyız. Bu ülkenin ışığını karartmayın Sayın Baykal Ergenekon'un avukatlığını yapsın. Varsın bunların yandaş medyası karanlık senaryolarının üzerini örtmeye çalışsın. Bu can bu tende olduğu sürece, karanlığa karşı aydınlığı savunmaya devam edeceğiz." dedi.

AK Parti'ye saldırmak için ittifak yapıldığına dikkat çeken Erdoğan, "Nasıl bir ittifak içinde olduklarını görüyorsunuz. Nasıl bir işbirliği içinde olduklarını görüyorsunuz. AK Parti'ye saldırmayan bir tane parti var mı? Tek hedef AK Parti. Niye? Meyvesi olan ağaç taşlanır da onun için. Türkiye 3 Kasım'da, 28 Mart'ta, 22 Kasım'da popülist, ucuz ve kara siyasete hayır dedi. O dönemler geride kaldı. O defterler kapandı. O günleri özleyenler ve hasretini çekenler var. Ayak oyunları yapanlar var. Türkiye büyüdükçe, geliştikçe, ilerledikçe, kalkındıkça bundan rahatsızlık duyuyorlar. Kusura bakmasınlar." diye konuştu.

Baykal'ın bakanlık yaptığı dönemde insanlara ekmek ve şekerin karneyle verildiğini hatırlatan Erdoğan, "Bu ülkede neler yaşadık neler. Nereye gitsem elime bir cüzdan sıkıştırıyorlar. Atatürkçü geçinmelerine bakmayın. Bunlar Atatürkçü falan değil. Bunlar Atatürk üzerinden geçinenler. Hiç bu oyunlara kanmayın." şeklinde konuştu.

Eleştirilerine Nasreddin Hoca fıkralarıyla devam eden Erdoğan şunları söyledi: Nasreddin Hoca, bir palavracıyla karşılaşmış. Palavracı demiş ki, 'Ben kırk, elli, atmış, yüz arşın atladım' Hoca da demiş ki 'atla da görelim'. Bunun üzerine palavracı Halep'teyken atlardım. Hoca da bunun üzerine 'Halep oradaysa arşın burada' Sayın Baykal Halep oradaysa Konya burada. Sen AK Parti'nin ne alacağını bırak. Siyasetçi bir numara olmak için uğraşır. Sen ebediyen muhalefet olmuşsun. Ben ikinci parti olursam genel başkanlığı bırakacağım. Sayın Baykal, sen bırakacak mısın? Bahçeli'ye söyleyin bırakamaz. Bunlar koltuğa öyle yapışmışlar, öyle yapışmışlar ki koltuk bunları atıyor. Bunlar koltuğu bırakmıyor. Sayın Bahçeli ve Baykal ruh ikizidir. Bahçeli, 'bundan şeref duyarım' diyor. Buna ne denir. Sayın Bahçeli daha önce DSP'nin kuyruğuna takıldı. Sonra hükümeti bırakıp kaçtı. Şimdi de CHP ve İkitelli medyasının peşine takıldı."